Bir bakıma insan düşünmeden edemiyor, devlet tarafından Müslüman Kürt Halkı’na dayatılan zulümler ve reva görülen haksızlıklar bir yana, kendini Kürt Halkı’nın tek temsilcisi gören ve her defasında bunu dillendiren, Kürtlere devletten daha çok zarar veren Pkk ve ekseninde hareket eden cenahlar Kürt Halkı’ndan ne istiyor?
90’lı yıllarda Hizbullah Cemaatine karşı açtığı savaş, tüm halkımızın malumudur. Bu savaşta bir çok genç hayatının baharını yaşamadan öldü-öldürüldü. Hizbullah her defasında savunma amaçlı kendini bu savaşın içinde görmüş olsa da zararı az değildir. Halen o acılar tazeliğini korumakta, yetim çocuklar bunu örneklemektedir. Kendini dev aynasında gören Pkk, kendinden başka hiçbir oluşumu meşru görmemekteydi. Ve aslında nasıl bir kayaya çarptığını çok sonradan görmüş ve artık her şeyi yüzüne gözüne bulaştırmıştı. Bu savaşın kaybedenini kazananını isterseniz sosyo-bilimcilere bırakıp, asıl dikkatinizi çekmek istediğim noktaya gelmek istersek;
Çözüm süreciyle beraber silahları bırakacağını söyleyen Pkk, Kürt Halkı’na her türlü acıyı yapmış olan devlet ile masaya oturmuş ve bir takım hesaplar içine girmiştir ki devlet; Kürt köylerini yakıp yıkan, Müslüman kürt halkının hem dinine hem diline hakaret eden, yurtlarından çıkarıp sefalete sürükleyen, ve binlerce faili meçhul cinayetin açık müsebbibi olan devlet ile bir araya gelmiş ve masaya oturmuştur. Öte yandan bunları yaparken adeta kendini Tek temsilci olarak görmüş ve yine dev aynasına göz atmaya başlamıştır. Müslüman Kürtlere saldırılarını artırmış; Kur’an kursu, STK ve Halkın gözünde itibar sahibi Şeyhlere bile saldırmayı ihmal etmemiştir. Hal böyle iken can alıcı sorumu sormak istiyorum.
Kürt halkına bu kadar acıyı yaşatan devlet ile el sıkışıp masaya oturma olgunluğunu(!) gösteren Pkk, söz konusu kendi halkı(!) olunca neden kör sağır kesiliyor ve saldırganlaşıyor?
Hizbullah hangi Pkk’lının köyünü ateşe verdi? Hangi Pkk’lının evindeki kızları dışarı çıkartıp onlarla baskı yaptı? Peki hangi Müslüman Kürt, Bir Pkk’lının ailesini gözleri önünde kurşuna dizdi? Hal böyle iken Müslüman Kürtlerle neden barışılmıyor ve neden barış için aynı masada oturmaktan kendini üstün görüyor?
Bu sorunun tek ama tek cevabı vardır, O da İslama olan düşmanlıkları.
Bunun tezatını düşünen varsa bombalama eylemlerinde attıkları sloganlara baksınlar… “Kahrolsun İslam.. Kahrolsun Şeriat!” Haşaa. En büyük kahredici Yüce Mevladır. O’nun kahrettiği hem bu dünyada hem de diğer dünyada yüzü kararanlardandır..
Şuheda Timoçin / Diyarbakır – Yaş: 24