Bekir Bozdağ, Topkapı Sarayı Mecidiye Köşkü`nde, Macaristan ile yapılacak Kültür Merkezi Anlaşması programında, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Dershanelerle ilgili tarıtışmaların sorulduğu Bozdağ, konunun 3 yıldır gündemde olduğunu vurgulayarak, "Yani birden bire gündeme getirilmiş, birden bire adım atılan bir konu değil. Türkiye bunu tartışıyor" diye konuştu.
Tartışmanın ilk gündeme geldiği günden bu yana geçen sürenin bu konudaki hazırlıklar bakımından bir fırsat olduğunu ifade eden Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:
"Bizim burada yapmak istediğimiz, -dün Milli Eğitim Bakanımızın açıklamalarıyla Türkiye gündemine bir kez daha geldi- dershanelerin dönüşmesinin önünü açmak, dershanelerin, özel okullara dönüşmesi ve bu yönde hizmet vermesidir. Özel okula dönüşünce de bunların desteklenmesi ve bazı öğrencilerin özel okullarda okuması halinde onlara destek sunulması, dershanelerde görev yapan öğretmenlerle alakalı tedbirler alınmasını içeren bir dizi yardımı da barındıran bir adım atıyoruz esasında. Onun için bu bir dönüşüm projesi dersek daha iyi olur. Türkiye`nin her yerinde bugün özel okullar, özellikle büyük yerleşim yerlerinde var. Biz bu okulların artması ve özel eğitim veren kurumların çoğalmasından da memnuniyet duyarız. Esasında bu konuda atılacak adımlar bunu da güçlendirecektir."
Türkiye`de dershaneye bütün öğrencilerin gittiğini söylemenin doğru olmayacağını kaydeden Bozdağ, "Dershaneye giden öğrenciler var, gidemeyen öğrenciler var. Şu anda oranları tam bilemiyorum ama üniversite sınavlarına hazırlanan öğrencilerin büyük bir çoğunluğu dershaneye gitmiyor ama bir kısmı da dershaneden destek alıyor. Önümüzdeki süreç içinde bu alanda bir değişim ve dönüşüm yaşanacaktır. Bunu da hükümetimiz açıklamıştır. Bu çerçevede de çalışmalar yürümektedir" dedi.
-"Türkiye`de 310 bin öğrenci yurtlarda kalıyor"
Hükümetin eğitime verdiği önemin ortada olduğunu vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Türkiye`deki eğitimin daha iyi olması, daha kaliteli olması konusunda gerek üniversite sayısının artırılması... Baktığınızda 76 üniversiteden 180`i geçti. Üniversite sayımız ki büyük bir artış var. Özel vakıf üniversitelerinde büyük artış var. Bu bizim yüksek öğrenime geçişte daha fazla lise öğrencisine imkan ve fırsat verme noktasında attığımız başarılı adımların birer göstergesidir. Öte yandan yurt konusunda da ciddi adımlar attık, üniversite öğrencileri rahat etsinler diye. 188 bin öğrenci yurtta kalıyordu, şu anda baktığınızda Türkiye`de 310 bin öğrenci yurtlarda kalıyor. Bu senenin sonu itibarıyla 400 bin öğrenci yurtlarda kalma imkanı bulacak. Eskiden koğuş sisteminde kalıyorlardı. Şimdi ikişer, üçer kişilik odalarda. Kapasite artışını sağladık bu konuda. Eğitim gören yavrularımızın ihtiyaçlarını giderme imkanlarını artırma konusunda ciddi adımlar attık."
Öte yandan okullaşma, öğretmen atamaları, eğitimden herkesin eşit imkanlarda yararlanması konusunda da ciddi adımlar attıklarına işaret eden Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bütün bu iyileştirmelerle öğrencilerin daha iyi yetişmesine ve ara destek ihtiyaçlarının azalmasına büyük katkı sağlandığını anlattı.
Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bundan sonraki süreçte de eğitimin kalitesini artırmak ve öğrencilerimize destek olacak başka mekanizmaları Milli Eğitim içerisinde ihdas etme konusunda da Milli Eğitim Bakanlığı ayrı bir çalışma yürütmektedir. Orada da kendi içinde de ilave destek derslerini kendi iç mekanizması içerisinde verecek formüller üzerinde de çalışıldığını biliyorum. Bu çalışma bittikten sonra, kamuoyuna detaylar açıklandıktan sonra tartışılırsa daha da sağlıklı olacaktır. Konu, kanun tasarısı olarak Meclis`e geldiği zaman bu tasarının içinde neler var, neler yok görülecek. O zaman eleştirilerin yapılması daha sağlıklı olacaktır. Çünkü nelerin yapılacağı, nasıl yapılacağı net olarak öyle ortaya çıkacaktır. Şu anda benim bildiğim çalışmalar devam ediyor. Bittiğinde kamuoyuyla paylaşılacaktır."
