"Batı'nın İsrail'e silah desteği" başlıklı dosya haberin altıncı bölümünde AA muhabiri, AB ülkelerinin, birlik hukuku gereği siyonist israile silah sevkiyatından kaçınılmasını gerektiren yükümlülüklerini, AB kuralları ve yerel mahkeme kararları üzerinden derledi.
AB'nin, konvansiyonel silah ihracatına ilişkin Birlik düzeyindeki en önemli düzenleme olarak görülen Ortak Tutum Belgesi her ne kadar "insan haklarına saygı ve bölgesel barış, güvenlik ve istikrar" kriterlerini öne çıkarsa da üye ülkelerin kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarına göre hareket ederek Ortak Tutum Belgesi'ndeki kuralları dikkate almadığı görülüyor.
İşgal rejimine silah ticaretinin durdurulması için üye ülkelerin yerel mahkemelerinde açılan davalarda yasal olarak bağlayıcı olan Ortak Tutum Belgesi'ne de dayanılırken, üye devletlerin işgal çetesine gönderdikleri silahlara ilişkin tüm detayları paylaşmaktan kaçındığı görülüyor.
Ülkeler, gönderdikleri silahların bilgisini paylaşmalı
Ortak Tutum Belgesi'nin, üye ülkelerin yaptığı silah ticaretine ilişkin bilgileri düzenli olarak diğer üyeler ve AB Konseyi ile paylaşmasını emretmesine karşın, ülkelerin silah ticaretine ilişkin bilgilerin yer aldığı 22 Şubat 2024 tarihli "Konsey Ortak Tutumu Yirmi Beşinci Yıllık Rapor"unda 2023 ve 2024'teki silah ihracatına ilişkin bilgilerin yer almaması dikkati çekiyor.
En son 2022'ye ait verilerin yer aldığı, AB ülkelerinden işgal rejimine 22 ayrı kategoride silah, mühimmat ve askeri ekipmanın gönderildiği görülüyor.
AB, ABD'den sonra siyonist israilin en büyük ikinci silah tedarikçisi konumunda yer alırken, Avrupa Dışişleri Servisinin COARM veri tabanındaki rakamlara göre, 2013-2022 yıllarında AB üye ülkelerinin siyonistlere silah ticareti kesintisiz devam ediyor.
AB verilerine göre, 2013 ve 2022 yılları arasında işgal rejimi israilin en büyük Avrupalı silah tedarikçisi Almanya olurken, bu ülkeyi sırasıyla Fransa, Romanya, İspanya, Çekya, Bulgaristan, Belçika, İtalya, Polonya ve Slovakya'nın takip ettiği görülüyor.