Katil ve işgalci siyonist rejimin Filistin'deki katliamlarına tepki göstermek ve işgalcilere karşı başlatılan Aksa Tufanı'na destek vermek amacıyla HÜDA PAR Gaziantep İl Gençlik Kolları Başkanlığı ile vatandaşların destek verdiği kitlesel basın açıklamasında, katil işgal rejimi tel'in edildi.
İşgalci siyonist rejimin Filistin'deki insanlık dışı ve soykırıma varan saldırılarını protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasında, Kudüs'ün özgürleşmesi yolunda İslam ümmetine vahdet çağrısında bulunuldu.
Gaziantep Ulu Camii'nde kılınan akşam namazının ardından halkın yoğun katılımıyla cami önünde yürüyüş başlatıldı. Gerçekleştirilen yürüyüşe katılan vatandaşlar, Türkiye, Filistin ve tevhid bayrakları ile siyonist işgalcileri ve işgalcilerin zulmüne sessiz kalan ülkeler ile liderlerini kınayan sloganlar atarak sık sık tekbirler getirdi.
Mescid-i Aksa davası için mücadele veren Filistinli Müslümanların, siyonist katillerin zulümlerine karşı başlattıkları operasyonlara destek vererek işgalciler aleyhinde sloganlar atan vatandaşlar, "Kahrolsun israil, kahrolsun Amerika", "Katil israil Filistin'den defol", "HAMAS'a selam direnişe devam", "Zalimler için yaşasın cehennem" ve "GazzeAntep omuz omuza" sloganları attı.
Gerçekleştirilen yürüyüş Yeşil Su Meydanı'nda yapılan basın açıklamasıyla devam etti. Basın açıklaması, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Basın açıklamasını okuyan HÜDA PAR Gaziantep İl Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Üstündağ, Kudüs'e sahip çıkmanın her Müslüman'ın en önemli görevi olduğunu söyledi.
"İnsan, varlığının anlamını yitirdiğinde veya unuttuğunda muhakkak azgınlaşır"
Yeryüzünün, insan varlığı ile anlam kazandığını belirten Üstündağ, "İnsan, imtihanın muhatabıdır. İmtihan ise Allah'ı tanımak, ancak Allah'a kulluk etmek ve adaletli olabilmeyi başarmaktır. Bu çerçevede Zariyat Suresi 56. ayette Allah, 'Ben, cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.' buyurur. Mülk Suresi 2. ayette 'Hanginizin davranışça daha iyi olduğunu denemek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur…' buyrulur. Bu manada insan, varlığının anlamını yitirdiğinde veya bunu unuttuğunda muhakkak azgınlaşır, zalim olur. İşte başta siyonist yahudiler ve destekçileri, yeryüzünde azgınlaşanların zalimlerin ve kâfirlerin başında gelmektedir." dedi.
"siyonist firmaların ürünlerini boykot etmeyenler, zalimlere meyletmiştir"
Üstündağ, "Şeytani kapitalist sömürü düzeninin başını çeken ABD'nin her çeşit desteğiyle daha acımasız hareket edip Gazze'de aylardır katliamlarını sürdüren siyonist barbarlar; katildir, canidir, modern çağın Moğol ve Haçlı vahşetinin İslam Ümmetine musallat olmuş güncel versiyonudur. Bilinsin ki siyonist işgal rejimi, ABD ve bilumum siyonist firmaların ürünlerini boykot etmeyenler, onların ürünlerini tüketenler zalimlere meyletmiştir. Ey bu durumda bulunan insan! Gafletten uyan, katliamcı siyonist ve ABD'nin çemberinden çık. Aksi halde muhakkak akıbetin zelil olacaktır." ifadelerini kullandı.
"Kafir ve zalim siyonist işgalciler güçlü değildir"
Üstündağ, "Kafir ve zalim siyonist işgalciler, güçlü değildir. Onları güçlü gösteren Müslümanım diyen gaflet içindeki insanların halidir. Rabbimiz Allah uyarıyor: 'Ey iman edenler! yahudi ve hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden her kim onları dost edinirse muhakkak ki o da onlardandır...' (Mâide/51.) Müslümanlar kardeştir. Zalim, soykırımcı siyonistlerin zulmüne karşı, Müslüman kardeşini yalnız bırakmana sebep nedir? siyonist işgalciler ve haydut ABD'yi boykot etmeni engelleyen nedir?" diye sordu.
"Küreselleşen dünyada zevk yaşamı içindeki yuvarlanmalar hakikati değiştirmez"
Dünya yaşamının her insan için bir sınanma diyarı olduğuna dikkat çeken Üstündağ, "Küreselleşen dünyada zevk yaşamı içindeki yuvarlanmalar, aldanmalar hakikati değiştirmez. Karanlıklar, gerçeğe gözünü kapatanlar içindir. İslami kimliğin ve bilincin idrakinde olanlar, 'Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!' (Bakara/155) hakikatini unutmaz. siyonist ve emperyalist ABD zalimliğine karşı Gazze halkı ve İslami direnişi, bu bilinçtedir. Dünyaya ebedilik gömleği giydirip gözleri kamaşan, ahiret yurdunu hafife alanlar; kendi savaşını vermemiş birer mağluptur. Unutmayalım ki zaferler önce yüreklerde başlar. Ben ne edebilirim ki demek acizliktir. Herkesin yapacağı şeyler vardır. Zaferler sadece dünyalık gözlerde değildir. Ahireti kaybedenler en büyük mağluplardır. Gazze'de aylardır vahşete imza atan siyonist işgal ordusu ve ABD yönetimi, birer pislik ve en büyük mağlupturlar." dedi.