- Yeni Anayasa çalışmaları
Bir gazetecinin, "TBMM Başkanı Cemil Çiçek`in `Anayasa Uzlaşma Komisyonu`ndan artık neredeyse ümitsizim` şeklinde açıklamaları oldu. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Bozdağ, "Anayasa Uzlaşma Komisyonu Başkanı Sayın Çiçek, ümitsizliğe kapılmışsa, işin zora girdiğinin bir göstergesidir. Çünkü komisyon başkanı olarak, komisyonun etkin ve verimli çalışması hususunda nasıl işleyişin olduğunu yakından en iyi bilen Sayın Cemil Çiçek`tir. Eğer onda ümitsizlik düşüncesi ve duygusu güçlenmişse tabi bu çalışmaların iyi gitmediğinin, arzu edilen neticeyi vermediğinin bir emaresidir" ifadelerini kullandı.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu`nun 2 yılı aşkın süredir çalıştığını kaydeden Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:
"Biliyorsunuz, komisyon, 19 Ekim 2011`de kuruldu. 2 yılı da geçmiş. 1 yıl içinde çalışmasını bitirecekti. Bitiremedi, uzatmalar verildi. Uzatmalarda bitirecekti yine de bitirilemedi. Şimdi uzatma da kaldırıldı, komisyon kendi çalışmasını kendisi yürütüyor fakat ürettiği madde sayısına baktığınızda, 60 madde olarak kamuoyuna yansıdı. Ama epeyce bir zamandır da yeni bir madde üretimi yapamadı, yeni madde düzenleyemedi, üzerine uzlaşamadı. Bir komisyon düşünün, günlerdir haftalardır çalışıyor, bir madde üzerinde dahi uzlaşarak, `Bak şunda da uzlaştık` deme imkanını ortaya koyamıyor. En son arkadaşlardan aldığım bilgiye göre, epeyce zamandır komisyon yeni bir madde üzerinde uzlaşma sağlayamadı. Önümüzde mahalli idareler seçimi, Cumhurbaşkanlığı seçimi, ardından milletvekili seçimi takvimini dikkate aldığınızda, komisyonun yeni bir anayasayı ortaya koyacak zaman ve ortamı kendi eliyle yok ettiğini görüyoruz. Yani bana göre komisyon çalışmasını zamana yaymak suretiyle, vaktinde zamanı doğru kullanarak netice alma konusunda gerekeni yapmamıştır. Çünkü bu kadar süre içinde zamana yaymıştır olayı. Zamana yayarak komisyonun uzlaşmayla, yeni bir anayasa yapmasının önünü bizzat uzlaşma komisyonu kapamıştır. Ben öyle görüyorum. Komisyon üyelerinin, milletin kendilerinden beklediğini, partilerin kendilerinden beklediğini, büyük bir özveri ve uzlaşı ortaya koyarak hayata geçirmeleri lazımdı ama maalesef bu, gelinen nokta itibarıyla başarılamadı. Cemil Çiçek de bu açıklamayı yaptığına göre bu komisyonun başaramayacağı konusunda bir inanca kapıldığını göstermektedir. Uzlaşma Komisyonu Başkanımız, bu noktaya geldiyse bu da son derece önemli bir durumdur. "
- Barzani`nin Diyarbakır ziyareti
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani`nin Diyarbakır`a yapacağı ziyaretinin çözüm sürecine katkısının nasıl olacağı yönündeki soru üzerine ise Bozdağ, şunları söyledi:
"Sayın Barzani`nin Türkiye ziyareti önemli. Biz Türkiye olarak, bütün ülkelerle olan ilişkilerimizde, her alanda iyi olmasına özen gösteriyoruz. Irak Bölgesel Yönetiminin, yerel bölgesel yönetiminin lideri sayın Barzani`nin Türkiye`ye gelmesi elbette ki önemli bir ziyaret. Orada yapılacak görüşmeler çerçevesinde pek çok kişinin tahmin ettiği gibi bazı konular gündeme gelecek, değerlendirmeler yapılacaktır. Bunun elbetteki Türkiye-Irak ilişkilerine bir katkısı olabileceği gibi pek çok hususa da pozitif etkisi olabilecektir."