Okulların tatil olmasıyla beraber çocukların yoğun bir şekilde teveccüh gösterdiği Kur'an kursları, öğrencilerin itikadi ve ahlaki alanda gelişimlerine katkı sunuyor.
Diyarbakır’da DEM Partili belediyelerin söz konusu Kur'an kurslarından 10'unun bulunduğu 12 binanın kapatılmasına yönelik müftülüklere yaz gönderdiği yönünde haberlere ilişkin tepkilerini dile getiren STK temsilcileri daha önce Diyarbakır'da benzer girişimlerde bulunarak camilerin inşasının durdurulması ve yıktırılması yönünde alınan sözde meclis kararlarını ve neticelerini hatırlatarak söz konusu hatadan vazgeçilmesi çağrısında bulundu.
"DEM Parti'ye verilen vazife halkın değer, inanç ve örfi bağlarını ortadan kaldırmaktır"
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir, DEM Partinin halkın inanç değerlerine yönelik hazımsızlığını aldığı karar ve uygulamalarla ortaya koymaya devam ettiği belirterek "DEM Parti hizmet götürme iddiasında bulunduğu halkımızın inanç değerlerini hiçe saymaktadır. Belediye meclis kararıyla daha önceden ilçe müftülüklerine; halkımızın, çocuklarımızın, gençlerimizin dinlerini ve kutsal kitaplarını öğrenmeleri için tahsil edilmiş olan Kur'an kurslarına aldığı iptal kararıyla bu hizmetin önünü kapattı. Halkımızın inancını ve inanç değerlerini oluşturan tüm zemini ortadan kaldırmak için her türlü yolu ve yöntemi denemeleri devam etmektedir." dedi.
Tekdemir, "DEM Parti ne dinimize ne de kutsal kitabımıza hiçbir saygı emaresi barındırmamakta, daha öncede ahlaksızlık teşvik eden ve dinimizin değerlerine aykırı gelen tüm uygulamalara ev sahipliğini yapmak suretiyle bir yapı inşa etmeye çalışmaktadır. Sanki emperyal ve komiral amaçları Diyarbakır'da sözcülüğünü ve elçiliğini yapmaktadır. DEM Partinin meclis kararıyla yaptığı aslında sürpriz bir uygulama değildir. Ona verilen vazife halkın değer, inanç ve örfi bağlarını ortadan kaldırmaktır. Kendisine ağababaları tarafından verilen ve piyonluğunu yaptıkları bu görevi hizmete talip oldukları her dönemde icra etmeye devam edeceklerdir." şeklinde konuştu.
"Belediyenin başka bir işi yok da hemen Kur'an kurslarını kapatmaya mı başladılar?"
DEM Partili belediyelerin Kur'an kurslarıyla uğraşmayı bırakıp belediyecilik işleriyle uğraşmaları yönünde çağrıda bulunan Diyarbakır Din Bir-Sen Şube Başkanı Mevlüt Yıldız, "Diyarbakır'da DEM parti belediyeleri tarafından Kur'an kurslarının boşaltılmaları haberini duyduk. Bunun yanlış olduğunu, belediyenin başka bir işi yokta hemen Kur'an kurslarına mı başladılar? Bizim dini değerlerimize karşı hassasiyetlerimiz son derecede önemlidir. Bunları başa getirenlerin çoğu dini değerlerine sahip olan insanlardır. Bu insanlara sesleniyoruz. Dini değerlerimize karşı gelmesinler, sahip çıksınlar." dedi.
Yıldız, "Şehrimiz peygamberler ve sahabeler kentidir. Kur'an kurslarımız devam etsin, çocuklarımız derslerini ve dini bilgilerini alsınlar. Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerime engel olmak gerçekten de engel olan kişiler büyük bir tehlikeye girecekler. Din Bir Sen olarak diyoruz ki Kur'an kurslarına el atmasınlar, belediyecilik işlerini yapsınlar!" ifadelerini kullandı.
"Kur'an kurslarını kapatmaya çalışanlar ancak sakal ve bıyıklarını yakarlar"
Okulların kapanmasıyla beraber yaz Kur'an kurslarının açılması bölge halkımızın büyük bir teveccühüne mazhar olduğunu, özellikle öğrencilerin yaşlarına bakmaksızın Kur'an kursuna yönelmelerinin evvelinde olduğu gibi bugün de bazı kesimleri rahatsız etiğini belirten Kur'an Nesli Platformu Diyarbakır İl Koordinatörü Cihat Kaplan, daha önceki HDP'li Büyükşehir Belediyesinin camilere yönelik tutumunu hatırlatarak şunları söyledi:
"Bunun da en bariz örneğini DEM Partili belediyelerin haberlere konu olan Kur'an kurslarını kapatmaya yönelik almış olduğu sözde meclis kararıdır. Açıkçası bizler bu karara pek de şaşırmadık. Çünkü hatırlanacağı üzere daha önce aynı zihniyet olan HDP sözde park alanlarına inşa edilmiş 4 inşaat halindeki caminin yapımının durdurulması ve yıkılmasına yönelik karar çıkarmış, hızını alamayarak Diyarbakır'ın fetih komutanlarından İyaz bin Ganem'in ismini taşıdığı caddeye farklı bir isim verme teşebbüsünde bulunmuştu."
