Şimdi turnusol kağıdı ile BDP/HDP’nin ne ilgisi var? diye sormayın... BDP ve BDP’nin gerçek yüzünü ortaya çıkaran HDP’nin turnusolla çok ağır bir imtihanı var. Şöyle ki;

BDP, Güneydoğu Bölgesindeki (Kuzey Kürdistan) Kürtlerin temsilcisi olduğunu sürekli deklare etmektedir. Bunu böyle ilan ettiği için de bölgenin hassasiyetini gözetmek mecburiyetinde kalıyor. Bu mecburiyet gereği de istemese de arada – sırada dinden bahsediyor.

Kozmopolitik bir yapıya sahip olan BDP, içerisinde barındırdığı sol cenahı tatmin (ikna) etmek için HDP’yi kurdu. HDP, henüz kuruluş aşamasında sürekli olarak İslam’dan uzak olduklarını ve sosyalist bir yapıya sahip olduklarını söylediler. İçerisinde Ermenilerden, Süryanilere hatta eşcinsellere varan birçok yapıyı içerisinde barındırmaktadır.

HDP’nin asıl amacı BDP’nin mevcut yapısının sol cenahı tatmin etmeyen kısmını tatmin etmekti. Bu niyet nedeniyle de HDP, bu açıklamaları yapma mecburiyeti hissetti kendini…

Bakın HDP eşbaşkanı Ertuğrul Kürkçü, HDP’yi nasıl tanımlıyor;

“HDP, muhafazakar kesimlerin kendilerini daha iyi ifade edebileceği bir siyaset zemininin olmadığı bir partidir.” Kürkçü, sözlerinin şiddetini biraz daha artırarak “İslam’ın kalıcı bir çözüm üretmediğini ileri sürüyor.

"Ulusalcılar, Kürt halkıyla ortaklaşma esasına dayanan sol yönelimin bir politik merkez haline gelmesinden rahatsız. Öte yandan AKP ve onların yandaşları da Kürdistan halkının, Kürtlerin sol ile, topyekun Türkiye demokrasisi ile yeni bir ortaklık kurma atılımından rahatsız çünkü onlar da Kürtleri Kürdistan`a kapatmak istiyorlar. Kürtlerle ancak din ortaklığı temelinde bir barış varsayıyorlar. Mütedeyyin kitleler, muhafazakar kitleler için din temelli bir çözüm kabul edilebilir olursa ebediyen dayanıklı kalır, diye düşünüyorlar" diyerek, "Bu çare olsa Suriye, İran ve Irak hükümetleri Kürtlerle güle oynaya barış kurmuş olmalı değil miydi" diye soruyor.

Suriye’de, İran’da ve Irak’ta yaşananları İslam’a bağlayacak kadar ferasetsiz olan Kürkçü, acaba PYD’nin Esed ile anlaşmasını nasıl açıklayacaktır. Veya Kürkçü, Esed’i ve yaptıklarını İslam’a mı bağlıyor. Kendisi gibi sosyalist olan Esed’in yaptıklarını İslam’a bağlayan bir adama (Kürkçü’ye) demezler mi, Sen ne kadar İslam’a yakınsan Esed’de o kadar yakındır.

Kürkçü bence sadece konuşmak için konuşmuyor. BDP/HDP’nin İslam ile uzaktan yakından alakası olmadığını tüm cihana duyurmaya çalışıyor.

Gelelim bizim turnu ’sol’ a…

BDP/PKK, halka sürekli İslam ile bir sıkıntılarının olmadıklarını; dini sömürenlerle (!) mücadele ettiklerini söylüyorlar. Tabi kendilerinden başka kimse buna inanmıyor, o ayrı bir konu… Fakat BDP/PKK, her “bizim İslam ile bir alıp-veremediğimiz yok” demeye kalksa BDP/PKK’li biri bir açıklama yaparak turnusol kağıdını devreye sokar.

Turnusol kağıdı da devreye girince BDP’nin gerçek rengi ortaya çıkıyor… Ne yapalım renksiz olmaktan iyidir herhalde…

Münir AYDIN