CAFER SELÇUK

Salgın hastalıklar, depremler, tsunamiler, çatışmalar insanlığı tehdit ederken ülkeler arasındaki gerilimler de giderek tırmanıyor. Rusya-Ukrayna savaşı, İşgal kuvvetlerinin Filistin'e yönelik saldırıları, Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmiş sorunu, Çin-Tayvan gerilimi ve daha pek çok çatışma dünyayı diken üstünde tutuyor.  Yaşanan bu çatışmalar 3. Dünya Savaşı ihtimalini de diri tutuyor.

İLBER ORTAYLI'DAN 3. DÜNYA SAVAŞI ÇIKIŞI

Ünlü tarihçi İlber Ortaylı'dan da 3. Dünya Savaşı'na ilişkin dikkat çeken bir çıkış geldi. Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın konuyla ilgili değerlendirmesi gündem oldu.

DİKKAT ÇEKEN 3. DÜNYA SAVAŞI YORUMU

İlber Ortaylı Ekol TV'de katıldığı bir programda "Şu anda üçüncü bir dünya savaşı içinde miyiz sizce?" sorusuna şöyle cevap verdi:

"Yavaş yavaş giriyoruz. Ama herhalde global bir harp olmaz. Şurası bir gerçek; insanoğlunun bu tabiatı tahrip etme ihtimali yüksek. Yani kendimizi yok edeceğiz, türümüzü yok edeceğiz, alt türleri yok edeceğiz. Ondan sonra uzun bir müddet hayat olmayacak. Hatta belki onları bile kurutacağız."

‘BU HAYAT SIRF DÜNYA'YA MI MAHSUS?’

Ortaylı sözlerine şöyle devam etti:

"Milyonlarca yıldızın olduğu bir evrende kim bilir buna benzer şeyler var, bilmiyoruz. Samanyolu'nun ötesinde bile gezegenler, gezegenler... Niye orada da böyle bir şey olmasın, bu hayat sırf Dünya'ya mı mahsus? Kim bilir orada da neler var, bilmiyoruz."

ERDOĞAN: SAVAŞIN ÖNÜNÜ AÇMAYA ÇALIŞAN ÜLKELER VAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan'ın Astana kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi'nden dönüşünde yaptığı açıklamada, "Maalesef Batı'da 3. Dünya Savaşı'nın önünü açacak bir yaklaşımı destekleyen ülke ve unsurlar var" ifadesini kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada ise 3. Dünya Savaşı riskine ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştı:

"Doğrusu ben görmüyorum, görmek de istemiyorum. Dünyayı bundan önce savaşa sürükleyen gerekçeleri ve alınmayan önlemleri düşündüğümüzde bugün o hatalara düşmemeye özen göstermenin gerektiği ortadadır. Savaştan çok barışı söylemeli, barışı konuşmalıyız. Attığımız her adımı gerilim değil barış için atmalı, planlarımızı barışı sağlamak ve kalıcı hale getirmek üzere yapmalıyız. Bütün ülkelerin gerilim değil, barış ve huzur iklimini inşa edecek çabaları hayata geçirmesi gerekiyor."