VAN - Hz. Hüseyin'in şehadeti ve Kerbela hadisesi ile ilgili İLKHA'ya konuşan Diyanet-Sen Van Şube Başkanı Nurullah Arvas, İslam Ümmetinin Hz Hüseyin ve Kerbela'yı anlamadıkları için bugün etrafımızda nice Kerbelaların yaşandığını dile getirdi.


"Muharrem ayı bizlere Kerbela'yı anlatır"
Allah Resulü'nün (as) hicri yılının ilk ayı olan Muharrem'i hürmete şayan bir ay olarak nitelediğini ifade eden Arvas, Muharrem ayının sayısız lütuf ve hikmetlerle dolu kutlu bir ay olduğunu belirterek, "Aynı zamanda Muharrem ayı hüzün ve ibret ayıdır. Bizlerin yüreklerini sızlatan Kerbela olayını anlatır Muharrem. Kerbela olayı ise Efendimizin güzide torunları; 'Cennet gençlerinin efendisi' sözü ile yücelttiği ve 'Allah'ım ben onları seviyorum sen de onları sev' diye dua ettiği ve adını bizzat kendisinin koyduğu Hz. Hüseyin efendimizin ve ehli beytten 70'den fazla Müslüman'ın şehit edildiği aydır." dedi.


"Hz. Hüseyin ve arkadaşları sonsuza dek müminlerin gönüllerinde taht kurmuştur"
Kerbela'nın Resulü Ekrem'e, ehli-beytine ve ashabına muhabbet besleyen her Müminin öteden beri ortak hüznü olduğuna dikkat çeken Nurullah Arvas, "Kerbela'da Hz. Hüseyin efendimiz ve arkadaşları duruşlarıyla sonsuza dek müminlerin gönüllerinde taht kurmuştur. Onlara bu zulmü reva görenler ise Müslümanların ortak vicdanında ebediyen mahkûm olmuşlardır." şeklinde konuştu.


"Kerbela'yı doğru anlamak Hüseyin'ce yaşamaktır"
Hz. Hüseyin'in makam kaygısı gütmeksizin giriştiği ve canını feda ettiği mücadelesinin herkese örneklik teşkil ettiğini dile getiren Arvas, Hiç şüphesiz Hz Hüseyin'in Kerbela'da şehadetiyle zalimlere üstün geldiğini hatırlatarak, "Bugün bizlere düşen görev ise Kerbela'yı doğru okumak, doğru anlamak ve Hüseyin'ce yaşamaktır. Bugün bize düşen görev böylesi bir hadiseyi kin nefret ve ayrılığa değil; birlik, beraberlik, muhabbet ve hoşgörüye dönüştürmektir. Zira bunun üzerinde bir ayrılık oluşturmak biz Müslümanlara asla fayda sağlamaz. Ne yazık ki son zamanlarda yaşanan hadiseler İslam toplumunun Kerbela'yı Hz Hüseyin ve arkadaşlarını doğru anlamadığını ortaya koymaktadır. Onun için bugün etrafımızda nice Kerbelalar yaşanmakta ve nice Kerbelalar yaşanmaktadır. Bağdat'ta Şam'da Kahire'de ve İslamabat'tan her gün Kerbelalar yaşanıyor." diye konuştu.


Yeni Kerbela'ların yaşanmaması için ortak bir dile ihtiyaç olduğunu aktaran Arvas, Muharrem ayının bizim için ortak bir hüzün mevsimi olduğu kadar adaleti, hikmeti ve kardeşliği ortak sofrası da olması gerektiğini anlatan Arvas, bu mübarek zaman diliminin kardeşlik ve beraberlik şuurunun güçlendirilmesi için fırsat olarak bilinmesi gerektiğini söyledi.


"Hz. Hüseyin'in en büyük gayesi yeni Kerbela'ların yaşanmamasıdır"
Kerbela olayında Hz. Hüseyin'in en büyük gayesi kendisinden sonra yeni Kerbela'ların yaşanmaması olduğuna dikkat çeken Arvas, sözlerini şöyle sürdürdü.


"Onun için Hz. Hüseyin efendimizin şehadetinden önce şöyle bir duası vardı; 'Ey Rabbim! Eğer gökten yüce merhametinle bana güç ve kuvvet indirerek düşmanlarıma karşı zafer ihsan etmeyeceksen benim şehadetimi Muhammed ümmetinin hayrına ve kurtuluşuna vesile kıl. Allah'ım! Ben zulme, haksızlığa, dayatmaya karşı hak-hakikat adına yürüdüm. Gerekirse bu uğurda canımı vereyim. Rabbim! Eğer galip gelmeyeceksem, sırtım yere düşecekse, hak dava uğruna akan kanımı bir hayrın, Müslümanların kendilerine gelmesine ve güçlenmesine vesile kıl.' Bu duaları tekrar tekrar düşünmemiz ve dersler çıkarmamız gerekir."  (Murat Dalgın-İLKHA)