31 Mart yerel seçimleriyle yönetime gelen DEM Partili belediyelerin Diyarbakır'da 10 Kur'an kursunun bulunduğu 12 binanın kapatılmasına yönelik müftülüklere yazı gönderdiği yönündeki tepkiler devam ediyor.

Diyarbakır'da farklı alanlarda hizmet yürüten İdeal Eğitim Vakfı (İDEV), Mustazaflar Cemiyeti ile Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) temsilcileri söz konusu girişimlere ilişkin açıklamalarda bulunarak bunun kabul edilebilir bir yönünün olmadığına dikkat çekti.

"Eğitim ve özgürlükten söz edenler halkın fıtratıyla uyumlu tüm gelişmelere düşmanlık yapıyor"

Son zamanlarda özellikle Diyarbakır merkez başta olmak üzere bölgenin bazı yerlerinde DEM Parti'nin belediyeleri aldıktan sonra Müslüman halkın değer, kültür ve dini eğitimiyle uğraşmaya başladığını belirten İDEV Başkanı Muhammed Şakir, "Diyarbakır'daki belediyeler daha önce faaliyeti devam eden 12 binada bulunan 10 Kur'an kursunun yasaklanmasına ilişkin karar verdi. Bu son derece kötü, çirkin, halkın değerleriyle bağdaşmayan, eğitim talebiyle çatışan bir karardır. Aslında bu zihniyeti biz öteden beri tanıyoruz. CHP ile dirsek temasında olan, onunla mesai yapan ve bir şekilde onun programları doğrultusunda paralel bir şekilde faaliyet gösteren hangi parti olursa olsun halkın dini değerleriyle çarpışmaktan kurtulamayacaktır." dedi.

Şakir, "DEM Parti bu noktada CHP'nin kuyruğuna takılmış ve bu konuda CHP'nin cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren halkın dinine yapmış olduğu düşmanlığın bir benzerini şu an bölgemizde halkın dini değerlerine karşı yapmaktadır. Bu kabul edilebilir bir durum değil ve bunda başarılı olmaları da mümkün değildir. Burada eğitimden ve özgürlükten söz eden DEM Parti ve onun zihniyetindeki yapılar; halkın dini talepleri, eğitimi, kültürü, değeri ve fıtratıyla uyumlu olan bütün gelişmelere ise kapalı oluyor ve düşmanlık yapıyor." ifadelerini kullandı.

"Şu an bu düşmanlık yine had safhaya gidiyor" ifadeleriyle konuşmasını sürdüren Şakir, "Halkın buna tahammülü yok ve halk bunu kabul etmez. Bu doğal olarak bir eğitim faaliyetidir. Biz de bir eğitim kurumu olarak DEM partinin yapmış olduğu bu çirkin kararı kabul etmiyor, tel'in ediyor ve sonuna kadar bununla mücadele edeceğimizi buradan ilan ediyoruz. Halkın kendisi de bunu kabul etmiyor, etmeyecek nitekim bununla ilgili girişimlere başlamıştır." şeklinde konuştu.

"Hedefiniz nedir? nasıl bir toplum inşa etmek istiyorsunuz?"

Kur'an kurslarının toplumun manevi gelişimine yönelik birer ihtiyaç olduğu ve bu ihtiyacı karşılanması yönünde belediyenin adım atması gerektiğini belirten Mustazaflar Cemiyeti Başkanı Murat Arslan, söz konusu yanlıştan dönülmesi hususunda belediyeye çağrıda bulundu.

Toplumun belli başlı ihtiyaçları olduğunu ve bunun daha önceki belediyenin toplumun ihtiyacına binaen bazı binaları müftülük bünyesinde Kur'an kursu açılması için tahsis ettiğini hatırlatan Arslan, "Yakın zamanda malum belediye, Kur'an kursları için tahsis edilen binaların kapatılması ve tekrardan belediyeye iadesi yolunda skandal bir karara imza attı. Bu karar mevcut belediye yönetiminin zihin kodlarını ortaya çıkarması açısından önemli bir husustur." diye belirtti.

