DİYARBAKIR - Çözüm süreciyle ilgili gelinen nokta itibariyle İLKHA` ya değerlendirmelerde bulunan Memur Sen Genel Başkanı ve Akil Adamlar Heyeti Marmara Bölgesi Üyesi Ahmet Gündoğdu, İlke Haber Ajansı`nın sorularını yanıtladı. Gündoğdu, son günlerde İslami STK`lara yapılan saldırıların, STK`ların yararlı ve faydalı işler yaptığı için hedef haline geldiğine vurgu yaptı.
Türkiye`nin çözüm süreci itibariyle gelinen noktayı değerlendiren Memur Sen Genel Başkanı ve Akil Adamlar Heyeti Marmara Bölgesi Üyesi Gündoğdu, halkın, kanın dökülmesine karşı olduğunun altını çizerek barış, kardeşlik ve huzur istediklerini söyledi.
"Türkiye halkı kardeşlik özlemi içerisindedir"
Türkiye`de yaşayan bütün halkların terörden kurtulmak istediklerini ve bu aşamada devletin güvenlik kuvvetlerinden de bir talep içerisinde olmadıklarını söyleyen Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Gündoğdu, "Gelinen nokta itibariyle, bu sorunun çözüme kavuşturulmasıdır ve çözüme geçilmiş olması da çok önemlidir. İkincisi de Türkiye`nin bütün illerini dolaştığımızda hemen hemen her bölgede kardeşlik özlemi gördük. Artık bu millet tıpkı Çanakkale`de Türk, Kürt, Laz ve Çerkez`in hep birlikte destan yazdığı gibi terörden kurtulmak istiyor. Terörden kurtulmak isterken, devletin güvenlik kuvvetlerinin yapması gerekenlerle ilgili bir talep içerisinde değiller. Ama bataklığın kurutulması için devletin, sivil toplum örgütlerinin, meclisin ve siyasi partilerin yapması gerekenler gibi onlarca başlık var ve yapması da gerekiyor" dedi.
"Biz Kürt olarak Cumhurbaşkanı olabildik ama Kürt olamadık"
Ötekileştirilen Kürtler ve diğer halklar hakkında konuşan Genel Başkan Gündoğdu, Kürtlerin kendilerine haklarının verilmediğini ifade ederek, "Bu akil insanlar süreci bu muhatapları daha çok sorumluluğa ortak etmede önemli bir fırsat oldu. Karadeniz`e, Marmara`ya, Güneydoğu`ya, Doğu Anadolu`ya, otuz yedi vilayete gittim. Devletin dün öteki ilan ettiği kesimlerin beriki olma fırsatını yakalamışız. Örneğin başörtülüler öteki idi, ama çözüm sürecinden sonra atılan adımlarla kamuda başörtü özgürlüğü veya meclise başörtünün girmesiyle eşit yurttaşlığa, eğitim, çalışma ve siyaset hakkı boyutuyla olumlu bir gelişmedir. Bazı yerlerde Kürtler `Devlet bizi öteki ilan etti. Eşit yurttaş olmak istiyoruz` diyordu. Bazen de `Biz Kürt olarak Cumhurbaşkanı olabildik ama Kürt olamadık` diyen arkadaşlar vardı. Aleviler kendilerini saklamak durumunda kaldıklarını zaman zaman dile getiriyorlar, Romenler ise toplumun değil devletin ötekileridir. Onları da kardeşlerimiz olarak, toplum olarak algılamamız lazım" diyerek ayırım yapılmaksızın kardeşliğin pekişmesi gerektiğine vurgu yaptı.
"Paket paket darbe yerine paket paket demokrasi"
Gündoğdu, " Dün paket paket darbe vardı, şimdi hiç değilse paket paket demokrasi var. İnşallah bu yeni anayasa ile anayasanın başlangıç bölümüne 1960 darbesinden sonra ilk dönem bölümün gözden geçirilmesiyle, devrim kanunlarının gözden geçirilmesiyle, tanımsız laikliğin oradaki işlevinin genelde değerlerin aleyhine kullanılmasına son verme zaruretiyle yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Bundan sonra herhalde bu adımlar çok daha güçlü olacak" dedi.
