Evet ; dün Nusaybin bu gün Diyarbakır yarın neresi olacak peygamber düşmanlarının hedefi ? Küfrün hedefi Batman mı, Cizre mi, Adana mı belli değil? Küfür her zaman faaliyetlerini sürdürmek ister. Geçtiğimiz yıllarda Nusaybin kutlu doğum programına taşlı saldırı yapanlar ve bu günlerde Dicle Üniversitesin de kutlu doğum programını engellemeye çalışanlar aynı zihniyet aynı insanlar. Nusaybin de programa gelen vatandaşları taş yağmuruna tutup, kendilerince korkutmaya çalıştılar. Onlara göre insanlar kendilerinden korkup bu tür programlara katılma cesareti bulmazlar, ama Rabbimin inayetidir ki her geçen sene biraz daha özenle programlara akıp Peygamber Efendimize olan bağlılıklarını özellikle Nusaybin meydanlarında haykırdılar. Bir o kadar daha gür tekbir ve salavat seslerini duyurdular Nebi düşmanlarının iğrenç kulaklarına. Bu gün Diyarbakır’da da aynı pıhtılaşmış düşünceler le hareket ediyorlar, zanlarını şu şekilde yorumlamak mümkün insanlar çıkan kargaşadan dolayı korkup programa katılma cesareti gösteremezler, yada emniyet güçlerine veyahut valiliğe yada diğer yetkili kimselere ‘’ güvenlik sorunu var, bu sene program yapmanıza izin veremeyiz, bu riski göze alamayız ‘’ gibisinden kendilerine sürur verecek sözler söyletmek istiyorlar. Yada her zamanki gibi o kendileri dışında hiç kimseyi kabullenmeyen emare nefislerinin doğrultusundalar. Ancak hedefleri ne olursa olsun güçleri ne olursa olsun Peygamber sevdalısı olan yürekleri o yüce sevgiliden ayıramazlar. Hiçbir güç onun sevgisi nin önüne geçemez onun aşkının muhabbetinin ardında gizli Allah’ın gücü vardır ,’’ Varsın Onlar Ordularını Adamlarını Çağırıp Gelsinler Bizde Zebanileri Çağıralım ‘’ ayeti celile ler in manası açıktır ki Allah’ın gücü karşısında hiçbir güç baş göstermeye kadir değildir. D.Ü de K.D programının yapılmasına engel teşkil edip ‘’ Burda Bizden İzinsiz Bir Şey Yapamassınız Burda Rektörde Biziz Sorumluda Biziz ‘’ gibisinden sözler sarf ettiler. Söyledikleri doğruysa şayet o halde devlet orda görev yapmakta olan rektör hanımı yanlışlıkla atamış olmalı, bu yüzden devlet hemen bu hatasını düzeltmeli. Yok eğer bu söylenilenler yalan ise bu kendilerini bilmez rektörün, valiliğin, sorumlunun kendileri olduğunu iddia eden şahıslara devlet el atmalı ve bu durumu düzeltmeli idi. Ancak devlete ait güvenlik güçleri bilge gençlik derneği ne ait gençleri göz altına alıp onları suçlu gösterme girişiminde bulundu. Buda devletin veya güvenlik güçlerinden bazılarının İslam’a düşmanlığını gün yüzüne çıkarıyor. Ayriyeten orada bulunup propaganda yapan kimseler de tek bir emir doğrultusunda değiller bir yandan devlet e öbür yandan başka kimselere göre hareket ediyorlar ve bu insanlar ya iki tarafı kendi amaçları doğrultusunda kullanıyor yada bu iki taraf bu insanları kendi amaçları doğrultusunda kullanıyor. Sonuç aynı gene de bu insanlar tek yönlü değiller. Ayriyeten olayların olduğu yerde propaganda yaparken ‘’ Öğrencilerimizin Yanında Olacağız ‘’ demişlerdi ancak bu sözlerde failin sıfatı olan ‘’Haksız’’ kelimesini zikretmediler bu kendilerini haklı çıkarma girişimi ola bilir yada o heyecandan sıfatı zikretmeyi unutmuş ola bilirler. Ve yahut şöylede yorumlamak mümkün sürekli haksız tarafta olduklarından dolayı bunu zikretme gereksinimi duymamışlar nitekim akıl sahiplerinde kısa yol varken uzun yolu kullanmak özürdür bu yüzden kısa yolu kastetmişler. Fark etmez yorum ne olursa olsun haksız tarafta olduklarından dolayı suçlu konumundalar bu yüzden bilge eğitim der öğrencilerine bir özür hatta bir tazminat borçlular. Gene de iki tarafta hedefine ulaştı bilgenin öğrencileri Peygamber sevdalısı olup onun aşkı ve muhabbetiyle yola çıktılar ve yaralandılar bu sebeple Rablerinin yanında bir kat derecelerini arttırdılar. Öbür taraf ise şeytanlarının ve nefislerinin isteği doğrultusunda gidip bu gençlere saldırdılar programa engel olmak istediler ve bazılarını yaraladılar böylece bir seviye level atladılar şeytanlarının yanında. Rabbim Peygamber’inin sevdasıyla yanan yüreklerin seslerini daha gür etsin seslerini küfür ehlinin yüzüne bir tokat olarak indirsin inşallah…
Tarih: 17 Nisan 2013
Abdurrahman Akbalık / Nusaybin (Duruca) – Yaş: 18