Aslen Kıbrıslı olan Şule Yüksel Şenler, 29 Mayıs 1938'de Kayseri'de doğdu. Küçük yaşlarda ailesiyle birlikte İstanbul'a taşınan Şenler, ortaokul ikinci sınıfta öğrenimini bıraktı. Bir süre terzilik yapan Şenler, 21 yaşında gazetecilik yapmaya başladı.

Şenler'in anne ve babası da modernizmin rüzgarına kapılmış, çocuklarını Batı kültürüne göre yetiştirmek istiyordu. Şenler'in evinde sık sık partiler veriliyor, içkili sofralar kuruluyordu.

Risale-i Nur ile tanışması hayatını değiştirdi

Şenler'in ağabeyi Özer Şenler, Bediüzzaman Said Nursi ile tanışmış ve İslam'ın güzelliklerini tanımıştı.

Özer Şenler, ailesinin bu yaşantısına tepkiler gösteriyor ve hidayetleri için çırpınıyordu.

Ölümcül bir hastalığa yakalanan Özer Şenler, hastane odasında kendisini ziyaret eden kardeşi Şule Yüksel'e, "Risale-i Nur derslerine katılması" yönünde tavsiyelerde bulunur.

Ağabeyini kırmayan Şule Yüksel, bu derslere başlar, hatta annesi ve kız kardeşinin de bu derslere katılımını sağlar.

Katıldığı Risale-i Nur derslerinden etkilenen Şule Yüksel, önce namaza başlar, ardından örtünmeye karar verir. Örtünmenin verdiği huzurla mücadele aşkına kapılan Şule Yüksel, ağabeyi ile birlikte İslam davası için hizmetlere başlar.

Yazdığı yazılar nedeniyle davalar açıldı, hapse girdi

Örtünmenin verdiği duygularla "İslam kadınına hitap" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Kadınların tesettüre girmesinden bahsetti. Türk Kadınlar Birliğinin şikâyeti üzerine hakkında dava açıldı. Bu nedenle hâkim karşısına çıktı.

Yazdığı yazılar ve verdiği konferanslar yüzünden hakkında sürekli davalar açıldı.

Şule Yüksel, 1967'de Papa 6'ncı Paul'un Türkiye'yi ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve diğer devlet erkanının halini "aşağılık kompleksi" şeklinde nitelendiren bir yazı kaleme aldı.

Cumhurbaşkanı Sunay ise bu eleştirileri bambaşka yöne çekmiş ve Şenler'i, başörtüsü üzerinden hedef tahtasına oturtarak "Sokaklardaki başı kapalı hanımların öncüleri cezalarını görecekler" sözleriyle açıkça savcılara işaret etmişti.

Şule Yüksel Şenler, Cumhurbaşkanı Sunay'ın açtığı hakaret davası sonucu suçlu bulunarak 13 aylık bir hapis cezasına çarptırıldı.

"Cumhurbaşkanı Sunay önce Allah'tan sonra milletten af dilesin"

Cumhurbaşkanı Sunay, yazar Şenler için bir af çıkartarak özür dilemesini talep etti. Şenler, Cumhurbaşkanı Sunay'ın bu teklifine, şu izzetli cevabı verir:

"O, önce yaptığı bu hareketten dolayı Allah'tan af dilesin. Böyle bir Müslüman hanımı böyle bir sebepten dolayı cezaevine gönderen bir cumhurbaşkanı olarak önce Allah'tan af dilesin. Sonra bu yüce milletten yaptığı gafletler yüzünden af dilesin. Ondan sonra lütfen gelsin, bir mümine olarak benden af dilesin. Ben ondan affedilmiş olarak, affedilmişliğin ezikliği içinde bu kapıdan adım atmam. Benim başım dimdik olmalı."

Mücadelesinden ödün vermeyen Şule Yüksel Şenler'in bu tavrı, sonraki dönemde onu başörtülü genç kızlar arasında bir idol haline getirecekti.

Şenler, 13 ay 10 günlük hapis cezasının 9 ayını yattıktan sonra serbest bırakılır. Cezaevinden çıktıktan sonra da mücadelesine yılmadan devam eder.

İl ve ilçeleri dolaşarak verdiği konferanslarla gençlerle buluşan ve tesettürün önemini anlatan Şenler, özellikle öğrenim çağındaki genç kızların tesettürü benimsemelerinde etkili oldu.

Birçok kişinin evliliğine vesile olan Şule Yüksel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Emine Erdoğan çiftinin de evliliğine vesile olmuştu.

81 yaşında vefat etti

Şenler, 2019'da aylarca tedavi gördü. Daha sonra tedavi gördüğü Bağcılar Medipol Mega Üniversite Hastanesinde 28 Ağustos 2019'da 81 yaşında vefat etti.

Eserleri

Hidayet (1969), Gençliğin Izdırabı (1970), Bize Ne Oldu? (1970), Bir Bilinçli Öğretmene (1970), Sağ El (1970), Yılanla Tilki (1970), Huzur Sokağı (2 cilt, 1970, 73), Her Şey İslâm İçin (1974), Duyuşlar (1975), İslâm’da ve Günümüzde Kadın (1975), Uygarlığın Gözyaşları (1990), Kız ve Çiçek (1990). (İLKHA)