CAFER SELÇUK
Birleşmiş Milletler (BM) raportörleri, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD), "İsrail'in Gazze, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da işgalci olduğuna" yönelik tespitine ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı. UAD'nin, 19 Temmuz'da işgal altındaki Filistin topraklarının parçalanmış ayrı bölgeler değil, tek bir bölgesel birim olduğunu ortaya koyarak, işgal güçlerinin Gazze, Kudüs ve Batı Şeria'da işgalci olduğunu tespit ettiği hatırlatılan açıklamada, bu adımın memnuniyetle karşılandığı ve Filistinliler ve uluslararası hukuk açısından tarihi olduğu belirtildi.
Açıklamada, UAD'nin, işgal kuvvetlerinin Gazze Şeridi ve Kudüs dahil Batı Şeria'yı işgalinin, ilgili yerleşim rejimi, ilhak ve doğal kaynakların kullanımıyla birlikte hukuka aykırı olduğunu ilan ettiği hatırlatıldı. UAD'nin, işgal askerlerinin mevzuat ve önlemlerinin ırk ayrımcılığı konusunda uluslararası yasağı ihlal ettiğine hükmettiği kaydedilen açıklamada, mahkemenin, işgal çetesinin "işgalini sona erdirmesi, yerleşim alanlarını ortadan kaldırmasını, Filistinli mağdurlara tam tazminat sağlaması ve yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşünü kolaylaştırması" gerektiğini belirttiği aktarıldı.
Açıklamada, "(UAD'nin) Tavsiye görüşü, ilhakı, yerleşimleri, ırk ayrımcılığını ve apartheidi yasaklayan kesin normları yeniden teyit ediyor. Bu doğası gereği beyan niteliğinde ve İsrail ile işgali destekleyen tüm ülkeler için bağlayıcı olarak görülmeli. UAD, BM'ye bile belirsiz görünen bir ilkeyi nihayet yeniden teyit etti. Yabancı askeri işgalden, ırk ayrımcılığından ve apartheidden özgürlük kesinlikle pazarlık konusu olamaz." ifadeleri kullanıldı.
Bu tarihi kararın Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının ve barışın gerçekleşmesinin "başlangıcı olması" dilenen açıklamada, UAD'nin tavsiye kararının,işgal rejiminin Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği iddialarının da değerlendirildiği bu kritik süreçte, "uluslararası hukuka saygıyı yeniden tesis etmek" için kritik bir araç olarak hizmet edeceği vurgulandı.
Açıklamada, UAD'nin 19 Temmuz'daki bu tespitinin ardından işgal güçlerinin, Gazze'deki sivil nüfusa ve doğal kaynaklarına yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığı da vurgulandı.