Siyonist işgal rejiminin Gazze'de yaklaşık 11 aydır sürdürdüğü katliam ve soykırım devam ediyor.
HAMAS'ın, katliam ve soykırıma tepki göstermek için "Ümmet Dayanışması" çağrısına icabet eden Diyarbakırlı İslami Sivil Toplum Kuruluşları, yaşanan mezalime seyirci kalınmaması gerektiğini belirtti.
Cuma namazının ardından düzenlenen kitlesel basın açıklamasında "Halklar olarak kararlıyız, bu zulüm bitecek. Safımız net, duruşumuz diktir. Devletleri, halklar gibi cesur olmaya davet ediyoruz." denildi.
5'inci Harem Şerif Ulu Camii önünde düzenlenen basın açıklamasında "Sorumluluklarımızı yerine getirmemenin bedeli elbette ağır olacaktır. İstikbal ve istiklalimiz için siyonist zulme dur demek ile zillet, kölelik ve korkaklığı tercihe sıkışmış bulunmaktayız. Üçüncü bir yol yok." ifadeleri kullanıldı.
Özgür- Der Diyarbakır Şube Başkan Yardımcısı Mehmet Deniz "Nice az topluluklar, Allah'ın izni ile nice çok topluluklara galip gelmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir. (Bakara suresi 219)" ayetiyle başladığı basın açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:
Direnişe ve dirilişe selam olsun
"Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun. Selahaddin-i Eyyubi ve Sultan Abdülhamid Han'ın torunlarına selam olsun. Direnişe ve dirilişe selam olsun.
Değerli basın mensupları, duyarlı halkımız!
Siyonist işgal rejiminin soykırıma varan katliamlarına tepki göstermek için bir araya toplanmış bulunmaktayız.
Gazze'de yaşanan mezalimi ve soykırımı görmezden gelenlere yazıklar olsun! Siyonist işgal rejimine maddi ve manevi destek sağlayanlara yazıklar olsun! Siyonistlerin safında yer alıp ticari, ekonomik ve askeri destek sağlayanlara yazıklar olsun! Mazlumların feryadını işitmeyip zalimlerin safında yer alanlara da yazıklar olsun!
Devletleri, halklar gibi cesur olmaya davet ediyoruz
Ey İslam coğrafyalarındaki devlet liderleri!
Deve kuşu misali kafanızı kuma gömmekten vazgeçmeyecek misiniz? Dünya halkları adil bir düzene ihtiyaç duymaktadır. Gelişen olaylar bölgede ateş çemberini gittikçe genişletmektedir. Yaşananlar büyük bir değişim ve dönüşümün habercisidir. Her yüzyılda bir, devletlerin stratejileri, bölgesel dengeler, yaşanan savaşlar ve önemli olaylar yeni dönemlerin kapısını aralamaktadır. Gazze'de yaşanan vahşet ve soykırım bizlere büyük dersler vermektedir.
Gazze'deki zulme sessiz kalındıkça akıp giden zaman bizim için zarar ve ziyan olacaktır. Gazze'de yaşanan mezalime seyirci kaldığımız müddetçe aldığımız her nefesin hesabı çetin ve geleceğimiz karanlık olacaktır. Siyonist mezalime karşı saflarımızı netleştirmek zorundayız. Ya zalimin yanında zilletle köle olmayı ya da mazlumun yanında izzetle özgür olmayı tercih edeceğiz. Devlet liderleri başta olmak üzere uluslararası aktörler ve halklar, siyonist işgale karşı izzet, şeref ve cesaretle mücadele etmekle mükelleftir. Sorumluluklarımızı yerine getirmemenin bedeli elbette ağır olacaktır. İstikbal ve istiklalimiz için siyonist zulme dur demek ile zillet, kölelik ve korkaklığı tercihe sıkışmış bulunmaktayız. Üçüncü bir yol yok. Bu meselede tarafsız kalan bertaraf olur. Halklar olarak kararlıyız, bu zulüm bitecek. Safımız net, duruşumuz diktir. Devletleri, halklar gibi cesur olmaya davet ediyoruz.
