Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Mehmet Yavuz, yaptığı haftalık gündem değerlendirmesinde Türkiye ve dünyadaki gelişmelere değindi.
Parti ziyaretleri
Siyasi kamplaşmanın toplum nezdinde oluşturduğu kutuplaşma ve çatışma ortamının önemli bir sebebi de siyasi temsile sahip partiler arası diyalog eksikliği olduğuna dikkat çeken Yavuz, "Partimiz kurulduğu günden bu yana görüşmeye açık tüm partilerle gerek alt kademelerde gerekse de en üst düzeyde diyalog geliştirmeye, görüş alışverişinde bulunmaya önem vermiştir. Bu kapsamda önceki ziyaretlerimize ek olarak hafta içinde HAK PAR ve Saadet Partisi`ne genel başkanlar düzeyinde iki ayrı ziyaret gerçekleştirilmiştir. Yapılan görüşmelerde Kürd meselesi ve çözüm sürecinin geldiği aşama ekseninde görüş alışverişinde bulunulmuştur. Parti olarak toplumun meselelerine dair sözü ve katkısı olan her siyasi oluşum ve parti ile görüşülmesinin sorunların çözümüne ve toplumsal barışa katkı sunacağı inancındayız." dedi.
Siyasi kamplaşmanın toplum nezdinde oluşturduğu kutuplaşma ve çatışma ortamının önemli bir sebebi de siyasi temsile sahip partiler arası diyalog eksikliği olduğuna dikkat çeken Yavuz, "Partimiz kurulduğu günden bu yana görüşmeye açık tüm partilerle gerek alt kademelerde gerekse de en üst düzeyde diyalog geliştirmeye, görüş alışverişinde bulunmaya önem vermiştir. Bu kapsamda önceki ziyaretlerimize ek olarak hafta içinde HAK PAR ve Saadet Partisi`ne genel başkanlar düzeyinde iki ayrı ziyaret gerçekleştirilmiştir. Yapılan görüşmelerde Kürd meselesi ve çözüm sürecinin geldiği aşama ekseninde görüş alışverişinde bulunulmuştur. Parti olarak toplumun meselelerine dair sözü ve katkısı olan her siyasi oluşum ve parti ile görüşülmesinin sorunların çözümüne ve toplumsal barışa katkı sunacağı inancındayız." dedi.
Ehl-İ Beyt Vakfı`nın iftarı
Ehli Beyt vakfının hicri yılbaşı münasebetiyle her yıl geleneksel olarak düzenlediği iftar programına, vakıf genel başkanının davetlisi olarak iştirak ettiklerini açıklayan Yavuz, her Müslümanın gönlünde Ehli Beyt sevgisini taşıması gerektiğine kuşkunun olmadığını söyledi. Yavuz, "Bizler için sevgi ile birlikte aynı zamanda görev ve sorumluluk anlamına gelen Ehli Beyt sevgisi, hem korunması hem de izinde yürünmesi gereken bir mirastır. Bu mirasa sahip çıkılması, ancak ve ancak miras bırakanın yolunun sürdürülmesi, Ehli Beyt mektebinin öğrencisi ve takipçisi olmakla mümkündür." diye konuştu.
Ehli Beyt vakfının hicri yılbaşı münasebetiyle her yıl geleneksel olarak düzenlediği iftar programına, vakıf genel başkanının davetlisi olarak iştirak ettiklerini açıklayan Yavuz, her Müslümanın gönlünde Ehli Beyt sevgisini taşıması gerektiğine kuşkunun olmadığını söyledi. Yavuz, "Bizler için sevgi ile birlikte aynı zamanda görev ve sorumluluk anlamına gelen Ehli Beyt sevgisi, hem korunması hem de izinde yürünmesi gereken bir mirastır. Bu mirasa sahip çıkılması, ancak ve ancak miras bırakanın yolunun sürdürülmesi, Ehli Beyt mektebinin öğrencisi ve takipçisi olmakla mümkündür." diye konuştu.
