VAN - Van Köyleri Dayanışma derneği ziyaretler kapsamında ziyaret ettiği ve sıkıntılarını dinlediği Dilkaya Xorko köyü sakinleri köylerinde işsizlikten dolayı ciddi bir göç yaşandığını belirterek, 240 haneli köyden sadece 120 hane kaldığını bunların ise 2011'de yaşanan depremlerden dolayı hasarlı evlerde barınmak zorunda kaldıklarını belirttiler.



Köylerinde en büyük sıkıntının müşterek tapu olduğunu belirten köy sakinleri Van Merkezde olduğu gibi köylerinde de müşterek tapu sorununun çözülerek kendilerine EYY kapsamında ev yapılmasını istedi.


"Köyümüzün en büyük sorunu müşterek tapu"
Müşterek tapu sorunundan dolayı köyün büyük bir kısmının hasarlı evlerde barındığını söyleyen köyün ileri gelenlerinden Hacı Abdulbari Aldemir, Bundan dolayı 2011'de yaşanan depremlerde evlerinin büyük bir bölümüne ağır hasar verilmesine rağmen kendilerine ev yapılmadığını öne sürerek, "Müşterek tapu olduğu için bizlere ev yapılmıyor. Köyümüzün en büyük sorunu budur. Normal şartlarda bizlere ev yapılacaktı. Ancak müşterek tapu olduğu için köyde sadece 24 kişiye falan ev çıkmış. Geriye kalan yaklaşık 96 hanemiz ise büyük bir bölümü ağır hasarlı olmasına rağmen evlerinde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Yetkililer müşterek tapulardan dolayı bu sorunun yaşandığını söylüyorlar bizlerde bu müşterek tapu olayını çözemiyoruz. Ayrıca bunun için yüklü miktarda para talep ediliyor. Bu da bizi aşıyor." dedi.


"EYY kapsamında evi hasarlı olan köy sakinlerine ev yapılsın"
10 dönümlük arsasının müşterek tapu olduğunu bu yüzden kendilerine ev çıkmadığını belirten Aldemir, bu arsanın yüzde 48'ne sahip olduğunu belirterek, "Bunu ayrı tapu yapmak için ise bizden yüklü miktarda para isteniyor. Bunu da şu durumda karşılamamız mümkün değildir. Onun için yetkililerden isteğimiz bu soruna çözüm getirmeleri ve bizlere de diğer köylerde olduğu gibi EYY kapsamında ev yapılmasıdır. Merkezde bu tür sıkıntılarla ev sahibi olmayanlara yönelik bir çözüm geliştirildi. Ve konut sahibi oldular. Bizler de köyümüz için bu yönde bir çözüm bulunmasını ve EYY kapsamında evi hasarlı olan tüm köy sakinlerine ev yapılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.


"Köyümüzün okulu sular altında kaldı"
Bunu yanında köylerinde alt yapı ve okul noktasında da sıkıntılar yaşadıklarını belirten Aldemir, içme suyu noktasında bir sıkıntılarının olmadığını ancak sulama suyu ile ilgili de ciddi sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, "Ayrıca köyümüzün okulu sular altında kaldı. Öğrencilerimiz taşımalı eğitimle ders görüyor. Öte yandan Sağlık Ocağımız yok yaklaşık olarak bizden 4 km uzakta bulunan Çiçekli beldesine gidiyoruz. Kış aylarında sıkıntı yaşıyoruz. Ciddi bir eksiğimizde Kur'an Kursumuzun olmamasıdır. Hocalarımız yaz aylarında okulda diğer köyün okulunda Kur'an derleri veriyorlar bu da sıkıntılıdır. Bizler köyümüzde bir Kur'an kursu yapılmasını, Okulda yapılmasını ve en önemlisi de müşterek tapu sorunun çözülmesini istiyoruz." diye konuştu.


"5 şiddetindeki bir deprem facia ile sonuçlanabilir"
Köylerinde 5 şiddetindeki bir depremin faciayla sonuçlanabileceğini belirten köy sakinlerinden Hüseyin Koçgürbüz ise evlerinin büyük bir bölümünün hasarlı olduğunu aktararak, "Bizlere bir şey olursa bunun sorumlusu AFAD'dır. Ben bununla ilgili dosyamı hazırladım ve mahkemeye vereceğim. Mademki bu evlere yıkım kararı verilmiş EYY kapsamında bizlere de ev yapılsın." diyerek olaya tepki gösterdi.


"Burada Kur'an kursu yapılırsa 7'den 70'e herkes kursa gider"
Koçgürbüz, köylerinin işsizlikten dolayı boşaldığına dikkat çekerek, işsizlikten dolayı ciddi anlamda bir göç yaşandığını bildirdi. Koçgürbüz, "Köylerimiz için iş imkânlarını üretilmesini istiyoruz. Buradaki insanlarımız batı illerine gidip perişan olmasın kendi memleketinde bir şeyler yapsın. Geçimini de sağlasın. Köydeki birçok sorun da işsizlikten kaynaklanıyor. Burada bir Kur'an kursu yapılırsa 7'den 70' herkes gider okur" ifadelerini kullandı.


Öte yandan yaklaşık olarak Van merkezden 37 km uzakta olan köyde barınma sorunu başta olmak üzere birçok sıkıntı mevcut. Köyün iki tarafı Van Gölü ile çevrili olduğu için meraların büyük bir kısmı sular altında kalmış durumda… Köy halkı ise yetkililerin duyarsızlığından yakınıyor. (Murat Dalgın-İLKHA)