İsrail hapishanelerini dolduran altı bin Filistinli esir mübarek Ramazan ayında dahi birçok sıkıntıyla karşı karşıya kalıyor. Günlük sayımlar artırılıyor. Defalarca teftişe maruz kalıyorlar. Cemaatle namaz kılmalarına izin verilmiyor. Ziyaretçiler saatlerce bekletiliyor. Sağlık sorunu çekenlere gerekli ilgi gösterilmiyor. Kısacası İsrail Ramazan ayını kendisine ganimet bilerek esirler üzerindeki baskısını daha da artırıyor.

İsrail hapishanelerinde bulunan altı binin üzerindeki Filistinli esirlerin sıkıntıları Ramazan ayında iki kat artıyor. Hapishanedeki anneler dışarıdaki yavrularının özlemi yanında kendileriyle tek bir iftar sofrasını paylaşamamanın acısını yaşıyor.

Hiçbir iyileşme görülmüyor

İsrail Hapishane görevlilerinin Ramazan ayında esirlere muamelelerinde hiçbir iyileşme görülmüyor. Ne farklı bir yemek çıkarılıyor ne dinlenmek için daha fazla vakit veriliyor, ne de toplu namaz kılınmasına; özellikle de teravih namazına müsaade ediliyor. Ancak bazı hapishanelerde çok az ölçüde buna izin veriliyor.

İsrail hapishanelerinde 6 yıl kalmış eski esir Abdunnasır Fervane Ramazan ayında ve diğer dini etkinliklerde esirlere çok sert davranıldığına dikkat çekti. En zor anları ise iftar ve sahur vakitlerinde yaşadıklarını çünkü bu vakitlerde dışarıdaki evlatlarını ve kardeşlerini hatırladıklarını belirtti.

Fervane, esirlerin Ramazan ayını genel olarak okuma; özellikle de Kur’an tilaveti ile geçirdiklerini ifade etti. Esirler ayrıca hem Ramazan’a ilişkin hem de diğer dini konuları ele aldıkları eğitim oturumları düzenliyor.

Cemaatle namaz yasak

Fervane İsrailli yetkililerin Ramazan ayında esirlere baskı yaptığını, cemaat kurarak namaz kılmalarını engellediğini, ancak birkaç tutukevinde kısıtlı ölçüde cemaatle namaz kılmaya izin verildiğini açıkladı. Eski esir ayrıca Ramazan ayında yemeklerin de hiç değişmediğini söyledi.

Fervane cezaevi idaresinin herhangi bir iyileştirmede bulunmanın aksine Ramazan ayını esirleri daha da yormak için fırsat bildiğini, bu bağlamda günlük sayımları artırdığını, tekrar tekrar teftiş ve baskınlara kalkıştığını, böylece kendilerine rahat vermediğini ifade etti.

Eski esir Fervane bununla birlikte Ramazan ayında sağlık sorunları çekenlerin de uygun ve yeterli bakımdan yoksun kaldıklarını, ihtiyaçlarına hızlı cevap verilmediğini dile getirdi. Hapishane yetkilileri esirlerin sıkıntısını iyice artırmak için ziyaretçileri de uzun süre bekletme yöntemine başvuruyor.

İsrail hapishanelerinde yatan Filistinli esirler gerek Ramazan ayında gerek diğer vakitlerde yiyecek ve içecekleri normalinden çok daha pahalıya satın aldıkları halde hapishane idareleri yemeklerin kalitesini yükseltmiyor.

Bayramda sevinmek bile yasak!

Eski esirlerden Fatıma El-Zuk ise hapishanede eşinden ve çocuklarından ayrı geçirdiği ilk Ramazanının çok zor geçtiğini belirterek şöyle dedi: ‘Kendi kendime soruyordum: Acaba çocuklarım ve eşim ne yiyorlar? Onları sahura kim kaldırıyor? Kim onlara iftar sofrası hazırlıyor? Bensiz nasıl yaşıyorlar?’

Um Mahmud sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Esir bayanlar Ramazan’ı büyük sıkıntı içinde karşılıyor. Ailelerinden, çocuklarından, eşlerinden, babalarından ve kardeşlerinden yoksun kaldıkları için sevinç yaşayamıyorlar. Bizler dört duvar arasında çok kısıtlı imkanlarla yaşıyoruz.’

Um Mahmud daha sonra İsrail hapishane idarelerinin esirleri nasıl korkuttuğunu, kendilerini cemaatle namaz kılmaktan menettiğini hatta bayramda sevincini gösterenleri bile cezalandırdığını açıkladı.

Um Mahmud son olarak tüm zulme ve mahrumiyete karşın hem işgalci Siyonistlerin amaçlarına ulaşamaması hem de Allahu Teala’ya itaat için Ramazan ayı boyunca büyük çaba sarfettiklerini belirtti.


Timetürk