Doğruhaber

HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, TBMM'de düzenlediği basın açıklamasında, tek gündem maddesi üzerinden konuştu. "Bugün tek gündem maddesiyle karşınızdayız." diyen Demir, "Malum Filistin'de seçilmiş meşru Başbakan İsmail Heniyye İran'da korkakça ve alçakça bir saldırıyla önceki akşam şehit edilmişti." hatırlatmasında bulundu.

"İSMAİL HENİYYE'NİN ŞEHADETİNİ ALLAH-U TEÂLÂ FİLİSTİN DAVASININ ZAFERİNE VESİLE KILSIN"

Demir, "İsmail Heniyye'nin şehadeti mübarek ve hayırlı olsun, Allah-u Teâlâ Filistin davasının zaferine vesile kılsın. Allah-u Teâlâ bu şahadet sonrasında İslam ümmetini ve Filistinli kardeşlerimizi büyük bir zaferle sevindirsin. siyonizmin ve siyonizmin arkasında duran destekçilerinin de kahru perişan olmalarına, mağlup olmalarına, darmadağın olmalarına vesile olsun inşallah. Şüphesiz ki hepimiz İsmail Heniyye'yi çok iyi tanıyoruz. Ödediği bedelleri biliyoruz. İslam davasına olan sadakatini mücadeleyle geçen ömrünü hepimiz biliyoruz. Ailesinin neredeyse tamamı katledilmiş, şehit edilmişti. En son kendisi de katledilerek ve şehit mertebesi ile ailesinin yanına gitti. Rabbim şehadetini bir kez daha mübarek etsin. Bu olayın değerlendirilmesi sonuçları çok önemli. Onların iyi okunması iyi tahlil edilmesi lazım ve bu olayın ne anlama geldiğinin de iyi değerlendirilerek İslam ümmeti tarafından özellikle doğru sonuçlar çıkarılması doğru adımlar atılması gerekir." dedi.

"SİYONİZM BÜTÜN DÜNYAYA SAVAŞ AÇMIŞ BİR DURUMDADIR"

Terör şebekesi siyonistlerin bütün dünyaya savaş açtığını dile getiren Demir, "Bugün siyonizm bütün dünyaya savaş açmış bir durumdadır. Hiç kimsenin durduramadığı kontrolsüz bir güç noktasına gelmiş. Hepinizce de malum, son 24 saat içerisinde tam 5 ülkeye saldırılar düzenledi. İran'a, Lübnan'a Filistin'e, Suriye, Irak'a peş peşe saldırılar ve suikastlar düzenleyerek bütün dünya için, bütün İslam toplumu için, bütün insanlık için nasıl büyük bir tehlike, nasıl büyük bir tehdit olduğunu bir kez daha ortaya koydu, kanıtladı. Dolayısıyla biz bugün atılması gereken o adımları bir kez daha ifade etmek, o çağrımızı yenilemek, 29 Şubat'ta yayınladığımız Gazze Beyannamemizi bir kez daha sizinle paylaşmak ve atılması gereken adımları bir kez daha hem Türkiye kamuoyuna hem de İslam ülkelerine hatırlatmak isteriz ki bugün dahi bu adımlar atılırsa sorunun ciddi anlamda çözüleceğini hep beraber göreceğiz." ifadelerine yer verdi.

"SİYONİZM BÜTÜN DÜNYA İÇİN BİR TEHDİTTİR"

29 Şubat'ta HÜDA PAR'ın yayınladığı Gazze Beyannamesi'nde söylediklerini özetleyen Demir, "Biz o zaman ısrarla demiştik ki bu savaş israil çetesi ile Filistin savaşı değildir. Biz ısrarla diyorduk ki siyonizm insanlığa savaş açmıştır, insanlık için çok büyük bir tehdittir. Bu şekilde bir teşhisin, bir tarifin konulması lazım. siyonizm bütün dünya için bir tehdittir ve özellikle insanları tehdit edecek bir noktaya gelmiştir. siyonizmin savaşı sadece Filistin toprağı ile sınırlı değildir. Onların hedefinde 'arzı mevud' denen bir safsata var. israil, sadece Filistin ile değil, Irak, İran, Türkiye ve Suriye ile bu arzı mevud sınırlarına dahil olan bütün ülkelerle ciddi anlamda bir savaş halinde olduğunu net olarak ortaya koyuyor. Yani her ne kadar şu anda savaş, çatışmalar, Filistin ve Gazze'de odaklanmış olsa dahi aslında israil çetesinin savaşı, bu 5 ülkeyle ve bütün İslam Ümmeti iledir. 24 saat içerisinde 5 ülkeye yaptığı saldırılar da siyonizmin savaşının özellikle bu 5 ülkeyle daha geniş kapsamda ise bütün İslam alemiyle olduğunu net olarak biz bir kez daha görmüş olduk." şeklinde belirtti.