Kaplan, "Dün olduğu gibi bugün de bilsinler ki hedeflerine ulaşamayacaklar. Allah'ın kitabı dünyanın doğusunda ve batısında Müslümanların rehberi kalacaktır. Kur'an'ın nurunu söndürmeye kimsenin gücü yetmez. Kur'an kurslarını kapatmaya çalışanlar ancak sakal ve bıyıklarını yakarlar. Yüce Kur'an'la fikren boy ölçüşmekten aciz kalan bu zavallılar, onun öğrenilmesi ve öğretilmesi yoluna set çekmekle yasaklanabileceğini veya zarar verebileceklerini zannediyorlarsa yanılgı içerisindedir." diye belirtti.
Kur'an-ı Kerim derslerinin sadece Kur'an kurslarıyla sınırlı olmadığı vurgusunu yapan Kaplan, "Emperyalist ve İslam düşmanlarına hizmet eden bu zavallı güruha şu mesajı da vermek istiyoruz: Bizler sadece Kur'an kurslarında değil; evlerimizde de işyerlerimizde de sokak ve parklarda da akıllarına gelebilecek veya gelemeyecek o çok korktuğunuz Kur'an hükümlerini öğretiyoruz ve anlatıyoruz." şeklinde konuştu.
"Bu tip yanlış girişimleri bu coğrafyada denemeyin!"
Diyarbakır'ın mayası İslam üzere yoğrulmuş bir şehir olduğunu ve Diyarbakır fethinden sonra İslam'la şereflenip hep ön saflarda sancaktarlık yaptığını kaydeden İhvan-Der Başkanı Ali Sarıhan, son 30-40 yıldır bölgede DEM Parti çevresi ve uzantılarının hızlı bir dönüşüm gerçekleştirerek toplumu seküleştirme ve İslami değerlerden uzaklaştırarak farklı bir zihniyeti elde etmeye çalıştığını kaydetti.
DEM Parti'nin bu yaklaşımının bölge halkı tarafından resmi yollarla hesabının sorulacağını ifade eden Sarıhan, "Bunu son derece sakıncalı ve kötü niyetli bir girişim olarak görüyoruz. Kapatılmak istenilen 12 Kur'an kursu, Kur'an nesli ve hafızların yetiştirilmesine vesile olmuşlar. Kur'an kurslarında yetişen insanları, toplum için birer umut ve gelecek olarak görüyoruz. Çünkü Kur'an'dan uzak bir toplum, ifsat olacak bir toplumdur. Yeşil alan olarak yapmaya çalıştıkları alanlarda ahlaksız faaliyetleri yaptıklarına şahit olduk. Dans gösterileri adı altında toplumun hiçbir değeriyle uyuşmayan bazı şeyleri Diyarbakır'a getirmeye çalışıyorlar." ifadelerine yer verdi.
Mesele kamu hizmeti ise en güzel kamu hizmeti Kur'an neslinin yetiştiği alanların olduğunu ifadelerine ekleyen Sarıhan, "30 gün içerisinde terk edilmesiyle ilgili müftülüklere bir yazılmış. Hem İhvan-Der hem de Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları olarak bu işin sonuna kadar arkasında olacağız, bırakmayacağız. Oralar Müslüman çocukların yetiştiği yerlerdir. Hem asayiş hem de toplum değerlerini korumakla o tip ortamlar bize lazımdır. Çünkü geleceğimizi ve çocuklarımızı kurtarmak bizim en büyük amacımızdır. Bundan dolayı elimizden geldiği kadar meşru çerçeveler dahilinde engel olmaya çalışacağız. DEM Parti'ye de sesleniyorum. Bu tip yanlış girişimleri bu coğrafyada denemeyin! Bu coğrafyanın mayası, geçmişi, ataları, dedeleri İslam'la şeref bulmuş bir coğrafyadır. Bu karardan bir an önce vazgeçmeleri yönünde kendilerine çağrıda bulunuyoruz." dedi. (İLKHA)