DİYARBAKIR - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin, Şırnak`ta 26 Mart 1994 tarihinde Türkiye savaş uçaklarının iki köyü bombalayarak 38 kişinin ölümüne neden olduğu gerekçesiyle Türkiye`yi 2 milyon 305 bin Euro tazminat ödemeye mahkûm etmesini değerlendiren köylülerin avukatı ve Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, kararın tarihi ve önemli olduğunu söyledi.

Şırnak (Şirnex) merkeze bağlı Beysukê (Koçağıl) ve Gever (Kuşkonar) köylerinde gerçekleştirilen katliamda 38 kişinin ölmesinin ardından 2006 yılında davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) götürdüklerini söyleyen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Türkiye`nin verdiği savunmalarda iddiaları yalanladığını ama kendilerinin olayı ispatladıklarına dikkat çekti.

Verilen kararın son derece önemli ve yeni unsurlar taşıyan bir karar olduğunu söyleyen Elçi, " Avrupa insan hakları mahkemesi dün verdiği kararla Türkiye`nin kendi toprakları üzerinde kendi halkına yönelik askeri uçaklarla bir bombalama gerçekleştirdiğini ve 30`u aşkın sivilin yaşam hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir." dedi.

`Türkiye AİHM`ye göre 38. Maddeyi ihlal etti`

Türkiye`nin AİHM`ye göre 38. Maddeyi ihlal ettiğini söyleyen Elçi, " 38. Madde taraf devletlerin mahkemeyle işbirliği yapma, mahkemeye gerekli kolaylıkları sağlama yükümlülüğünü yerine getirmediğine karar vermiştir. Türkiye`de resmi makamlar 26 Mart 1994 tarihinde Şırnak merkeze ve civar köylere yönelik bir hava hareketi olmadığını iddia ediyorlardı ve buna ilişkin herhangi bir belgeyi mahkemeye sunmaktan kaçınıyorlardı. Bizim kendi çabamızla delilleri mahkemeye sunmamız üzerine mahkeme hükûmetin belgeleri mahkemeden gizlediğine karar verdi ve bu son derece ağır bir durumdur." ifadelerini kullandı.

`Karar Roboski için emsal teşkil ediyor`
Yaşanan bu durumun Roboski içinde örnek teşkil ettiğini söyleyen Elçi, " Çünkü iki olay arasında bir benzerlik söz konusudur ama bu Uludere`den daha vahim bir olaydır. Mahkeme bu kararında yeni bir şey daha söylemiştir `Taraf devlet (Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti) Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi`nin gözetiminde uçuş faaliyetlerini gerçekleştiren pilotlara emir verenlerin cezalarına denk bir şekilde cezalandırılmaları acilen adım atılmalıdır." şeklinde konuştular.

Hava Kuvvetleri Komutanlığının uçuşları kabul etmediğini söyleyen Elçi, " 2-3 yıl boyunca özellikle Hava Kuvvetleri Komutanlığı`nın ve diğer resmi makamların o tarihte bölgede bir uçuş hareketi olmamış gibi ısrarlı savunmaları karşısında bu soruşturmanın Türkiye`de etkili bir şekilde soruşturulamayacağını anladık bu nedenle 2006 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ne de şikâyetimizi götürdük ve henüz Diyarbakır Savcılığı`nda soruşturma devam ederken dün AİHM soruşturmanın sonucunu beklemeden hükmünü verdi. Bu karar 20 yıl sonrada olsa kısmen bir giderim sağlıyor. En azında uluslararası bir mahkeme kararıyla bu mağdurların mağduriyetleri karar altına alınmıştır ve bu da sevindirici bir durumdur." dedi.

`Öldürülen 25 kişi sağ gözüküyor`
Elçi değerlendirmesinin sonunda, Kuşkonar (Gever) köyünde öldürülen 25 kişinin köyde toplu mezara gömülmesinden dolayı otopsi işlemlerinin yapılmadığını belirterek, " Bundan dolayı öldürülen şahsıların resmi kayıtlar bile düşürülmedi. Defalarca yazılı başvurularımıza rağmen mezarın açılması için bir çalışma yapılmadı." İfadelerini kaydetti. (Osman İçli/M. Sait Adiyaman - İLKHA)

İlke Haber Ajansı tarafından "Şırnak`ta Daha Önce de 38 Kişi Uçaklarla Katledilmiş" ve "38 masumu neden katlettiniz?" başlığıyla yapılan haberde katliamın canlı tanıkları yaşadıklarını anlatmıştı.