Gazze'nin destansı mücadelesi
10 aydır, siyonistlerin, ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin yenilmezlik algısı bir avuç mücahit tarafından kırılmıştır. Orantısız güç kullanılan Gazze soykırımında siviller hedef alınmıştır. Direnişçilere karşı büyük bir acziyet içine giren; ABD, Avrupa ülkeleri ve siyonist işgal rejimi can çekişmektedir. Bir avuç kahraman mücahidin direnişi bizlere bunun müjdesini vermektedir.
Gazze'de yaşanan soykırım 3. Dünya Savaşı'nı aratmayacak nitelikteki 10 ayını geride bırakmış, vahşet aralıksız devam etmektedir. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'nda kullanılmayan silahlar Gazze'de kullanılmış ve hâlâ kullanılmaktadır. Bir avuç kahraman mücahit, siyonistlerin şahsında ABD'ye Avrupa ülkelerine ve dünya istikbarına karşı savaşmaktadır. Tam 10 aydır devam eden siyonist şer ittifakının soykırım savaşında, dünya halkları Gazze'nin destansı mücadelesinin yanında durmuştur. Halklar Gazze'ye her türlü desteği sağlamakta, siyonist ürünleri boykot etmekte, Gazze'ye yardım göndermektedir. Meydanları dolduran ümmet ve halklar devletlerini harekete geçirme konusunda üzerlerine düşeni yapmaya devam etmektedir.
Her masumun feryadından hepimiz sorumluyuz
Gazze'de yaşanan mezalim, bir dönemin kapanmasına, başka bir dönemin açılmasına kapı aralamıştır. Gazze'de canı yanan, evi yıkılan, yetim ve öksüz bırakılan her masumun feryadından hepimiz sorumluyuz.
İslam coğrafyasındaki fitne, fesat, ayrılık, tekfircilik, mezhepçilik, ırkçılık, cahiliye adetlerini yerle bir edecek büyük bir vaka yaşanmaktadır. Bu vaka Gazze'dir, Kudüs'tür, Filistin'in her bir karış toprağıdır, mazlumların feryadıdır. Bu vaka ittifak, vahdet ve ittihat için somut adımların atılmasını zorunlu kılmıştır.
Uluslararası Adalet Divanı'nın fonksiyonunun Birleşmiş Milletlerin fonksiyonundan hiçbir farkı kalmamıştır. Uluslararası Adalet Divanı'nın almış olduğu mahkeme kararlarının hiçbir yaptırım gücü yoktur. Mahkemece, siyonist çetenin elebaşları, tetikçileri ve katil sürüsü işgalci sözde ordusuna gerekli cezalar verilmişse de karşılık bulmamıştır.
Cesur adımlar atılmalıdır
Türkiye başta olmak üzere İslam ülkeleri yaşanan Gazze soykırımından ders ve ibretler çıkarıp kendine gelmelidir. Aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp bölgesel ittifaklar kurmalıdır. Siyonist şer ittifakının dünya düzenini değiştirecek cesur adımlar atılmalıdır.
Mescid-i Aksa'nın 21 Ağustos 1969'da Siyonist çapulcular tarafından kundaklanarak yakılmasının üzerinden tam 55 yıl geçti. Siyonistlerin bu alçak saldırısını bir kez daha lanetliyoruz. Bu vesileyle bütün halkları daha güçlü şekilde meydanlara inmeye davet ediyoruz.
"Sakın zalimlere meyletmeyin; yoksa onları saracak ateş size de dokunur" (Hud Suresi 113)
Dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden talebimiz şudur:
-Siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz.
-Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçiniz.
-Filistin Devleti'nin tanınması ve Gazze'de soykırımın durdurulması için çaba sarf eden devletlerin ve uluslararası alanda bu yönde başlatılan tüm girişimlere destek veriyoruz.
-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek veriniz.
-Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmasını talep ediyoruz.
-Siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz.
-Bu taleplerimizi, burada bulunan değerli kardeşlerimizin, yakınlarına, akrabalarına, hemşehrilerine ve tüm dünyaya duyurmasını istiyoruz.
Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun."
Basın açıklaması, Ömer Çelik Hoca'nın yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)