WP,  işgal rejimindeki cezaevlerindeki şiddeti ortaya çıkarmak için Filistinli eski mahkumlarla ve bu alanda çalışan Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) temsilcileriyle görüştü ve otopsi raporlarını inceledi. Habere göre, bir Filistinli mahkum alıkonulduğu işgal kuvvetlerindeki cezaevinde gardiyanlar tarafından dövüldü ve kaburgaları kırılarak katledildi.

Filistinli mahkumlardan biri, kronik hastalığının tedavi edilmemesi, diğeri de saatlerce yardım çığlıkları atmasına rağmen müdahale edilmemesi sonucunda şehit oldu. "İsrail-İnsan Hakları İçin Doktorlar" (PHRI) adlı STK tarafından doğrulanan otopsi raporlarına göre, bu üç kişi, 7 Ekim'den bu yana İşgal hapishanelerinde katledilen Batı Şeria veya işgal rejiminden gelen 13 Filistinli arasında yer alıyor. Gazze'den getirilen ve şehit olan mahkumların sayısı ise tam olarak bilinmiyor.

İnsan hakları örgütleri, işgal güçlerinin "tıka basa" dolu olan cezaevlerindeki koşulların tehlikeli şekilde kötüleştiğini ve yaygın olarak şiddet uygulandığını bildirdi.

Merkezi işgal çetesinde  bulunan insan hakları örgütü "Hamoked"in icra direktörü Jessica Montell, WP'ye yaptığı açıklamada, "Şiddet her yere yayılmış durumda. Aşırı kalabalık. Görüştüğümüz her mahkum 30 kilo vermiş." diye konuştu.

 işgal rejimindeki İşkenceye Karşı Halk Komitesi'nin İcra Direktörü Tal Steiner, işgal güçlerinin söz konusu hak ihlallerinin, ülkedeki "intikam atmosferi"nden kaynaklandığını belirtti.

Steiner, cezaevlerindeki şiddetin, politika yapıcıların desteğinin ve hesap verebilirlik eksikliğinin bir "kombinasyonu" olarak nitelendirdi.

Tanıklar, gardiyanların "çıldırmışçasına" mahkumlara saldırdığını söyledi

İşgal rejimindeki cezaevinde Aralık 2023'te gardiyanlar tarafından şiddetli şekilde dövülmesinin ardından şehit olan 23 yaşındaki Abdulrahman Bahash'ın 2 mahkum arkadaşı, isimlerinin açıklanmaması koşuluyla arkadaşlarını katledilmesine götürülen o günü WP'ye anlattı.

Tanıklar, gardiyanların koğuştaki tüm hücreleri bastığını ve mahkumları dövmeden önce kelepçelediğini kaydetti. Görgü tanıklarından 28 yaşındaki eski bir mahkum da gardiyanların kendilerine "çıldırmışçasına" saldırdığını, coplarla tekmelerle vurduğunu söyledi.

Tanık, Bahash ve hücresindekilerin "tecrit odalarından" oluşan bir alana götürüldüğünü, daha sonra Bahash'ın vücudunda morluklarla döndüğünü ve kaburgalarının kırılmış olabileceğini söylediğini aktardı. Bahash'ın ayakta duramaz hale geldiğini dile getiren tanık, arkadaşının olaydan 3 hafta sonra 1 Ocak'ta şehit olduğunu ifade etti.

İşgalci yetkililer, mahkumun ailesinin otopsi raporunu ve Bahash'ın cesedini görmesine izin vermedi. Bahash'ın ailesi adına otopsi sonucunu gören PHRI doktoru Daniel Solomon'un bildirdiğine göre, otopsi raporu, Bahash'ın "kaburga kırıkları ve dalak yaralanması"nın muhtemelen saldırı sonucu meydana geldiğini gösteriyor.