Batman olayı
Batman`daki derin komploya değinen Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü, "Batman`da üyelerimizin parti tanıtım çalışmalarına engel olmak isteyen PKK`li kalabalık bir grubun saldırısı sonrası yaşanan arbededen bir müddet sonra bu arbede ve partimiz ile ilgisi olmayan bir olayda uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden bir gencimizin ölümü üzerinden siyasi rant devşirmeye ve bundan nemalanmaya devam edilmektedir. Siyaset sorunların çözümü için olsa olsa bir araçtır. Yeni sorunlar ve yeni çatışma alanları oluşturma zemini olmamalıdır. 30 yıldır kan ve çatışma üzerinden varlık ve meşruiyet sağlamaya çalışan bir geleneğin siyasi temsilcileri, her olayda olduğu gibi bu hadiseyi de siyasi rakiplerine kara çalmak için bir fırsat haline getirmiş ve getirmeye devam etmektedir. Henüz basılı tek bir afişimiz bile olmadığı halde kendi saldırganlığını örtmeye kılıf olsun diye parti eş genel başkanlarının zorla afiş asmaya çalıştığımız yönündeki suçlayıcı hezeyanlarının takdirini halkımıza bırakıyoruz. Kuzeyde veya güneyde olsun Kürdistan`da kendisine denk tüm siyasi hareketlere kin ve düşmanlık üzerine kurulu siyaset izleyenler, çok yakında bunun kendilerini büyük bir çıkmaza sokacağını göreceklerdir. Her siyasi parti ve oluşumun kendini ifade edebilmesi, bu hakkı başkasına da ait görebilmesine bağlıdır. Bilgi erişimi ve iletişimin yaygın olduğu bu çağda bile hala yalan ve iftira üzerine bina edilmiş senaryoların en yetkili ağızlardan fütursuzca serdedildiği bir anlayışın uzun süre ayakta kalması mümkün değildir. Dar siyasi ufuklara hapsolmuş zihniyetler istiyor diye halkımızı çatıştırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Halkımızın geleceği, huzuru ve kurtuluşu adına gerekirse bedel de ödenir ama zulme ve haksızlığa tahammül edilemez. Halkımızın da provokatif siyaset tarzını benimseyenlere prim vermeyeceğine inanıyoruz. Geçmişten gelen husumet ve günümüzde devam eden saldırıların nihayet bulması için Kürd halkının barış ve huzuru adına inisiyatif geliştiren ve bu uğurda gayret sarf eden oluşumlara teşekkür ediyor ve bu çabalarını takdirle karşılıyoruz. Huzura susamış halkımız, fitne ateşini tutuşturmak isteyenleri ibretle izlemekte, bu ateşi söndürme gayretinde bulunanları da görmektedir. Yüce Rabbimizden fitne ateşini tutuşturmaya çalışanlara fırsat vermemesini temenni ediyoruz."
Batman`daki derin komploya değinen Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü, "Batman`da üyelerimizin parti tanıtım çalışmalarına engel olmak isteyen PKK`li kalabalık bir grubun saldırısı sonrası yaşanan arbededen bir müddet sonra bu arbede ve partimiz ile ilgisi olmayan bir olayda uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden bir gencimizin ölümü üzerinden siyasi rant devşirmeye ve bundan nemalanmaya devam edilmektedir. Siyaset sorunların çözümü için olsa olsa bir araçtır. Yeni sorunlar ve yeni çatışma alanları oluşturma zemini olmamalıdır. 30 yıldır kan ve çatışma üzerinden varlık ve meşruiyet sağlamaya çalışan bir geleneğin siyasi temsilcileri, her olayda olduğu gibi bu hadiseyi de siyasi rakiplerine kara çalmak için bir fırsat haline getirmiş ve getirmeye devam etmektedir. Henüz basılı tek bir afişimiz bile olmadığı halde kendi saldırganlığını örtmeye kılıf olsun diye parti eş genel başkanlarının zorla afiş asmaya çalıştığımız yönündeki suçlayıcı hezeyanlarının takdirini halkımıza bırakıyoruz. Kuzeyde veya güneyde olsun Kürdistan`da kendisine denk tüm siyasi hareketlere kin ve düşmanlık üzerine kurulu siyaset izleyenler, çok yakında bunun kendilerini büyük bir çıkmaza sokacağını göreceklerdir. Her siyasi parti ve oluşumun kendini ifade edebilmesi, bu hakkı başkasına da ait görebilmesine bağlıdır. Bilgi erişimi ve iletişimin yaygın olduğu bu çağda bile hala yalan ve iftira üzerine bina edilmiş senaryoların en yetkili ağızlardan fütursuzca serdedildiği bir anlayışın uzun süre ayakta kalması mümkün değildir. Dar siyasi ufuklara hapsolmuş zihniyetler istiyor diye halkımızı çatıştırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Halkımızın geleceği, huzuru ve kurtuluşu adına gerekirse bedel de ödenir ama zulme ve haksızlığa tahammül edilemez. Halkımızın da provokatif siyaset tarzını benimseyenlere prim vermeyeceğine inanıyoruz. Geçmişten gelen husumet ve günümüzde devam eden saldırıların nihayet bulması için Kürd halkının barış ve huzuru adına inisiyatif geliştiren ve bu uğurda gayret sarf eden oluşumlara teşekkür ediyor ve bu çabalarını takdirle karşılıyoruz. Huzura susamış halkımız, fitne ateşini tutuşturmak isteyenleri ibretle izlemekte, bu ateşi söndürme gayretinde bulunanları da görmektedir. Yüce Rabbimizden fitne ateşini tutuşturmaya çalışanlara fırsat vermemesini temenni ediyoruz."
