HABER MERKEZİ-   Kayseri dün gece ‘en karanlık’ gecelerinden birini yaşadı. Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde Suriyeli bir göçmenin 7 yaşındaki bir çocuğu taciz ettiği haberinin ardından toplanan kalabalık Suriyeli sığınmacıların yaşadığı mahalleleri bastı.

Sığınmacılara ait iş yerlerini, araçları ateşe veren grup, bazı evleri de taş yağmuruna tuttu. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, çıkan olaylarda  5 polisin yaralandığını duyurdu.

SİYASİLERİN KÖRÜKLEDİĞİ NEFRET

Olaylara ilişkin açıklama yapan sığınmacı karşıtı Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, ‘Tecavüzcüyü almak isteyen Polise karşı, tecavüzcünün yakınları zorluk çıkarır ve olaylar büyür. -Mahallede yaşayan Türkler olayı duyunca polise direnen Suriyelilere tepki gösterir. Diğer mahallelerden gelen Türkler de sokağa çıkar ve Suriyelilere tepki gösterirler. Olaylar bir anda büyür. Polis sayısı yetersiz kalır. Valilik talimatıyla istirahatli tüm polisler acil göreve çağırılır -Valilik Polislere suriyelileri koruyun talimatı verilir. Suriyeli nüfusun yoğun olduğu Danişmend Gazi Mahallesinde de Kayseri halkı sokağa çıkarak gösterilere başlar. O mahalleye de Polis sevk edilir. Olayların bu noktaya gelmesinin nedeni hiç şüphesiz şımartılan Suriyelilerin tecavüzcüyü polise vermeyip, direnmesidir. ‘ dedi.

Sığınmacılara ‘su’ bile vermeyen CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ise olaylara ilişkin yaptığı açıklamada '' Kayseri’de yaşananlar konusunda yıllardır uyarıyorum. Olmaz kardeşim, ülkemizi işgal ettirdiniz! Bu duruma gelmemizin sebebi Erdoğan-Davutoğlu, bu basiretsiz ikilinin yarattığı sonuç kontrolsüz milyonlarca sığınmacı!’’ ifadelerini kullandı.

Demokrat Parti’nin Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt ise ’Kayseri halkına destek olmak için,haydi hep birlikte paylaşalım.

#İŞGALCİLERGÖNDERİLSİN

Tecavüzcü şerefsizlere umut verenlere YAZIKLAR OLSUN.’ Paylaşımını yaptı.

Siyasi rant uğruna yıllardır sığınmacılara yönelik nefreti körükleyen siyasi figürler bireysel bir suç üzerinden sığınmacılara yönelik başlatılan şiddet dalgasına ve vandallığa sessiz kaldı aksine nefreti daha da körükleyen açıklamalarla sığınmacıları hedef alan vandallığa  destek verdi.

Kilis’te tecavüze uğrayan Suriyeli sığınmacı çocuğa, diri diri yakılan Afgan işçiye, Sakarya’da katledilen Suriyeli kadına sessiz kalan siyasilerin Kayseri’deki bireysel bir suç üzerinden çıkarılan kaosu körükleyen açıklamaları hedeflenen gerçeği ortaya koydu. Sakarya'da yaşanan hadise benzerine az rastlanır bir vahşeti gözler önüne sermişti. 6 Temmuz 2017'de Suriyeli hamile kadın, 10 aylık bebeği ile Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde ormanlık bir arazide feci şekilde katledilmişti. 

 İç savaştan ve ölümden kaçarak Türkiye’ye sığınan sığınmacılara yönelik yıllardır bizzat siyasiler tarafından ekilen nefret tohumları dün gece Kayseri’de büyük bir provokasyona neden oldu. Sorumsuz açıklamalar, infial oluşturacak yalan haberleri yayan merkezler nedeniyle mağdur sığınmacı çocuğun yanına taşlanan evlerinde ölüm korkusu yaşayan çocuklar eklendi.

Dün gece Kayseri’de yaşanan ancak sosyal medyada sürdürülen nefret dalgası Türkiye'nin yıllardır devam ettirdiği 'insani duyarlılık' politikasına darbe vuracak ve  ülkedeki sığınmacıların can ve mal güvenliğini büyük bir riske atacak bir sürece ilişkin ilk sinyalleri verdi.

Duyarlı vatandaşlar ve siyasilerden olası yeni bir kaosa karşı bu vandallıkların adli makamlarca cezalandırılması ve kaosa teşvik eden siyasilere yönelik önlem alınması talep edildi. 

SIĞINMACILARIN SUÇ ORANLARI

Türkiye'de televizyon programları aile içi cinayet, istismar vakalarının incelendiği merkezlere dönüşmüşken eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sığınmacılar üzerinden yürütülen algı operasyonuna dikkat çekerek '' 2021 rakamlarına göre her 100 Türk vatandaşından 2,1'inin çeşitli asayiş olaylarına karıştığı, her 100 Suriyeliden 1,3'ü karışmış, neredeyse yarı yarıya. Bu oradan yıllardan beri sürüyor" ifadelerini kullanmıştı.