Mehmet Zülfi Tan / Doğruhaber
Efendim, başbakan Hüda Par başkan ve heyeti ile görüşmüş. Hüda Par bazı meseleler ile ilgili endişelerini ve fikirlerini dile getirmiş. Kime? Tabi ki sorumlu merciye. Ne! olur mu kardeşim, nasıl başbakan ile görüşülür. Hadi diyelim bunlar başbakan ile görüşmek istedi başbakan nasıl bunlarla görüşür?
Bu görüşmenin üstünden bu kadar zaman geçti hala bu görüşmeyi hazmedemeyenleri mi dersin, bu görüşme üzerinden müneccimliğe soyunanları mı dersin, senaryo üstüne senaryo üretnleri mi dersin? Aman Allahım bu da ne? Adamları görüştüğüneveya görüştüğüne pişman edecekler.
Varya bu pkk`lilerin sadece yöneticilerinde değil onların yazar, çizer, düşünür veve siyasetçilerinde de bir tahamülsüzlük var. En aklı başında olanları bile bu konuda ağzını açsa en onulmadık vahşi senaryolar ve galiz iftiralar atmaktan kendilerini alamıyorlar.
Şimdi de Taraf yazarı bu meseleyi diline dolamış.Pkk`nin katliamlarını ve vahşetini bunca yıldır görmüyor da Hizbullahın yaptıklarını pişirip pişirip sunuyor. Daha dün yaktıkları bir otobüste bir çocuğun ölümüne sebep oldular. Ama tabi Pkk`yi eleştirmek yürek ister. O yürek te böylelerinde bulunmaz. Hizbullah, yaptıklarını tek tek yazıp anlattı. Ama bunların niyeti halkta sürekli bir korku psikolojisi oluşturmak.On yıldır eline silah almamaış bir yapıyı sanki hergün adam öldürüyormuş gibi lanse etmek. Hüda Par`ı doğmadan öldürmek. Siyasetinin ve fikirlerinin halka ulaşmasını önlemek. Asıl onu korkutan Hüda Par`ın islamı referans alması ve halkın ona teveccüh göstermeye başlamasıdır.
Onun başka bir versiyonu olan Sarisözen soyadlı bir başka yazar da akla zarar şeyler yazmış ki; insan bu inasnlar hangi ülkede yaşıyorlar. Acaba bu PKK yerine Hüda Par`ı mı yanlışlıkla yazmış, isimleri mi karıştırmış diyor. Adam resmen müneccimliğe soyunmuş. Kendince bir senaryo yazıyor. hani Mevlananın anlattığı bir sağır hikayesi varya aynen onun başka bir versiyonu gibi: efendim sağırın biri komşusu olan hastayı ziyarete gitmek istemiş.
SAĞIR: Ben “nasılsın diye sorarım”, O “iyiyim teşekkür ederim” diyecektir.
Sonra “Ne yiyip ve içiyorsun” derim, elbette bir yemek ismi söyleyecek, ben de “afiyet olsun” derim.
“Hangi Doktor bakıyor sana” diye sorarım bir doktor adı verecektir, ben de “iyi doktordur O” derim olur biter, (diye düşünür ve hastayı ziyarete gider.)
(Kapıyı çalar)
İçerde Hasta komşu Sağır Komşunun geldiğini duyunca suratını ekşitip, biraz homurdanır:
HASTA KOMŞU: Hah geldi işte bizimki, şimdi işin yoksa buna laf anlat!
SAĞIR: Selamun Aleyküm Komşum
HASTA KOMŞU: (Sertçe) Aleyküm Selam
(Sağır Komşu Hastanın Baş ucuna oturur.)
SAĞIR: Nasılsın Komşum?
HASTA KOMŞU: (inleyerek;) Aaah Ölüyorum ! der.
SAĞIR: Oh, oh çok memnun oldum.
HASTA KOMŞU: Hasbunallaaah! Bu ne demek be adam ölümüme memnun mu oluyorsun!
(Sağır onun kızdığını duymaz tabi ve hazırladığı diğer soruyu sorar)
SAĞIR: Ne yiyip ne içiyorsunuz ?
HASTA KOMŞU: (hasta kızgınlıkla;) Zehir der.
(Sağır onun bir yemek ismi söylediğini zannederek)
SAĞIR: Oh oh, Afiyet olsun, yarasın!
(diye karşılık verir, hasta büsbütün çileden çıkmıştır. Sağır adam sormaya devam eder;
SAĞIR: Tedavi için doktorlardan kim geliyor?
HASTA KOMŞU: (Öfkeyle) Azrail geliyor Azrail!
SAĞIR: Oooo Çok bilgin, tecrübeli bir doktordur o! İnşallah yakında seni dertlerinden kurtarır
(deyince, Hasta dayanamaz;)
HASTA KOMŞU: (Öfkeyle) Defol be adam evimden, beni deli etmeye mi geldin!
(Diye bağırır!)
SAĞIR: Nasılsın Komşum?
HASTA KOMŞU: (inleyerek;) Aaah Ölüyorum ! der.
SAĞIR: Oh, oh çok memnun oldum.
HASTA KOMŞU: Hasbunallaaah! Bu ne demek be adam ölümüme memnun mu oluyorsun!
(Sağır onun kızdığını duymaz tabi ve hazırladığı diğer soruyu sorar)
SAĞIR: Ne yiyip ne içiyorsunuz ?
HASTA KOMŞU: (hasta kızgınlıkla;) Zehir der.
(Sağır onun bir yemek ismi söylediğini zannederek)
SAĞIR: Oh oh, Afiyet olsun, yarasın!
(diye karşılık verir, hasta büsbütün çileden çıkmıştır. Sağır adam sormaya devam eder;
SAĞIR: Tedavi için doktorlardan kim geliyor?
HASTA KOMŞU: (Öfkeyle) Azrail geliyor Azrail!
SAĞIR: Oooo Çok bilgin, tecrübeli bir doktordur o! İnşallah yakında seni dertlerinden kurtarır
(deyince, Hasta dayanamaz;)
HASTA KOMŞU: (Öfkeyle) Defol be adam evimden, beni deli etmeye mi geldin!
(Diye bağırır!)
Sağır adam ise komşuluk görevini yerine getirdiği için çok memnun bir şekilde evden ayrılır Fakat Hasta adamın öfkelenmesine bir anlam verememiştir. Kendi kendine:
Yazık, Komşumun rahatsızlığı onu pek de sinirli yapmış canııım, vah vah!