Nasır el-Atıfi, küresel siyonizm ve onun yörüngesinde dönenlere karşı çatışma cephelerine liderlik eden parlak ve onurlu Yemen pozisyonu, din ve inanç açısından ve önceki dersler, bilgelik ve cesaretten alındığını kaydetti.

Ensarullah Hareketi Lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi'nin çatışmaya girme kararına hatırlatan Nasır el-Atıfi, bu kararın, jeostratejik ve jeopolitik temellere, siyonistlerin ve onları destekleyenlerin şeytani, saldırgan, işgalci kültürüne dair önceden yapılan okumalara dayandığını vurguladı.

Nasır el-Atıfi, "Yemen'in pozisyonunda tereddüt etmesi veya geri çekilmesi imkansızdır; manevra veya müzakereye tabi değildir, çünkü hakkın iki tarafı yoktur. Seyyid Lider, her geçen gün niteliksel ve hızlı sıçramalara ve büyük ve benzeri görülmemiş başarılara sahne olan askeri endüstrileri denetlemekte. Mesele sadece Yemen’in balistik ve kanatlı bir füze veya bir insansız hava aracı veya insansız bir deniz botu üretme ve geliştirmesiyle sınırlı değil, mesele bundan çok daha büyük. Yemen, ulusal karar almayı özgürleştirme ve kendi kendine yeterlilik politikalarına ulaşma, inşa etme, modernleşme ve geliştirme iradesine sahip olmakla başlayarak beklediği ve uğruna çalıştığı yüksek statüden başka hiçbir şeyi kabul etmedi ve etmeyecek." dedi.

Yemen’in bu Nazi varlığına karşı güçlü ve dünyayı sarsacak tepkisi tereddüt veya endişe olmadan geleceğinin altını çizen Nasır el-Atıfi, "siyonistin çılgınlığını, acısını Kızıldeniz, Arap Denizi, Akdeniz ve Hint Okyanusu'nda tattıkları Yemen inancının çılgınlığıyla karşılayacağız ve Yafa'nın titremesi çok uzakta değil. Her yerde ve cephede konuşlanmış mümin mücahitlerimizi, ümmetin düşmanlarına ve İslam ve insanlığın düşmanlarına karşı peş peşe zaferler kazanma konusundaki kararlılıkları ve yüksek kabiliyetleri için selamlıyoruz." diye konuştu. (İLKHA)