Muhammed Mehdi Gül / İnzar Dergisi

Salât ve Selam`dan Sonra...

Rabbimizin Aziz ismi ve İslam`ın izzetiyle izzetlenmiş azize Bacım! Rabbimizin Âlim ismiyle bağlarını sağlam bağlamış ve İslam’ın ilim dairesine dâhil olmuş âlime bacım! Aldığı ve alacağı ilim ve irfanı Allah yolunda peygamberane bir azm u gayretle Allah`ın kullarına ulaştıracağına dair ahd u peyman içinde olan mücahide ve muallime bacım! Afife, Halise, Mümine bacım, bacılarım!..

Hepinize yazıyor olmama rağmen birinize yazıyormuşum gibi hitap edeceğime alınmayınız lütfen. Çoğul değil, tekil gideceğim. Ama siz sözlerimi kendi şahsınıza alacaksınız, her birinize ayrı ayrı söylenmiş sözler ve yazılmış hususi birer mektup olarak kabul edeceksiniz. Peygamber Efendimizin (a.s) tarifiyle her biriniz tek bir vücudu meydana getiren azalar, organlar gibisiniz. Bedenleriniz ayrı olsa da ruhen, fikren, kalben, hayalen, hissen, cehden, amelen ve sair donanımınızla birsiniz. En azından ben öyle görüyorum, öyle görmek istiyorum... Çünkü siz "Rabbimiz! Biz, "Rabbinize iman edin" diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik..." (3/193) diyen taifedensiniz. Çünkü siz "Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir cemaat bulunsun..." (3/104) emrini işittiklerinde hemen icabet eden anne ve babaların çocuklarısınız. Ve "Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah`a iman edersiniz" (3/110) Allah`ın izniyle siz duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibisiniz. Allah yolunda saf bağlayarak, omuz omuza vererek ve birbirinizi takviye ederek mücadele ve mücahede edersiniz. Sözün özü: Hepiniz biriniz, biriniz hepinizsiniz. Bu yüzden mektubum birinizden hepinize olacaktır.

Mektubumun girişi olması hasebiyle biraz daha devam edeyim. Biraz daha "siz"li konuşayım, biraz daha "sizler" diyeyim yani. Sizin bulunduğunuz mekân mübarek bir mekândır. Allah`ın zikredildiği, isminin yüceltildiği, taat ve ibadetin yapıldığı, secde ve rükûların ve kıyamların olduğu bir mekândır. İslâmi ilimlerin öğretildiği ve öğrenildiği, şahsiyetlerin, kimliklerin bina edildiği, mesuliyetlerin idrak olunduğu ve Allah`a götürecek salih amellerin tatbik edildiği mukaddes bir mekândır, İslam’ın ve Müslümanlığın icabları ne ise, bunların yerine getirildiği bir mekândır. Gerçekten "Allah`a davet eden, salih amel işleyen ve "kuşkusuz ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kim vardır" (41/33)

Sizin bulunduğunuz makam ve mekân adanmışların makamıdır; onların yetiştikleri mekân ve medreselerdir. Allah`a davet edenler ekseriyetle bu meclislerden çıkmışlardır. Çıkmışlar ve kendilerini Allah`a, Allah`ın aziz yoluna, Peygamberin sünnetine, Peygamber varisi âlim ve mürşidlerin mesleklerine vakfedip adamışlardır. Sizin konumunuz böyle bir konumdur... Allah`a, O`nun aziz dinine, sünnet-i seniyenin ihyasına ve bu yol ile mustazafların yeniden uyanışına kendinizi ilim ve irfanınızla vakfetmiş bulunmaktasınız. Sadece ilim ve irfanınızla değil, ahlakınızla, iffetinizle, imanınızla, karar ve duruşunuzla da kesinlikle birer ümitsiniz.

...

MAKALENİN TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!