Kardiyoloji Uzmanı Doktor Mehmet Tugay Yumuk, özellikle yaz aylarında artış gösteren kalp çarpıntısıyla ilgili merak edilenleri İLKHA muhabirine anlattı.
Mehmet Tugay Yumuk
İki türlü kalp çarpıntısının olduğunu belirten Yumuk, bunların iyi ve kötü huylu olduğunu ifade etti.
Kalp çarpıntısında her zaman basit olanını düşünmek gerektiğini belirten Yumuk, her kalp çarpıntısında kal hastası çıkarımında bulunmanın doğru olmadığını vurguladı.
"Çarpıntıların büyük çoğunluğu yaz aylarında olur"
Kalp çarpıntılarının rahatsız edici bir boyuta geldiği andan itibaren kişilerin en yakın kardiyoloji kliniğine başvurması gerektiğini ifade eden Yumuk, "Çarpıntıların büyük çoğunluğu yaz aylarında olmaktadır. Özellikle susuz kalmak vücudu yoracağı için kalp hızı artacaktır ve bu da bize çarpıntı hissi oluşturacaktır. Çabuk yorulma, erken yorulma, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi semptomlar gösterebilmektedir." dedi.
"Kalp ne kadar yavaş atsa o kadar iyi"
Yaz aylarında ilk yapılması gerekenin bol bol sıvı tüketmek, düzenli yürüyüş ve spor yapmak olduğunu vurgulayan Yumuk, "Bu durum kalp hızını belli bir seviyenin altına çekeceği için ileriki yaşlarda kalp sağlığı açısından önemli bir faktördür. Kalp ne kadar yavaş atarsa kalp sağlığı o kadar uzun olur. Yaz aylarında havaların çok sıcak olduğu saatlerde yürüyüş yapmamak gerekir. Çünkü sıcak havada sıvı kaybı olur ve tam tersine kalp hızı artabilir. Bu da kalp çarpıntılarımızın artmasın neden olabilir." diye konuştu.
"Çarpıntısı geçmeyenler sağlık kuruluşuna başvurmalı"
Kalp çarpıntısı yaşayan kişilerin yapması gerekenleri anlatan Yumuk, "Peki, kalp çarpıntımız olursa ne yapmalıyız? Öncelikle oturup 3-5 dakika dinlenmeliyiz ve şayet çarpıntımız geçmiyorsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurup bir EKG çekmeliyiz. Orada acil bir durum varsa sağlık kuruşu gerekli müdahaleyi yapacaktır. Sonrasında ise uygun bir kardiyoloji merkezinde bir değerlendirme yapılır." ifadelerini kullandı.
"Stres en büyük faktördür"
Her çarpıntısı olanın kalp hastası olduğu anlamına gelmeyeceğine dikkat çeken Yumuk, şöyle devam etti:
"Bazen yapısal olarak kişinin kalbi normalin üst sınırında atıyordur ve bu hastalık değildir. Bunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Kalp hızını artıran sebepler de vardır ve bunlar; Çay ve kahve bu süreci bir miktar artırır. Uykusuzluk, yorgunluk, uyku düzeni olmayanlar ve stres faktörü en büyük etkenlerden biridir. Çarpıntı hastası ve kalbinin hızlı attığını düşünenler bir süre sonra şu düşüncelere girebilirler; Kriz mi geçiriyorum? Kalbimde bir sorun mu var? Kalp hastası mıyım? Gibi düşüncüleri düşündükçe bu strese dönüşüyor ve kalbin daha fazla atmasına neden oluyor."
"Uzman görüşü almakta fayda var"
Açıklamasının devamında Yumuk, "Bu döngüyü kırabilmek için uzman görüşü almakta fayda vardır. Gerekli durumlarda hastalık teşhisinde bazen ilaç tedavisi bazen de farklı işlemlerle çarpıntı tedavileri giderilebilmektedir. Hiç yapılmaması gereken ise bir şey çıkabileceği düşüncesiyle hiç doktora görünmemektir. Ne olursa olsun bir kere de olsa kardiyoloji kontrolünden geçmek gerekmektedir." dedi. (İLKHA)