DİYARBAKIR- Başbakan Erdoğan ve Güney Kürdistan Yönetim Başkanı Mesut Barzani`nin daveti üzerine Diyarbakır`a (Amed) gelen Kürt ses sanatçısı Şivan Perwer, 90 yıldan bu yana Kürtler üzerinde şiddetli asimilasyon politikalarının işlediği vurgusunda bulundu.

Şivan Perwer düzenlediği basın toplantısında, Diyarbakır`da olmanın tarihi bir gün ve tarihi bir buluşma olduğunu belirterek, "90 yıla yakın Türkiye`de Kürtler üzerinde, kültürel, ekonomi sosyal, tarih alanında sert asimilasyon ve yasaklayıcı politikaları vardırdı. Bu alanda hak mücadelesi verenler işkencede geçtiler cezaevlerine atıldılar, sürgün edildiler ya da dışarıya gitme mecburiyetinde kaldılar bunlardan biri de benim 38 yıldır dışarıda ülkemde uzak bir yerdeyim." Dedi.

Türkiye`de büyük gelişmeler olduğu için Türkiye`ye geldiğini söyleyen Perwer, bu konuda aracı olan "Başbakan Erdoğan ve Başkan Barzani`ye de teşekkür ediyorum" dedi.

Yıllarca, Diyarbakır`da olmak Diyarbakır`ın sokaklarında gezmek, halkıyla kucaklaşmak istediğini ama bunun mümkün olmadığını belirten Perwer, "Annemin mezarını bile ziyaret edemedim. Şimdi barışa sarılmamız, kucak açmamız, el vermemiz lazım" ifadelerini duygulu bir şekilde dile getirdi.

"Kürtlere haksızlık edilmiş, ama Kürtler kimseye haksızlık etmemiş bir toplum"
Dünyaya gelen her insanın yaşama hakkının olduğunun altını çizen Perwer daha sonra şöyle devam etti: "Bu hangi toplumda olursa olsun herkesin kendi gerçekleriyle, kendi insani değerleriyle yaşama hakkı vardır. Kürtler binlerce yıla sahip tarihsel bir toplum, kendi ülkesinden çıkmamış, başka ülkeleri taciz etmemiş, kimseye haksızlıkta bulunmamış bir toplum. Kendilerine haksızlık edilmiş, ama kimseye haksızlık etmemiş bir toplum. Çok barışçıl, çok dostane, kardeşliği çok seven bir toplumdur. Bunu yine istiyor." İfadelerini kaydetti.

"Savaş kaybettirir"
Yaşamın barışla daha güzel olduğunu barışın yaşamı mükemmelleştirdiği vurgusunda bulunan Perwer, "Savaş harcar, harabe eder yıkar, kimseye yararı olmaz. Savaştan vazgeçmek en doğrusudur. Barışın da gerçek yerine ulaşması gerekiyor. Biz barış istiyoruz. Barış başladıysa bu dönemde, yeni bir dönem başlıyor Türkiye`de. Daha güzel bir yaşam, daha güzel bir toplum ortaya çıkacak. Biz de sanatımızla hizmete hazırız. Biz bunu derken, Kürt halkının sahip olduğu değerlerin korunması için elbet bazı imkânlara ihtiyaç var. Devletin o konularda da düşünmesi gerekiyor." Şeklinde konuştu.

"Türkçe konuştuk ama ruhumuz dilimiz düşüncemiz hep Kürt kaldı"
Perwer daha sonra, bu devleti tüm halklar birlikte kurduğunu, Kürt dilinin resmi dil olarak tanınması gerektiği çağrısında da bulunarak, "Kürt gençlerinin kendi lisanıyla okutulması gerekir. Biz her ne kadar Türk okullarında okuduysak da dilimizde o Kürtçe gitmedi. Türkçe konuştuk ama ruhumuz, dilimiz, düşüncemiz hep Kürt kaldı. Eğer biz Kürtçe eğitilirsek, daha çok olgun, daha dolu, daha mükemmel şahsiyetler olarak ortaya çıkabileceğiz. Özel olanaklarla bazı şeyler yapılmaya çalışıyor. Ama bu yeterli değil." İfadelerine yer verdi. (Osman İçli / Ömer Yasin Ergin-İLKHA)