"Kürtlerin yol haritasını İslami değerler belirler"
Meyve veren ağacın taşlandığına dikkat çeken Gündoğdu, İslami STK`ların halka hizmet ettikçe hedef alınacaklarını belirterek, "Terör sorunundan zarar gören Türküyle Kürdüyle bu millettir. Kâr eden ise öldürmeyi ve cenazeleri istismar ederek geçim kaynağı haline getirenler, bir de silah tüccarlarıdır. Ama varlığının büyümesini tehdide bağlayanlar, bir düşman gösterip ölümü kötüleyip sıtmaya razı edenlerin eline bu oyuncaklar girdikçe Kürt`ün ve Türk`ün kardeşliğini en çok önemseyen sivil toplum örgütlerini düşman görmeye başlıyorlar. Bu sivil toplum örgütlerinin bu zamana kadar Kürt sorunu, PKK-Terör sorunu, demokratikleşememe sorunu, eşit yurttaşlığın önündeki engeller sorunu, adına ne derseniz deyin, ortaya koyduğu tablo nedir? Kürtlerin büyük çoğunluğu dindardır, onların yol haritasını dini değerler belirler, dolayısıyla öldürmeyi, şiddeti asla çözüm olarak görmez ve tabii ki İslam da şiddete karşıdır. Kürtler İslam`ın misyonunu hayata geçiriyor, onların yaptığı doğrudur, onlara yapılanlar doğru değil ama onlara yapılanı görünce de artık birilerinin istismarının sona ermekte olduğunu ve malzeme yapamayacaklarını görüyoruz. Bu bir yönüyle sıkıntılı, diğer yönüyle de hayra alamettir, çünkü meyve veren ağaç taşlanır, İslami STK`lar da bu halka hizmet ettikçe hedef alınacaklardır. Bu sivil toplum örgütleri bu milletin birlikteliği için önemli işler yapıyor ki terörden medet umanlar onları hedef alıyor" şeklinde konuştu.
"Terbiyesizlerin metodu bitiyor, millet kendine geliyor"
Başörtünün meclise taşınmasının önemli bir adım olarak değerlendiren Gündoğdu, bedel ödeyenlerin oralarda bulunması gerektiğini belirterek, "Başörtüsüyle meclise giren bu beş milletvekilini tebrik ediyorum. Niyetlenen başkaları varsa onlar da elbette bu haklarını kullanabilirler. Bu isteyen kişi için demokratik bir tercihtir, nasıl istiyorsa öyle giyinir. Ama öbür taraftan da Allah`ın emridir, bu zamana kadar bu millet ittihat ve Terakkicilerin, `Bu milletin elinden Kur`an`ı alırsak batılı hale getiririz` projesinin devamı olarak başörtü yasağı üzerinden sadece kadınları değil, erkekleri, toplumu terbiye ettiler. Şimdi terbiyesizlerin bu metodu bitiyor ve millet kendine geliyor. Elbette ki bu tarihi bir gündür. Ama dün milletin seçtiği milletvekiline, milletin seçtiği başbakanın `Bu kadına haddini bildirin` denilmesiyle meclisten çıkarılan Merve Kavakçı, ya da öğretmen iken, doktor iken veya hemşire iken başörtülü olduğu için meslekten atılan arkadaşlarımız veya onlardan birkaçı meclise girdiğinde işte o zaman devlet gerçek manada özür dilemiş olacak. Meclis gerçekten milletin bedel ödeyenlerinin de yer aldığı bir konuma gelecek. Burada beni sevindiren şey mecliste başörtüsünün bugün görünür olmasıdır. Daha çok sevindirecek olan da ilk genel seçimlerde bedel ödeyenlerin oraya gelmesi, bu Merve Kavakçı olursa çok daha iyi olur" ifadelerini kullandı.
(Osman İçli/Hüseyin Yalçın - İLKHA)