28 Şubat Davası`ndaki tahliyeler
Ankara`da devam eden 28 Şubat davasının son duruşmasında 15 kişinin daha tahliye edildiğini hatırlatan Yavuz, "Yakın bir geçmişte özellikle dindar insanlara karşı adeta bir tedhiş hareketi gibi gelişen 28 Şubat darbesinin yargılandığı dava, maalesef sonuçsuz kalacakmış gibi bir görüntü arz etmektedir. Yargılanan sanıkların tahliyesi hukuki manada nihai bir karar olmasa da devletin yargı pratiğine yabancı olmayanlar için neticeye dair önemli bir göstergedir. Dar çerçevede yürütülen kısır bir yargılama ile darbecilerden hesap sorulamayacağı ortadadır. 28 Şubat darbesini meşru gören zihniyeti doğuran şartların devam ediyor olması ve devletin o günkü örgütlenme yapısının muhafaza ediliyor olması, başlı başına bir tehlikedir. Darbe zihniyetinin bir daha ortaya çıkmaması için bugün bile anayasal ve yasal önlemler alınma noktasında gevşek ve geç davranılmaktadır. Darbeye teşebbüsün bir daha zihinlerde bile oluşmamaması için gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır. Kendisinden hesap sormada bile aciz kalınan darbeci geleneğin devlet ve toplum üzerindeki tehlikesi göz ardı edilmemelidir." dedi.
Ankara`da devam eden 28 Şubat davasının son duruşmasında 15 kişinin daha tahliye edildiğini hatırlatan Yavuz, "Yakın bir geçmişte özellikle dindar insanlara karşı adeta bir tedhiş hareketi gibi gelişen 28 Şubat darbesinin yargılandığı dava, maalesef sonuçsuz kalacakmış gibi bir görüntü arz etmektedir. Yargılanan sanıkların tahliyesi hukuki manada nihai bir karar olmasa da devletin yargı pratiğine yabancı olmayanlar için neticeye dair önemli bir göstergedir. Dar çerçevede yürütülen kısır bir yargılama ile darbecilerden hesap sorulamayacağı ortadadır. 28 Şubat darbesini meşru gören zihniyeti doğuran şartların devam ediyor olması ve devletin o günkü örgütlenme yapısının muhafaza ediliyor olması, başlı başına bir tehlikedir. Darbe zihniyetinin bir daha ortaya çıkmaması için bugün bile anayasal ve yasal önlemler alınma noktasında gevşek ve geç davranılmaktadır. Darbeye teşebbüsün bir daha zihinlerde bile oluşmamaması için gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır. Kendisinden hesap sormada bile aciz kalınan darbeci geleneğin devlet ve toplum üzerindeki tehlikesi göz ardı edilmemelidir." dedi.
Tüketicinin korunması
Tüketicinin korunmasına yönelik tasarının Meclis`te kabul edilerek yasalaştığını söyleyen Yavuz, yapılan bu düzenlemenin geçmişe kıyasla olumlu olsa da yetersiz olduğunu ifade etti. Yavuz, "Her şeyi kar elde etme aracı olarak gören kapitalist sistem, ürettiğinden fazlasını tüketmeye teşvik ettiği halkı, devlet gücünü de arkasına alarak faiz batağına sürüklemektedir. Bankacılık adı altında tefecilik yapılmaktadır. Tüketicinin korunması, tüketicinin kendisinden korunmaya çalışıldığı bankalara büyük imkân ve hareket kabiliyeti tanınmaması ile mümkündür. Faizsiz bankacılığın önü açılmalı, teşvikler sağlanmalı, faiz bankacılığı sistemi ortadan kaldırılmalıdır." ifadeleri kullandı.