"Gazze halkı ve İslami direnişi her onurlu fert tarafından sahiplenilmeye devam edilmelidir"
Üstündağ, "Gazze halkı ve İslami direniş, tüm Müslümanlar ve insanlık ailesinin her onurlu ferdi tarafından desteklenmeye, sahiplenilmeye devam edilmelidir. siyonist-emperyalist vahşet, mahkûm edilmelidir. Her platformda gündem edilmelidir. Çocukların, kadınların, annelerin, babaların, torunların ölümleri-katledilmeleri normal görülmemelidir. Bu vahşete karşı tanıklık eden insanların suskunluğu onlar için vicdani ölüm ve fikri köleliktir. Soykırımlara, katliamlara karşı dini, mezhebi, etnik, cinsiyet, aidiyet, mensubiyet farkı gözetmeden her tür tepki ortaya konmalıdır." şeklinde konuştu.
"Birleşmiş Milletler ya pasiftir ya da kararlarının hiçbir karşılığı yoktur"
ABD öncülüğünde kurulan, adaletsizliğe dayalı küresel sistemin tıkanmışlığına dikkat çeken Üstündağ, "İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşturulan, ABD öncülüğünde adaletsizliğe dayalı küresel sistemin tıkanmışlığı, sadece güçlüden yana olduğu gerçeği siyonist işgalcilerin Gazze'de aylardır gerçekleştirdiği katliamlarla bir daha teyit edilmiştir. Birleşmiş Milletler ya pasif ya da kararlarının hiçbir karşılığı yoktur. ABD'yi arkasına alan siyonist kötülük şebekesi, acımasızca vahşetine devam etmektedir. Güney Afrika, Kolombiya, Venezuela, Türkiye, İspanya gibi ülkelerin tutum ve tavırları önemlidir ve bu gibi ülkeler, ortak platformlar ile daha etkin roller almalıdır. Zira örgütlü kötülüklere karşı birlikte hareketle sonuç alınır." dedi.
"7 Ekim'den bu yana yaklaşık 40 bin masum insan katledildi"
Gazze'deki katliamlar ve bombardımanlar nedeniyle büyük bir insani felaket yaşandığını ifade eden Üstündağ, "7 Ekim'den bu yana işgalci siyonist çeteler ve çete başı Netanyahu emrindekilerin eliyle yaklaşık 40 bin masum insan katledildi. Refah Sınır Kapısı işgal edildi. İşgalin ardından Gazze'ye insani yardımların ulaştırılmasına engel olundu. 2 milyon Gazzeli kardeşimizin ölüm fermanı anlamına gelen kıtlık ve açlığa karşı vicdan sahibi devletler harekete geçmelidir. Gazze'nin can damarı hükmündeki Refah Sınır Kapısı'nın açılması için BM, İslam İş Birliği Teşkilatı ve diğer duyarlı ülkeler, Mısır üzerinde baskıları artırmalıdır. Gazze'deki katliamlar ve bombardımanlar nedeniyle büyük bir insani felaket yaşanmaktadır. İnsanlık bu kadar zelil ve rezil olmamıştır. Askeri durum ve ateşkes süreci dışında kesinlikle Gazze'ye su, gıda, sağlık ürünlerinin girişleri sağlanmalıdır. Katil siyonist işgal rejimi, her türlü hukuki yaptırıma maruz bırakılmalıdır." ifadelerini kullandı.
"MOSSAD terör şebekesi algısı yerle bir edildi"
Üstündağ, "Başta HAMAS ve Kassam Tugayları olmak üzere İslami direnişin ortaya koyduğu mücadele ile dünyada oluşturulan MOSSAD terör şebekesi algısı yerle bir edildi. ABD ve birçok Avrupa devletini arkasına alan siyonist işgal rejimi, aylardır HAMAS ve diğer Müslüman cemaatlere karşı en azgın saldırılarına rağmen başarılı olamadı. Taraflar arasındaki imkânları kıyas etmek bile doğru değilken son derece kısıtlı olanaklarla direnişçi Müslümanların ortaya koyduğu mücadele yeryüzünün en değerli ve başarılı mücadeleleri arasında tarihte yerini almıştır. Şayet uluslararası hukuk ve sistem adilce çalışmış olsaydı, Müslüman ülkelerin yönetimleri ruhlarını emperyalist devletlere teslim etmemiş olsaydı şimdiye dek bambaşka bir sonuç alınmış olacaktı. Bu yine de mümkündür; ya Gazze halkı ve İslami direniş, bu akıllara durgunluk veren muazzam direnişiyle kazanacak ya da insanlık ailesinin diğer unsurlarının müdahalesiyle netice başkalaşacaktır. siyonist terör rejiminde ciddi çatlaklar yaşanmaktadır. Elebaşı Netanyahu zelil olmuştur. Dünyanın en güçlü istihbarat gücü, askeri gücü, ekonomik ve psikolojik savaş gücüne sahip işgalci rejimin düştüğü durum, rezilliktir, mağlubiyettir. Kuvvet ve sayıca nice az topluluklar çok olanları mağlup etmiştir. Tıpkı Bedir'de olduğu gibi. İnşallah Gazze, Kudüs ve Filistin'in her karış toprağı HAMAS'ın ve direniş gruplarının galibiyetiyle sonuçlanacaktır." şeklinde konuştu.
Basın açıklaması, yapılan duaların ardından sona erdi. (İLKHA)