Huzurlu bir toplumun inşa edilmesi için ahlaklı ve erdemli bireylerin yetişmesi gerektiğine vurgu yapan Arslan, çocukların topluma faydalı, erdemli ve ahlaklı yetiştirilmesi için İslami eğitimin kaçınılmaz olduğuna vurgu yaparak camilerdeki mevcut Kur'an kursları veya İslami eğitim veren kurumların yetersiz kalması durumunda ihtiyaca binaen bazı yerler bu hizmete tahsis edildiğini söyledi.

Belediyenin görevi toplumun ihtiyacı olan bu tarz yerlerin sayısını arttırmak, teşvik etmek ve bu noktada ortaya çıkacak engelleri bertaraf etmek olduğunu söyleyen Arslan, şu ifadelere yer verdi:

"Toplumun ihtiyacı olan, özellikle çocuklara İslami eğitim veren kurumları hedef aldığınızda ve bunları kapatmaya kalkıştığınızda bu toplum olarak veya sivil toplum kuruluşları olarak sizlere şunu sormak istiyoruz: Hedefiniz nedir? nasıl bir toplum inşa etmek istiyorsunuz? Zihin kodlarınızla perde arkasında ne konuşuyor neyi tartışıyorsunuz? Neticede Kur'an kurslarında yetişen bireyler Allah'ın kitabını, Peygamberin sünnetini öğreniyorlar. Topluma faydalı, erdemli, ahlaklı birer birey olarak ortaya çıkıyor. Sivil toplum kuruluşları olarak acilen bu karardan vazgeçmenizi ve yanlıştan dönmenizi istiyoruz."

"CHP zihniyeti bunu yapmaya çalıştı ancak başarılı olamadı"

Söz konusu kapatma girişimlerini "beklenen bir karar" olarak değerlendiren İTTİHADUL ULEMA Genel Sekreteri Molla Muhammed Özer, "DEM Partili belediyeler tarafından 12 tane Kur'an kursunu kapatma girişimi var, kapatılmaya çalışılıyor. Bizler belediyenin bu kararını ilginç görmedik. Beklenen bir karardı zira bu zihniyetin daha önce cami kapatma çalışması vardı. Müslüman Sivil Toplum Örgütlerinin ciddi muhalefeti ve karşı çıkmasıyla bu karardan vazgeçtiler. Bundan dolayı belediyeye şunu söylemek istiyoruz, hiç kimse Kur'an düşmanlığı ve Kur'an'ın yasaklanmasıyla bir kâr elde edememiştir. Cumhuriyetin ilk ilanında CHP zihniyeti bunu yapmaya çalıştı, ancak başarılı olmadan mağlup kaldı. Bunlarında mağlup olacağına inanıyorum." ifadelerine yer verdi.

Bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının üzerine düşen bazı görevler olduğunun altını çizen Özer, şunları söyledi:

"Mutlaka bununla ilgili bir kamuoyu oluşturulması, tepkiyle beraber bunların gerçek yüzünün halka gösterilmesi lazım. Böylece bunlar bu karardan geri dönsünler. Şunu da söylemek isterim ki, birkaç gün önce Diyarbakır'da yahudi merkezlerine yapılan protestoya 'insan yaşamına müdahale' adı altında tepki veren Diyarbakır'daki DEM'in militer güçlerine de buna karşı çıkıp, tepki göstermelerini istiyoruz ama maalesef göstermeyeceklerini de biliyoruz. Zira bu zihniyetin mücadelesi, toplumu ıslahı için çalışan kurumlara karşıdır. Bundan dolayı bütün Diyarbakır halkı bunlara karşı çıkmalı ve gerçek yüzlerini görmelidir."

(İLKHA)