FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 8 yıl geçti. Yaşanan o karanlık gecede 253 kişi şehit olurken binlerce kişi de yaralandı. Her yaştan insanın hayatını kaybettiği 15 Temmuz'un ardından büyük acılar yaşayan aileler ise, aradan geçen zamana rağmen ne kaybettiklerini ne de hain darbe girişiminde yaşananları unutmuyor.

Darbe girişimi sırasında İstanbul’da durdurmak istediği tankın üstüne çıkan ve içindeki askerlerin açtığı ateşle belden aşağısı felç kalan 53 yaşındaki aslen Midyat’lı Halil Algan, o gece yaşananları İLKHA muhabirine aktardı.

Ayrıca Algan, gazi olmalarına rağmen kendilerinin tedavi sürecinde, ziyaret edilme noktasında ve bazı haklardan yararlanma konusunda mağduriyet çektiklerini belirtti.

“Tankın üzerinde askerleri engellemeye çalışırken koltuk altından kurşunlandım”

Hain darbe girişimi esnasında İstanbul’da durdurmak istediği tankın üstüne çıkması sonucu tankın içindeki askerlerin açtığı ateşle ağır yaralandığını belirten Algan, “O gün iş yerimden eve gitmiştim. Evde televizyon izlerken, bütün kanalların aynı şeyi söylediğini ve bir şeylerin ters gittiğini fark ettim. Darbe olduğunu öğrenince, hemen sokağa çıktım. Emniyetin önüne gittik, orada biri konuşma yaptı ve ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bizi havaalanında bekliyor, oraya gidelim’ dedi. Oradan hemen ana yola indik. Atış alanı Köprüsü’nün yanına binlerce insan indik. Bir kısmımız araçla bir kısmımız yürümeye başladı. Birkaç yüz metre yürüdük. Arkadan bir tank geldi. Tank, benle beraber 10 kişinin arasına dalması sonucu bazıları şehit bazıları da gazi oldu. Tankı durdurmak için de 2 kişi üzerine çıktık. Bunu yapmak içimizdeki imandan kaynaklanıyordu. Tankın kapağındaki uzman çavuşa G-3 verdiler, ben de hemen elinden silahı alarak yanımdakine verdim ve kimseyi vurmamasını tembihledim. 2 kilometre daha gittik ve vurulduğumu hissettim. Kurşun, koltuk altından girip sol akciğerden de omurilikten dışarı çıktı. Kurşun sinir damarını yaktığından ilk önce vurulduğumu hissedememiştim. Yanımdaki arkadaşım da 2 tane kuşun yemişti ama daha sonra öğrendik ki çok şükür sağlığına kavuştu. 1 buçuk ay yoğun bakımda kaldım. Uyandığımda bir deri bir kemik kalmıştım. Daha sonra Ankara’ya tedaviye gittim. Geçen 8 yılda İstanbul’a bir daha dönmedim.” şeklinde konuştu.

Fizik tedavisi için Ankara’ya gittiğini belirten Algan, “Yılda 1-2 kez Ankara’ya fizik tedaviye gidiyorum. Gece gündüz evimde yatağa bağlı yaşıyorum. Bir yıl Ankara'da tedavi gördüm. Ankara'da bir ev kiralamıştım. Birkaç ay hastanede kalıyordum. Bir yılı doldurduktan sonra memleketin Mardin'e geldim. Sonra buradan ayrılmadım. Sadece tedavi için Ankara'ya gidiyorum. Bin kere şükürler olsun Allah'ımıza.” dedi.

“15 Temmuz gazilerinin ve özellikle birinci derece bizim gibi yatalak kalmış insanların haklarını savunan hiç kimse yok!”

Birçok konuda mağduriyet çektiğini ifade eden Algan, “Maalesef ilgisizlik diz boyu. Zaten görüldüğü gibi Mardin'imiz gelişme noktasında hep geriye gitti. Birçok alanda betonlaşmalara zemin açıldı. Herhalde bizim insanlarımız uyuyor. Biz 15 Temmuz gazilerinin, özellikle birinci derece bizim gibi yatalak kalmış insanların haklarını savunan hiç kimse yok. Birkaç yere bizi temsilen başkanlar koymuşlar, onlara maaş veriyorlar. Her gün bir bakan yardımcısını, bir generali ziyaret ediyorlar. Fotoğraf çekiyorlar ama bizi ziyaret eden yok. Kısacası Meclis'te birinci derece 15 Temmuz şehit ve gazilerin haklarını savunan hiç kimse yok. Bence utanç verici bir şey.” ifadelerini kaydetti.

"Gazilere yeteri kadar ne ilgi ne de destek veriliyor"

Algan, fizik tedavisinde ilerleme kaydetmediğini vurgulayarak, “Tedavi sürecimde kesinlikle ilerleme olmuyor. Sadece daha kötü duruma düşmemek için Ankara'ya tedaviye gidiyoruz. Geçen bayramda tedavi için gitmek istediğimde oradaki görevliler dokuz ay önce gittiğimi, dolayısıyla erken olduğunu söylediler. Onun için tedaviye gidemedim. Burada gece gündüz yatıyoruz. Gazilere yeteri kadar hiç ne ilgi ne de destek veriliyor. 15 Temmuz şehit ve gaziler başkanlarına maaşlar ödeniyor. Kesinlikle o maaşları boşuna alıyorlar. Bunlar sadece bu dünya için değil, öbür tarafta hesap verecekler. Ben bir bakanı  gördüm, o da rastgele başkalarıyla geldi buraya. Yalandan başka bir şey yok.” şeklinde aktardı.

Algan, “Bazı memurların 10 yıllık kira hakkı, yeşil pasaport hakkı var. Ancak bizim gibi gazilerin bu tür hakları yok. Bu birinci derece gazileri söylüyorum. Cumhurbaşkanı bu konuda bir şeyler yapmak istiyor ancak nafile. Aynı şekilde ümmetin kanayan yarası olan Filistin için de pek bir şey yapılmıyor. Buraya ziyaret için bir bakanı gördüğümüz yok. Her şeye rağmen bizim sadece Allah’ımız var. Herkese güvenmektense biz sadece Allah’ımıza güveniriz. O da yeterlidir.” şeklinde kaydetti. (İLKHA)