Tüketicinin korunmasına yönelik tasarının Meclis`te kabul edilerek yasalaştığını söyleyen Yavuz, yapılan bu düzenlemenin geçmişe kıyasla olumlu olsa da yetersiz olduğunu ifade etti. Yavuz, "Her şeyi kar elde etme aracı olarak gören kapitalist sistem, ürettiğinden fazlasını tüketmeye teşvik ettiği halkı, devlet gücünü de arkasına alarak faiz batağına sürüklemektedir. Bankacılık adı altında tefecilik yapılmaktadır. Tüketicinin korunması, tüketicinin kendisinden korunmaya çalışıldığı bankalara büyük imkân ve hareket kabiliyeti tanınmaması ile mümkündür. Faizsiz bankacılığın önü açılmalı, teşvikler sağlanmalı, faiz bankacılığı sistemi ortadan kaldırılmalıdır." ifadeleri kullandı.
Mısır`da seçim için tarih verildi
Darbe karşıtı protestolarda bugüne kadar gözaltına alınanların sayısı 15 bini geçerken Mısır`da parlamento seçimlerinin 2014 yılı Şubat ile Mart arasında, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ise yaz aylarında yapılacağı açıklandığını belirten Yavuz, "Darbeciler hür ve serbest seçimlerde bir varlık gösteremeyeceklerinin farkındadırlar. O sebeple İhvan hareketinin başarılı olmaması için her türlü baskı ve şiddeti uygulamaktan geri durmamaktadır. Ama şu bir gerçektir ki er veya geç Hakk`ın hatırı için her türlü bedeli göze alabilen bir topluluk için yenilgi asla söz konusu olmayacaktır." dedi.
Darbe karşıtı protestolarda bugüne kadar gözaltına alınanların sayısı 15 bini geçerken Mısır`da parlamento seçimlerinin 2014 yılı Şubat ile Mart arasında, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ise yaz aylarında yapılacağı açıklandığını belirten Yavuz, "Darbeciler hür ve serbest seçimlerde bir varlık gösteremeyeceklerinin farkındadırlar. O sebeple İhvan hareketinin başarılı olmaması için her türlü baskı ve şiddeti uygulamaktan geri durmamaktadır. Ama şu bir gerçektir ki er veya geç Hakk`ın hatırı için her türlü bedeli göze alabilen bir topluluk için yenilgi asla söz konusu olmayacaktır." dedi.
Filipinler`de tayfun
Filipinler`i etkisi altına alan şiddetli tayfunda on binlerce insanın hayatını kaybettiği hatırlatan Yavuz, "Son zamanların en büyük felaketlerinden birine uğrayan Filipinler Cumhuriyeti`nin bu doğal afetin yaralarından kurtulması için İslam ülkeleri ve İslami yardım kuruluşları, insani yardım seferberliği başlattı. Yardımlaşma ve dayanışma duygusunun İslam`da kardeş, insanlıkta eş olmamızdan kaynaklandığı, her nerede olursa olsun yardıma muhtaç ve çaresiz halklara yardım eli uzatmanın bizler için bir vazife olduğunun şuurunda olmalıyız. Bu ağır felaket sebebiyle Filipinler halkına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, halkımızı, mağdurlara yardım ulaştırma gayretinde olan kuruluşlara destek vermeye çağırıyoruz." diye konuştu. (İLKHA)
Filipinler`i etkisi altına alan şiddetli tayfunda on binlerce insanın hayatını kaybettiği hatırlatan Yavuz, "Son zamanların en büyük felaketlerinden birine uğrayan Filipinler Cumhuriyeti`nin bu doğal afetin yaralarından kurtulması için İslam ülkeleri ve İslami yardım kuruluşları, insani yardım seferberliği başlattı. Yardımlaşma ve dayanışma duygusunun İslam`da kardeş, insanlıkta eş olmamızdan kaynaklandığı, her nerede olursa olsun yardıma muhtaç ve çaresiz halklara yardım eli uzatmanın bizler için bir vazife olduğunun şuurunda olmalıyız. Bu ağır felaket sebebiyle Filipinler halkına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, halkımızı, mağdurlara yardım ulaştırma gayretinde olan kuruluşlara destek vermeye çağırıyoruz." diye konuştu. (İLKHA)