Bu İslam dini ki; Hz.Adem’den kıyamete kadar geçerli olan bir dindir. Bu dinin sahibi sadece peygamberler değil bilakis herkeste mükelleftir. Ve bütün peygamberler bu dine hizmetlerinden dolayı türlü türlü işkence, eziyet ve sıkıntılara maruz kalmışlardır. Ve hatta bu dini yaymak için başlarını dahi feda etmişlerdir.
Bütün peygamberler bu dine hizmetlerinden dolayı türlü türlü, işkence, eziyet ve hatta başlarını dahi bu yola kurban vermişlerdir.
 

Bu on sekiz bin âlemin yaratılmasına sebep olan fahri kâinat efendimiz dahi bu yolda türlü eziyetlere katlanmış ve İslami tebliği yaymaktan ve hizmetten geri durmamıştır.Ve biz Müslümanların bu hizmette bir payı yoksa kendimizi çok iyi sorgulamamız gerekmektedir.Ki bizlerin canı hiç bir Peygamberden kıymetli değildir. Ve biz Müslümanlar Resullullah (s.a.v) bir takipçisi olduğumuzu iddia ediyorsak onların çekmiş olduğu eziyetleri ve sıkıntılarını bizlerde his etmeli ve bu yolun takipçilerinden olmalıyız.
 

Şehir şehir, köy köy, mahalle mahalle, ev ev, koşup Peygamberin davasını anlatmalıyız.Bu mübarek kutlu doğumunu fırsat bilip onu tüm insanlığa götürmeliyiz.Belki olurda onu insanlara götürürken; Diyarbakır Dicle üniversitesinde olduğu gibi onun için azarlanır, taşlanır ve sıkıntılara maruz kalabiliriz. Ve hatta onu ev ev götürürken insanlar bizlere kapılarını açmaya bilirler veya bizleri redde edebilirler. İşte o zaman Peygamberi bir nebze dahi olsa onu anlayacak ve onun takipçisi olduğumuzu idea edebileceğiz. Allah ve Resulü için yapılan hiçbir hizmeti küçük görmemeli ve canla başla çalışmalıyız.Bununla ilgili onlara şöyle bir kısa anlatılır;Hz İbrahim ateşte iken,bir karınca ağzında su ile o ateşi söndürmeyle başlar bunu gören karga’ da karınca ile alaya etmeye başlar ve şöyle der;bu ağzındaki su damlasıyla bu kocaman ateşi söndürüceğini mi zannediyor sun? Sen bu damla ile değil o ateşi söndürmek bu yolda ömrün bile yetmez. Karınca ise ona tarihe geçecek olan şu sözü söyler; evet bende biliyorum ki bu su ile onu sündürmeye ömrüm yetmez.

Fakat hiç olmasa bu yolda canımı feda edeyim.
Evet bu misalde olduğu gibi bizler de biliyoruz ki bu davaya hizmette ömrümüz yetmez. Fakat hiç olmasa bu davada canla başla çalışarak canımızı feda edelim.
 

Tarih: 7 MAyıs 2013

 

Mevlüt Güner / Mısır (Kahire)