Şanlıurfa’da Rabia Meydanı'nda düzenlenen programda konuşan Filistin Alimler Birliği Üyesi Dr. Muhammed Said Bekr, işgalcilerin hedefinin HAMAS'ı yok etmek olduğunu söyledi.
“İsrailin Gazze’de birinci hedefi HAMAS’ı yok etmekti”
Bekr, “Hiçbir kıymetli şey bedel ödenmeden elde edilemez. Ekonomik olarak Filistin'e destek vermek, infak etmemiz gerekiyor. Allah yolunda bu harcamayı yapmalıyız. Bakın Amerika askeriyle, silahlarıyla, uçaklarıyla destek veriyor. israil'in Gazze’de birinci hedefi HAMAS’ı yok etmekti. İkinci hedefi ise esirlerin özgürlüğüne kavuşturulması, serbest bırakılmasıydı. Ancak bunu da gerçekleştiremediler. Peki, bu iki önemli hedefi gerçekleştiremeyen Amerika ne yaptı? Gazze’yi bombaladı, okulları bombaladı, hastaneleri bombaladı. Kadınları, çocukları ve sivilleri öldürdü. Bu israil için bir kazanç değil, bu bir yok oluştur.” dedi.
“Allah için çarpışan insanların bir an önce zafer elde etmeleri için dua etmeliyiz”
Filistin için herkesin yapması gereken sorumluluklardan bahseden Bekr, “israil savaşı kaybetmenin alameti olarak görülmeli. Aslında Gazze halkı kazandı çünkü Allah yolunda şehit oldular. Allah onlara nimetler sunuyor ve onlar bunun bilincindeler. O yüzden canlarını Allah yolunda feda ediyorlar, dünyayı arzulayan insanlar birçok şeyi feda etmiyorlar. Mallarını ve canlarını Allah yolunda feda ediyorlar. Bu yüzden onlar için üzülmemeli. Filistin için her birimizin yapması gereken sorumluluklardan bahsetmek istiyorum. Allah’ın kulu olan bizler, birinci sorumluluğumuz kıymetli kardeşlerim, orada mücahit kardeşlerimizin bir an önce zaferi elde etmeleri için dua etmektir. Orada savaşan, Allah için çarpışan, canını ve parasını feda eden insanların bir an önce zafer elde etmeleri için dua etmeliyiz.” diye konuştu.
“Bu davayı savunmamız ve gündemi oluşturmamız lazım”
Filistin hakkındaki bilgi kirliliğine dikkat çeken Bekr, “Birçok kardeşimiz Türkiye’deki Müslüman kardeşlerimizin bu davet çalışmalarıyla ilgili bilgi sahibi değil. Birçok yanlış yerden bilgi alıyorlar. Bilgi kirliliği çok yaygın. Sosyal medyada ve aslı astarı olmayan bazı bilgilerle oradaki kardeşlerimizi suçluyorlar. Bu yüzden en birinci görevimiz, bu alanda sağlıklı bilgi kaynağına ulaşabilmek ve bu sağlıklı bilgi kaynağıyla oradaki kardeşlerimizin davetini ve amacını iyi kavramak, etrafınızdaki insanlara iletmektir. Bir Müslüman kardeşimizin Yahudiye destek veren ürünleri alması asla doğru değildir. Bunun bilincinde olmamız lazım. En azından bu davayı savunmamız ve gündemi oluşturmamız lazım.” şeklinde konuştu.
“Müslümanlar hakkını verdiği sürece bu yönetime sahip olacaktır”
Bekr, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kıymetli kardeşlerim, ümit var olmak çok önemli bir nokta. Mutlaka bir gün zaferin Müslümanların eline geçeceğini bilmemiz lazım. Her ne kadar zarar görüyor olsak bile aslında biz eksilmiyoruz, artıyoruz. Allah’ın huzuruna yükselen kardeşlerimizin varlığı bizi ümitsizliğe sevk etmesin. O insanların gidişi, arkasında daha güçlü ve fedakâr insanların varlığına işaret edecektir. O yüzden bizler de bedel ödüyoruz, onlar da bedel ödüyor. Hiçbir kıymetli şey bedel ödenmeden elde edilemez. O yüzden zarar görüyoruz. Müslümanlar hakkını verdiği sürece bu yönetime sahip olacaktır. Ekonomik olarak onlara destek vermek, infak etmektir. Allah yolunda harcamaktır. Amerika askeriyle, silahlarıyla, uçaklarıyla destek veriyor. Ama bugün biz canımızla fedakârlık ediyoruz. Biz ne sunuyoruz acaba? Biz onlara dair neyi takdir ediyoruz? Elbette yardımlar ulaşıyor. Müslüman kardeşlerimize yapacağımız yardımlar çok kıymetlidir. Bugün yapacağınız en kıymetli yardımlar, Türkiye’de güvenilir kuruluşlarla iletişim kurarak onlara vereceğiniz yardımlardır. Türkiye, Osmanlı’dan gelme bir baba konumundadır. Filistin ise bir evlattır. Bir evlat, çok sevdiği babasından birçok şey talep eder. Bugün Filistin yardım talep ediyor. Çünkü Türkiye baba konumundadır.” (İLKHA)