Derin güçlerin son birkaç yılda bir dereceye kadar etkisiz kılınmış olsalar bile, tümden silinmiş olmadıklarını ve özellikle onların Fırat`ın ötesindeki varlıklarına dokunulmadığına dikkat çeken Burkay, "Çözüm ve barış çabalarını provoke etmeye yönelik bu türden girişimler karşısında herkes uyanık olmalı, sorumlu davranmalı, kimse ateşin üstüne benzinle gitmemeli." dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Burkay, son günlerde Şırnak ve Batman çevresinde yaşanan bazı olayların kaygı verici olduğunu dile getirdi. Burkay, Cizre`de Şeyh Abdülbaki Haşimi`nin evine bomba, Silopi`de ise bir öğrenci yurduna molotof kokteyli atıldığını ve daha sonra Batman`da Huda-Par`lılar bildiri dağıtırken olaylar çıktığını ve bir düğün evine yapılan saldırıda bir gencin öldüğünü hatırlattı.
BDP-KCK kesiminin, son ölüm olayı nedeniyle Huda-Par`ı suçladığını belirten Burkay, Huda-Par`ın ise yaptığı açıklamada, kendileri bildiri dağıtırken saldırıya uğradıklarını ama son olayla bir ilgilerinin olmadığını, bu eylemlerin arkasında geçmişteki çatışmaları tazelemek isteyen karanlık odakların olduğunu dile getirdiğini aktardı.
Medyada da bazı sağduyulu kalemlerin, söz konusu eylemlerin malum karanlık odaklarca tezgahlanmış olabileceğini belirterek, provokatif niteliğine dikkat çektiklerini ve hükümetin olayları aydınlatmasının önemini dile getirdiklerini anlatan Burkay, şöyle devam etti: "Biz de aynı kanıdayız. Bu eylemlerin arkasında bölgeyi yeniden karıştırmak isteyen karanlık odakların, derin güçlerin olması ihtimali güçlüdür. Son eylemlerin failleri henüz yakalanmış değiller. Söz konusu derin güçler, son birkaç yılda bir dereceye kadar etkisiz kılınmış olsalar bile tümden silinmiş değiler.
Özellikle onların Fırat`ın ötesindeki varlıklarına dokunulmadı. Bazı davalar açılmış olsa bile, bunlar buzdağının görünür yanı bile değil. Öyle olunca, bu güçlerin eski etkin konumlarını yeniden kazanmak için fırsat kolladıklarına ve ortalığı karıştırmak için her fırsatı değerlendireceklerine kuşku yok. Bu nedenle, çözüm ve barış çabalarını provoke etmeye yönelik bu türden girişimler karşısında herkes uyanık olmalı, sorumlu davranmalı. Kimse ateşin üstüne benzinle gitmemeli.
Bunun yanı sıra tüm siyasi partiler ve gruplar birbirlerinin varlığına ve çalışmalarına saygılı davranmalı, ortaya çıkabilecek sorunların çözümünde şiddeti değil, diyalog yöntemini kullanmalılar. Geçmişte çokça görülen birbirine tahammülsüzlüğün ve şiddetin Kürt halkının haklı mücadelesine ne büyük zararlar verdiğini görüp yaşadık. Herkes geçmişte yaşananlardan dersler çıkarmalı ve bir kez daha oyuna gelmemeli. Hak-Par olarak tüm tarafları, ilgili tüm siyasi aktörleri bu konuda uyanık olmaya ve sağduyulu davranmaya çağırıyoruz.
Hükümeti ise bu tür olayları bir an önce aydınlatmaya, failleri ve ardındaki karanlık odakları ortaya çıkarmaya çağırıyoruz. Derin yapının temizlenmesi çok daha kararlı davranmayı gerektiriyor. Buna neşter vurulmazsa gelecekte de benzer nice olaya, provokasyona tanık olabiliriz." (CİHAN)