DİYARBAKIR - Memur Sen Diyarbakır İl Başkanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın Irak Kürdistan Federal Bölgesi Başkanı Mesud Barzani, sanatçı Şivan Perwer ve İbrahim Tatlıses ile Diyarbakır`a gerçekleştirdiği ziyaretin tarihi olan 16 Kasım`ın barış sürecindeki önemine dikkat çekildi.
Basın açıklamasını okuyan Memur Sen Diyarbakır İl Başkanı Yunus Memiş, 16 Kasım`ın bölgede yaşanan karanlık çağın son bulması ve aydınlığın, barışın, huzurun gelmesi açısından çok önemli olduğunu söyledi.
16 Kasım`ın Diyarbakırlılar için bir dönüm noktası olduğunu dile getiren Memiş, "Barış süreci ile yıllardır hasret ve özlemle halkımızın beklediği adımlar atılmış, anaların gözyaşları dinmiş, barış ve kardeşlik ortamının yeniden oluşacağı bir baharın beklentisi ile halk alana gelmiştir. 2005 yılından beri başlayan barış süreci, 16 Kasım 2013 günü adeta Kürt halkının kalbini fethetmiştir. Yıllardır halkımızın özlemle beklediği tablo bu gün gerçekleşmiştir." dedi.
"Halkın sesini işiten yoktu"
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Müslümanların çektikleri sıkıntıları anlatan Memiş, "Ne yazık ki, Cumhuriyetin ilanı ile birlikte bu Müslüman halkımız sürekli olarak sistem tarafından ötekileştirilerek hakir görüldü, horlandı ve asimilasyona maruz kaldı. Halk devletin baskı ve tasallutu altında feryadı figan ederken hiçbir yetkili ve siyasetçi onların mazlum seslerini işitmiyordu.`` şeklinde konuştu.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Müslümanların çektikleri sıkıntıları anlatan Memiş, "Ne yazık ki, Cumhuriyetin ilanı ile birlikte bu Müslüman halkımız sürekli olarak sistem tarafından ötekileştirilerek hakir görüldü, horlandı ve asimilasyona maruz kaldı. Halk devletin baskı ve tasallutu altında feryadı figan ederken hiçbir yetkili ve siyasetçi onların mazlum seslerini işitmiyordu.`` şeklinde konuştu.
"Halkın mağduriyeti üzerinden siyaset yapanlar halkı öz kültüründen uzaklaştırmıştır``
Derin devletin ve kendini sözde kurtarıcılar gibi gösterenlerin aynı mantıkta olduklarına söyleyen Memiş, "Derin devletin kirli odakları bu halk üzerinde baskı ve zulmünü artırırken, öte taraftan sistemle özdeş olan ve kendini halktan biri gibi gösterip sözde kurtarıcı rolüyle bu mazlum halkı, makasın iki tarafı gibi zülüm altında inim inim inletiyordu. Yıllardır halkın mazlumiyeti ve mağduriyeti üzerinde bölge siyaseti yapanlar; Halkı en yüce dini değerlerinden, kültür ve geleneklerinden uzaklaştırmıştı." dedi.
Derin devletin ve kendini sözde kurtarıcılar gibi gösterenlerin aynı mantıkta olduklarına söyleyen Memiş, "Derin devletin kirli odakları bu halk üzerinde baskı ve zulmünü artırırken, öte taraftan sistemle özdeş olan ve kendini halktan biri gibi gösterip sözde kurtarıcı rolüyle bu mazlum halkı, makasın iki tarafı gibi zülüm altında inim inim inletiyordu. Yıllardır halkın mazlumiyeti ve mağduriyeti üzerinde bölge siyaseti yapanlar; Halkı en yüce dini değerlerinden, kültür ve geleneklerinden uzaklaştırmıştı." dedi.
"Halk kirli oyun ve provakatif eylemlerden bıkmıştır"
Halkın kirli oyunlardan bıktığını ve provokatif eylem peşinde olanları asla affetmeyeceğini belirten Memiş, "Bilinmelidir ki, gelinen süreç itibariyle Müslüman halkımız kirli oyunlardan, hile ve aldatmalardan bıkmıştır. Halkımız bu süreci baltalamaya yönelik her türlü provakatif eylem peşinde olanları asla affetmeyecektir." ifadelerini kullandı. (Hamza Adiyaman/Ali Adiyaman - İLKHA)
Halkın kirli oyunlardan bıktığını ve provokatif eylem peşinde olanları asla affetmeyeceğini belirten Memiş, "Bilinmelidir ki, gelinen süreç itibariyle Müslüman halkımız kirli oyunlardan, hile ve aldatmalardan bıkmıştır. Halkımız bu süreci baltalamaya yönelik her türlü provakatif eylem peşinde olanları asla affetmeyecektir." ifadelerini kullandı. (Hamza Adiyaman/Ali Adiyaman - İLKHA)