"SİYONİSTLER ARZI MEVUD SAFSATASINI HİÇBİR ZAMAN ÖRTBAS ETME İHTİYACI DUYMADI"

siyonist işgal rejiminin arzı mevud safsatasını hiç bir zaman gizlemediğini aktaran Demir, açıklamasına şöyle devam etti: "siyonizm bunu hiçbir zaman gizlemedi. Arzı mevud safsatasını hiçbir zaman örtbas etme ihtiyacı duymadı. Her platformda, her ortamda bunu net bir şekilde ortaya koydular, insanların gözünün içine baka baka bütün bu emellerini ortaya koydular ve daha ileri de giderek bütün insanlığın aslında siyonizme hizmetkar olması gerektiğini net bir şekilde ortaya koydular. Halen bunu söylemeye devam ediyorlar. Dolayısıyla onlar bu emellerine varmak için milyonlarca insanı, bütün İslam alemini yok etseler dahi onların umurunda değildir. Yeter ki emellerine ulaşsınlar. Böyle bir çarpık anlayışları var ki bu onların dünya için ne kadar büyük bir tehdit oluşturduklarını da açık bir ifadesidir."

"MÜDAHALE EDİLMEZSE SİYONİSTLER BU COĞRAFYAYI ATEŞ TOPUNA ÇEVİRECEKTİR"

siyonistlerin başta Türkiye'yi, İran'ı, Suriye'yi ve Irak'ı sonra bütün İslam alemini savaşa çekme çabasında olduğunun altını çizen Demir, "Biz eninde sonunda siyonizmin bütün bu ülkeleri bir şekilde savaşın içine çekeceğini biliyoruz, görüyoruz. Zaten asıl amaçları budur. Asıl amaçları bu ülkelerle savaşmak, onları yıkmak ve kendi emellerine ulaşmaktır. Dolayısıyla her ne kadar zaman bu savaşı geciktirse dahi eninde sonunda israil çetesinin bu ülkelerin tamamını savaşa bir şekilde çekeceğini, hepimize savaş açacağını net olarak görüyoruz. Son İran saldırısı zaten bunu ortaya koydu. Biz istesek de istemesek de siyonizm bu ülkelere savaş açacak, bizi bir şekilde savaşa katacak ve bu coğrafyayı ateş topuna çevirecektir." dedi.

"LAHEY ADALET DİVANI'NIN VERDİĞİ KARARLAR BU ÇETENİN BİR DE TERÖR UNSURU OLDUĞUNU BELİRTMİŞTİR"

Açıklamasının devamında Demir, "HÜDA PAR olarak diyoruz ki; bunun farkında olmak durumundayız. israil çetesinin bir terör yapılanması olduğunu; kadın, çocuk, savunmasız insanları hedef alarak katliamlar gerçekleştirdiğini, sınır dışı operasyonları yapmaktan da çekinmediğini ve dolayısıyla bir devlet olmaktan öte bir yapılanma olmaktan öte aslında bir terör çetesi olduğunu net olarak hepimizin kabul etmesi lazım ve bütün insanları tehdit ettiğini kabul etmemiz lazım. Özellikle buna tepki gösteren ülkelerin artık Türkiye, İran, Suriye, Irak ve diğer İslam ülkelerinin hatta İslam ülkelerini aşan dünyada var olan diğer ülkelerin de buna terör devleti ismini koyması gerekiyor. Nitekim şu anda uluslararası sahada da zaten bu artık kabul gören bir şeydir. Lahey Adalet Divanı'nın verdiği kararlar ve açılan davalar da bu çetenin, bu yapılanın bir de terör unsuru olduğunu, bütün insanlığı tehdit ettiğini, soykırım yaptığını, masum sivil insanları katlettiğini zaten kabul etmiş bir durumda." diye konuştu.  

