BATMAN - Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Batman Şube Başkanı Lokman Özkan, yazılı basın açıklaması yaparak İslam Coğrafyasında Müslümanlara yönelik yaşanan katliam ve vahşetlerin gazetelerin sayfalarına kibrit kutusu kadar sıradan haberler olarak verildiğini söyledi. Özkan, bu vahşetlerin yeteri kadar gösterilmemesindeki nedenin televizyon dizileri ile oluşturulan yapay gündemlerle milyonlarca insanın oyalandığına dikkat çekti.

"İslam Coğrafyasında yaşanan acılar sıradan haberler olarak verilmektedir"
AGD Batman Şube Başkanı Lokman Özkan, yaptığı açıklamada, Türkiye`de ana haber bültenleri ve bu eksende kurgulanan bazı televizyon dizileri ile oluşturulan yapay gündemlerle milyonlarca insanın oyalandığını belirterek, "Ülkemizin düzlüğe çıkmasına, insanların gerçek problemlerinin çözülmesine zerre kadar bir katkısı olmayacak işlerle zihinler meşgul edilmektedir. Dünyanın değişik bölgelerinde ve özellikle de İslam Coğrafyasında yaşanan acılar, yitirilen insanlar, akan kan ve dökülen gözyaşı gazetelerin dış haberler sayfasında kibrit kutusu kadar bir alanda sıradan haberler olarak verilmektedir." dedi.

"Yaşanan katliamları gündem yapmamak olayın arkasındaki güçlere yarıyor
İnsan olmanın bir gereği olarak herkesin üzerinde eksik edilemeyecek sorumlulukların olduğunu söyleyen Özkan, "Bugün İsrail yine Gazze`yi bombalıyorsa, Lübnan`da bir patlamada çok sayıda insan yaşamını yitiriyorsa, Irak`ta bombalı saldırılar rutine bağlanmışsa, Suriye`de masum insanların kanı dökülmeye devam ediyorsa, Yemen`de şiddet olayları yaşanıyorsa, Somali`de belirsizlik devam ediyorsa fındıkkabuğunu doldurmayan meseleleri gündem yapmak elbette bu olayların arkasındaki güçlerin işine yaramaktadır." ifadelerini kullandı.


"Sömürüye karşı direnenlerin kanları dökülmeye devam edilmektedir"
Tarihte değişmez tek gündemin hak ile batılının mücadelesi olduğunu vurgulayan Özkan, "Yeryüzünde herkes için adalet ve barış isteyenlere karşı, kuvveti, çoğunluğu, bir ırka mensup olmayı ya da çıkarı esas alarak hareket edenler ellerinde bulunan üstün teknoloji, kitle imha silahları, biyolojik ve kimyasal silahların desteği ile masum ve mazlum halkları sömürmeye, sömürüye karşı direnenlerin ise kanlarını dökmeye devam etmektedirler." diye belirtti.

"Çeçenistan`da Rus işgali devam etmektedir"
Arakan`da yapılan zulümlerin devam ettiğini sözlerine ekleyen Özkan, şunları kaydetti: "Burma hükümetinin işlediği zulümlerden kaçan 4 milyon Müslüman Bangladeş-Burma sınırında elverişsiz koşullarda yaşam mücadelesi vermektedir. Bangladeş`te hükümet tarafından halka karşı uygulanan baskılar şiddetli bir şekilde devam etmektedir. Hak ve özgürlük talepleriyle meydanlara inen insanlara acımasızca müdahale edilmektedir. Çeçenistan`da Rus işgali devam etmektedir. İşbirlikçi yönetim tarafından Müslüman halka karşı uygulanan baskılar son bulmuş değildir."

"İsrail`in son saldırısı Müslümanları açlıkla yavaş yavaş öldürmeye yöneliktir"
Mısır`da darbe yaparak yönetimi ele geçirenlerin sivillere, üniversite öğrencilerine, öğretim görevlilerine uyguladıkları terörün devam ettiğine dikkat çeken Özkan, "Aynı darbeci yönetimin Gazze - Mısır sınırında Hüsnü Mübarek zamanında bile açık tutulabilen tünelleri tamamen kapatması ise İsrail ile olan bağlantılarını çok daha iyi göstermektedir. İsrail`in son hava saldırılarında tavuk çiftliklerini ve Gazze`nin alt yapısını hedef alması zaten kuşatma altında bulunan Müslümanları tamamen aç bırakarak, temiz içme suyundan mahrum bırakarak, ilkel koşullarda yavaş yavaş öldürmeye yöneliktir." İfadelerini dile getirdi.

"28 yılda 15 milyon bebek kürtaj ile katledilmiştir"
Çin yönetimin Doğu Türkistan`da Müslümanlara yönelik baskı ve zulümlerinin devam ettiğini kaydeden Özkan, "Nüfus kontrolü adında son 28 yılda kürtajla anne karnında katledilen bebek sayısı 15 milyona yaklaşmıştır. Vahşice uygulanan bu işlem sırasında binlerce Müslüman kadın da karnındaki yavrusuyla can vermiştir. Çin Hükümeti, nükleer denemelerini Doğu Türkistan`da yapmaktadır. Müslümanların yaşadığı bu bölge milyonlarca insanın ve sonraki nesillerin sağlığı hiçe sayılarak nükleer bir çöplük haline getirilmiştir. Çin hükümeti, Doğu Türkistan`da emeklilerin, 18 yaşından küçüklerin ve memurların camilere girmesi yasaklamıştır. Küçük çocuklar beş altı yaşlarında ailelerinden koparılıp İslam`a ve Müslümanlığa tamamen yabancı bir şekilde yetiştirilmektedir. Planlı bir şekilde Müslüman oranını azaltmaya yönelik göç dalgaları oluşturulmaktadır. Son 3 ay içerisinde 300 kadar Müslüman şehit edilmiştir." diye vurguladı.

"Müslümanlara yardımcı olmak inanç gereğidir"
Yeryüzünde ekini ve nesli ifsat ederek hükümranlık peşinde koşan zorbalara karşı tüm insanlığın birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Özkan, açıklamasını şu ifadeler ile bitirdi: "Adına ırkçı emperyalizm dediğimiz bu güçler param parça ettikleri İslam coğrafyasının her bir ülkesinde kitle iletişim araçlarının da desteği ile müthiş bir dezenformasyon bombardımanı uygulayarak insanların olup bitenleri anlamasını engellemektedirler. Hangi renkten ve ırktan olursa olsunlar tüm Müslümanlar tek bir millettirler. Müslümanların yaşadığı her coğrafya en az kalbimiz kadar, ciğerimiz kadar bizimdir. Buralarda yaşanan acılara ve zulümlere karşı tavır almak ve ortak bir bilinç oluşturmak en önemli bir görevimizdir. Diğer taraftan bizimle aynı inancı paylaşmasa bile zulme ve sömürüye maruz kalan her insanın derdi ile dertlenmek ve ona yardımcı olmak da bizim inancımızın bir gereğidir. Her 6 saniyede bir 1 çocuğun açlık nedeniyle öldüğü, her 4 saniyede bir 1 insanın mülteci durumuna düştüğü bir gezegende Müslümanların en önemli gündemi insanların yaşam, mülkiyet, inanç, nesil ve akıl emniyetlerinin tesis edilmesidir."(İLKHA)