MANİSA-Eğitim Bir-Sen Manisa Şubesi Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Mehmet Emin Sofuoğlu dershane konusundaki görüşlerini dile getirerek, "Son günlerin önemli gündem maddesi haline gelen dershane konusuna, sadece eğitim penceresinden, eğitim sistemini merkeze alarak bakmak gerekiyor. Biz, Eğitim-Bir-Sen olarak, dershane konusuna, tam da bu yüzden, onu var eden eğitim sistemi ile, bu sistemin bileşenleri olan okullar, öğrenciler, veliler, devlet, sivil girişim, seçme sınavları gibi kavram ve olgular üzerinden bakıyoruz." dedi.

 

Dershanelerin, üst öğrenime yönelik merkezi sınavlar üzerinden oluşan yarışmanın bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirten Sofuoğlu, "Onları var eden yarışma zemini, halen varlığını devam ettiriyor. Buna rağmen, bugün dershanelerin kapatılmasını, dönüştürülmesini ya da özel okula çevrilmesini tartışma konusu yapıyoruz. Bu tartışmanın taraflarının açıklamaları da, ne kendilerini ne de bu tartışmadan çıkacak sonuçtan etkilenecek olanları tatmin ediyor. Ortada bir bilgi kirliliği var." ifadelerini kullandı.

 

Dershane tartışması nedeniyle Türkiye, enerji kaybetmektedir

Dershane tartışmasının sağlıklı bir şekilde ve zeminde yapılmadığını, bunun sonucunda Türkiye'nin, devleti ve milletiyle enerji kaybetmekte olduğunu vurgulayan Sofuoğlu, "Enerji kaybına son vermek ve bütün tarafların kabul edebileceği bir çözüme ulaşmak için, tartışmaya taraf olması gereken tüm kesimlerin, olaya sükûnetle, sağduyuyla ve pedagojik bir perspektifle yaklaşmak durumundadırlar. Konunun siyasi erk açısından öznesi konumunda olan Milli Eğitim Bakanlığı, her şeyden önce sürecin şeffaflığını sağlamalı, bu kapsamda konuyla ilgili taslak çalışmasını kamuoyuyla paylaşarak toplumu bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmelidir. Diğer taraftan, konunun sosyal tarafı olan eğitim sendikaları, dershane sahipleri ve akademik dünya, tartışmanın ortağı yapılarak, konunun bilimsel bir zemine oturmasına ve bilimsel çözümler üretilmesine fırsat sağlanmalıdır. Bütün bunlarla birlikte, halihazırda dershanelere devam eden kitleyi oluşturan öğrenciler ile ebeveynlerinin de fikir ortağı olmasına yönelik bir alan oluşturulmalıdır." önerilerinde bulundu.

 

Dersaneler, eğitimin olmazsa olmazı değildir

Sofuoğlu, konuşmasının devamında,"Dershanelerin eğitim sisteminin olmazsa olmazı şeklinde lanse edilmesi de doğru bir yaklaşım değildir. Dershaneler, olsa olsa, eğitim sisteminin sorunlarından neşet etmiş bir sonuçtur. Bu tespitler ışığında önerimiz, yasal düzenleme yapılarak dershanelerin kapatılması yerine, eğitim sisteminin açıklarının kapatılmasını ve sorunlarının çözümünü sağlayacak eğitim reformları yapılarak talep düşüklüğüne ve karlı olmadığı kanaatiyle dershanelerin kapanmasına aracılık edecek bir sürecin işletilmesidir. Bu çerçevede, dershanelerin kapatılmasını değil, konunun bütün taraflarının kendi mecraları açısından gerekli hazırlıkları yaptığı dört-beş yıllık bir zaman dilimi içerisinde dershanelerin kapanmasını öngören asgari müşterek arayışına odaklanmış bir ortak akıl zemini üretmeliyiz." önerilerinde bulundu. (Ramazan Sındıraç-İLKHA)