"BAŞTA TÜRKİYE VE DİĞER DÜNYA ÜLKELERİ BU SİYONİST ÇETENİN BİR TERÖR YAPILANMASI OLDUĞUNU DEKLARE ETMELİDİR"

Demir, "Biz net olarak bir kez daha gördük ki, siyonizm çetesinin durdurulmasının tek yolu yalnızlaştırılması şu ana kadarki ilişkilerinin gözden geçirilmesi, mahkum edilmesi, kuşatılması ve bütün sahalarda tek başına bırakılmasıdır. Bu yapılmadığı müddetçe bu çetenin durdurulması mümkün değil. Başta Türkiye olmak üzere diğer dünya ülkeleri bu siyonist çetenin bir terör yapılanması olduğunu deklare etmelidir. Bu yapılmadığı müddetçe yapılacak diğer bütün etkinliklerin, tepkilerin, faaliyetlerin de bir faydasının olmayacağını, bugüne kadar geçen süreçte net olarak gördük." ifadelerine yer verdi.

"TÜRKİYE İSRAİLİ DEVLET OLARAK TANIMA KARARINI GÖZDEN GEÇİRMELİ"

Başta Türkiye ve diğer ülkeler, terör şebekesini devlet olarak tanımaktan vazgeçmesi gerektiğinin altını çizen Demir, "İkinci adım olarak da herkesin onları devlet olarak tanımaktan vazgeçmesi lazım. Başta Türkiye... çünkü Türkiye israili devlet olarak tanıyan ilk ülkelerden bir tanesidir. Dolayısıyla artık Türkiye'nin de bu kararını gözden geçirmesi, tanımasını geriye alması, bir terör yapılanması olduğunu kabul ederek bütün ilişkilerini ve bakış açısını buna göre düzeltmesi gerekiyor. Bu da hangi derecede ilişkiler varsa bunların hepsinin iptal edilmesi, görevlilerinin geri çekilmesi ve siyasi anlamda var olan bütün münasebetlerin kesilmesi anlamına geliyor." şeklinde konuştu.

"SİYONİSTLERLE HER TÜRLÜ TİCARİ İLİŞKİNİN DE KESİLMESİ LAZIM"

siyonistlerle tüm ticari ilişkilerin kesilmesi vurgusu yapan Demir, "Direkt ve dolaylı olarak her türlü ticari ilişkinin kesilmesi lazım. Bu sadece Türkiye için değil, bütün İslam ülkeleri için söz konusu olmalıdır. Körfez ülkelerinin, israil ile ticaret yapan bütün İslam ülkelerinin direk ve dolaylı bir şekilde israile yapılan bütün ticareti kesmesi lazım. Birçok tepki ve gündemden sonra Türkiye her ne kadar ticaretini kestiğini deklare etmiş olsa dahi biz bir şekilde ticaretin devam ettiğini biliyoruz. Bu direk devlet anlamında bir ticari ilişki olmasa dahi şirketler üzerinden üçüncü aracı ülkeler üzerinden bir ticaretin devam ettiğini ve siyonist çetenin ayakta kalmasında halen Türkiye'nin bir katkısının, bir rolünün olduğunu biliyoruz. Ticari şirketler ya da resmi ticari ilişkiler olsun bunların hepsinin kesin bir tavırla kesilmesi ve bitirilmesi lazım." dedi.

"İNCİRLİK VE KÜRECİK ÜSLERİ KAPATILMALI"

Türkiye'de bulunan İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılması gerektiğini dile getiren Demir, "Şu an Türkiye'de var olan NATO Üsleri ya da Amerikan üsleri ki Kürecik çok önemli bir radar üssüdür. İncirlik NATO'nun ve Amerika'nın ciddi anlamda istifade ettiği çok büyük bir askeri üssüdür. Bu üsler açık olduğu müddetçe bunların israile çok ciddi anlamda katkısı olduğunu biliyoruz. Kabul edilsin ya da edilmesin. Radar ve hava uçuşları anlamında çok ciddi iddialar söz konusudur. Bu noktada üsler kapatılmadığı müddetçe Türkiye'nin söylem noktasında, demeç noktasında, tepki anlamında yaptıklarının bir karşılığının, bir anlamının olmadığını biliyoruz. Bir samimiyet ortaya konulacaksa, Filistinli kardeşlerimize bir katkımız olması isteniyorsa, siyonist katliamın ve vahşetin durdurulması arzulanıyorsa yapılacak en önemli işlerden belki birinci sırada bu üslerin kapatılması, özellikle Kürecik Radar Üssü'nün tamamıyla kapatılması ve buradan NATO'nun ya da siyonist çetenin askeri savunmasına yapılabilecek her türlü katkının önüne geçmek olacaktır. Bu yapılmadığı müddetçe diğer tepkilerin çok da bir anlamı olmaz." hatırlatmasında bulundu.