Şehit Sacit Pişgin'in acısını her zaman derinlerinde hissedeceklerini ifade eden HÜDA PAR Adana İl Başkanı Salih Demir, şehitlerin anlaşılması, yaşanılması ve şehitlerin yaşantıları üzerinde düşünülmesi gerektiğini belirtti.

Sacit Pişgin'in şehadetinden sonra yokluğunu çok fazla hissettiğini ifade eden arkadaşı Vedat Aktaş ise Şehit Sacit'in yokluğuyla kendisini yetim gibi hissettiğini söyledi.

Olayın mağduru olan Salih Demir ile dava arkadaşı Vedat Aktaş, yaşanan acı gün ve Şehid Sacid Pişgin hakkında İLKHA mikrofonuna konuştular.

"Demek ki aramızdan hala şehitler vermemiz de gerekiyor"

Takdir-i İlahi olarak, mücadeleler uğrunda şehitlerin verilmesi gerektiğini vurgulayan Demir, "Koca bir yıl geçti. Olay anına dair paylaşılacak, konuşulacak çok şey var. Kardeşimizi kaybettik, şehit verdik. O süreçte ben yaralandım. Beklemediğimiz bir olaydı tabi bir anda gerçekleşen. Takdir-i İlahi demek ki aramızdan hala şehitler vermemiz de gerekiyor. Bu da Allah'ın bir takdiri, rahmetidir diyelim. Rabbim o'na rahmet etsin." dedi.

"Şehadetinin kokusunu her zaman derinlerimizde hissedeceğiz"

Salih Demir

Olay anının gerçekleştiği sürece değinen Demir, "Gerçekten o gün gençlik etkinliğimizin olduğu gündü. Mescide namaz kılmaya geldiğimizde böyle bir hadisenin yaşanacağını tahmin edemiyorduk. Namazımıza başladık. Tam da namazın üzerindeyken bu olayın bu şekliyle gerçekleşmesi gerçekten aklımdan çıkmıyor, çıkmayacak da. Kardeşimizin o acısını, o şehadetinin kokusunu her zaman derinlerimizde hissedeceğiz. Rabbim ona rahmet etsin inşallah."  diye konuştu.

"Gençliğimizi şehitleri anlayacak, yaşayacak, onlar üzerine çok düşünecek minvalde yetiştirmeliyiz"

Gelecek nesilleri şehitlerin yaşantılarını anlamak üzere yetiştirmek gerektiğine vurgu yapan Demir,  "Son olarak,  şehadetinin yıl dönümü. Diyoruz ki şehitler anlaşılmalı, yaşanılmalı ve onlar üzerine çok düşünmeliyiz. Hele hele bu şehidimiz ismiyle müsemma olan bir secde şehidimiz ise gençliğimizi o minvalde, o bakış açısında yetiştirmemiz lazım. Gerçekten şehidimiz, Sacidimiz, güzel bir şekilde Rabbine kavuştu. Rabbim hepimize böyle bir şehadeti nasip etsin. Yolu yolumuzdur." açıklamalarına yer verdi.

Şehit Sacit ile 10 yıl'a yakındır dava arkadaşlığını sürdüren Vedat Aktaş, Şehit Sacit'i anlattı.

"Yaşının çok üstünde bir olgunluğa sahip olduğu için ona danışırdım"

Vedat Aktaş

Şehit'in yaşına göre çok olgun bir insan olduğunu söyleyen Aktaş, "Şehid Sacit'in dava arkadaşıyım. Yaklaşık 10 yıldır Şehit Sacit abimizle beraberdik. Sacit abimizin dava arkadaşlığı çok iyiydi. Bizimle iletişimi çok kuvvetliydi. Herhangi bir problemimiz olduğu zaman herkesten çok onun yanına giderdim. Özel, genel yahut istişare edilecek konular olsun onun yanına giderdim. Yaşının çok üstünde bir olgunluğa sahip olduğu için ona danışırdım.  Bize karşı çok merhametli ve şefkatliydi. Saat kaç olursa olsun ve nerde olursak olalım onun için sorun değildi. En ufak bir problemimiz olduğunda bizimle ilgilenmeye gelirdi." açıklamalarına yer verdi.

"Kendimizi ondan sonra yetim gibi hissediyoruz"

Şehadetinin üzerinden geçen ilk sene-i devriyesinde Şehit Sacit'in yokluğunu çok hissettiğini vurgulayan Aktaş, "Bir yıl geçmesine rağmen yanımızda olmayışı fark ediliyor. Bizim üzerimizde o kadar tesirli oldu ki bir yıl geçmesine rağmen hemen hemen her gün aklımızda, unutamıyoruz. Gittiğimiz her ortam ve etkinliklerde yokluğu çok belli oluyor. Kendimizi ondan sonra yetim gibi hissediyoruz. Çünkü gittiğimiz her ortamda bize ön ayak olur, yardım ederdi. Bir senedir şehit olmuş anılarımız aklımıza bir sebepten ötürü geldiği zaman sanki kaybettiğimiz bir şeyi bulmanın sevincini yaşıyoruz." dedi.

"Gittiği her ortamı neşelendirirdi"

Şehit Sacit'in sosyal ilişkilerinin çok kuvvetli olduğunu ifade eden Aktaş, şehidin gittiği her ortamda insanlarla iletişim kurduğunu, şakalaştığını, onlarla muhabbet ettiğini söyledi.

Aktaş, "Öngörülü birisiydi nerede ne diyeceğini çok iyi biliyordu. Gittiği her ortamı da zaten neşelendirirdi. Onu gördüğümüz vakit çok mutlu oluyorduk. Şehit abimizi özlüyoruz. Aklımıza geldiğinde hüzünleniyoruz. Fakat herkesin çok istediği bir mertebe olduğu için şehadet mertebesi ve onun adına bu yönden mutluyuz, gururluyuz. Elbette hepimiz bir gün öleceğiz. Bu kutlu mertebeye erişmek herkese nasip olmuyor, Şehit abimiz hak etmişti, Allah'ta nasip etti. Yabancı değiliz şehadete, inşallah Rabbim bizlere ve dava arkadaşlarına da şehadeti nasip eder." temennilerinde bulundu.  (İLKHA)