GAZİANTEP - Eylül ayı başlarında yapılan G20 Zirvesinde, ABD ve Rusya'nın Suriye'ye askeri müdahale konusunda anlaşmaması sonucu Türkiye'nin takındığı tavır ve söylemler, Türkiye'nin son 2 yıldır sürdürdüğü sert Suriye politikasının değiştirdiğini gösteriyor.

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün BM Genel Kurulunda Suriye meselesinin Türkiye ve İran'ın işbirliğiyle çözülebileceğine dair sözleriyle başlayan, sınıra yakın bölgelerde TSK'nin El-Nusra, IŞID ve El-Kaide gruplarına karşı yaptığı bombardıman, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Van'da Suriye'yle alakalı yaptığı, "Düşmanları sevindirmeyelim, dostlarımızın yüzünü güldürelim. Suriye'de 150 bin insan öldü. Kim kimi öldürüyor, Müslüman Müslüman'ı öldürüyor" konuşması, Ahmet Davutoğlu'nun 'Türkiye ile İsrail, Suriye'ye ortak nokta hava operasyonları yaptı' iddialarına verdiği cevapta "Hiçbir gerekçe ile Türkiye'nin, İsrail ile bir Müslüman ülkeye dönük olarak işbirliği yapmamıştır. Yapmaz, yapmayacaktır." sözleri, Başbakan'ın İsveç'te yaptığı konuşmada El-Kaide ve El-Nusra tipi yapıları 'terör' örgütü olarak gördüğü ve akabinde yurt içinde birçok ilde El-Kaide'ye yönelik yapılan baskınlar ve gelişmeler Türkiye'nin Suriye politikasını değiştirdiğini açık şekilde gösteriyor.

 

Hasan Kalyoncu Üniversitesi, İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Serdar Erdurmaz, ABD ve diğer batı ülkelerinin Suriye politikasını değiştirmelerinin Türkiye'nin politikasını etkilediğini söyledi.

 

El-Kaide yanlısı Cephetu Nusra ve Irak Şam İslam Devleti örgütlerinin Suriye'deki muhalifler arasında güçlenmesi, Batının desteklediği Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) baskın çıkması nedeniyle ABD ve Avrupa'nın Suriye politikasını değiştirdiğini belirten Doç. Dr. Ali Serdar Erdurmaz, Türkiye'nin de bu nedenle Suriye politikasını değiştirdiğini vurguladı.

 

Türkiye'nin Suriye politikasının değiştirmesinin 3 ana nedeni olduğunu belirten Doç. Dr. Erdurmaz, "Suriye'de gittikçe güçlenen El-Kaide yanlısı gruplar, Batının politika değiştirmesi ve PYD'nin varlığı Türkiye'nin politikasını değiştirmesinde etkili olmuştur." dedi.

 

Suriye'deki kaotik ortam İsrail ve ABD'ye yarıyor
Suriye'nin mevcut kaotik ortamının en fazla İsrail'e yaradığını belirten Doç. Dr. Erdurmaz, "İsrail için baktığınız zaman Suriye'deki kaos ortamı en arzu edilen ortam. Çünkü orada çatışma olduğu sürece İsrail kafasını kuma sokup istediği her şeyi yapıyor. Şuanda kimse İsrail'le ilgilenmiyor, istediği her şeyi uyguluyor; Yerleşim merkezlerini genişletiyor, orada istediği baskıyı uygulayabiliyor. Hareket serbestiyesi alıyor. Hâlbuki çatışmalar bitip barış sağlandığı zaman herkes etrafına bakmaya başlayacak ve orada ilk göze çarpacak olan İsrail olacak." İfadeleriyle Suriye'deki kaotik ortamın İsrail'le beraber ABD'ye de yaradığını söyledi.

 

Öte yandan, Suriye'deki ayaklanmalara destek ve müdahale söylemlerinin birinci amacının Suriye'yi İran'dan koparmak olduğunu belirten Doç. Erdurmaz, "İran Suriye'yle olan ilişkisiyle Hizbullah ve Hamas üzerinden Filistin'e müdahale ediyordu. Suudi Arabistan ve Katar başlangıçta bunu engellemek için Suriye'deki Baas yönetiminin alaşağı edilerek İran'la olan ilişkinin kesilmesi hesabını yaptı." dedi. (Şefik Mert - İLKHA)