2024 yılı ilkbaharının "tüm zamanların en sıcak ilkbaharı" olarak tarihe geçmesinin ardından, haziran ayında da Türkiye'yi rekor sıcaklıklar sardı. Avrupa Birliği'nin (AB) Copernicus uydu izleme sistemiyle yapılan ölçümlere göre, birçok kentte hava sıcaklığı 40 dereceyi aşarken, bazı bölgelerde rekorlar kırıldı. Bu aşırı sıcaklıklar, orman yangını riskini de önemli ölçüde artırdı.
Orman Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgilere göre, 1-21 Haziran tarihleri arasında geçen yıl 84 olan orman yangını sayısı, bu yıl aynı dönemde yaklaşık 5 kat artarak 399'a ulaştı. Yangınlardan etkilenen ormanlık alan miktarı da geçen yıla göre 60 kat artarak 41 hektardan 2 bin 548 hektara yükseldi. Orman dışı alanlarda da yangın sayısında artış gözlemlendi. Geçen yıl bu dönemde 155 olan orman dışı yangın sayısı bu yıl 551'e çıktı.
Orman altı bitki örtüsünün daha erken kuruması alevlerin daha etkili olmasına neden oldu.
Orman Genel Müdürlüğünden alınan verilerine göre, Türkiye'de geçen yıl 1-21 Haziran döneminde 84 orman yangını çıkarken, bu yılın aynı döneminde yaklaşık 5 kat artışla 399 yangın kayıtlara geçti. Geçen yıl bu dönemde yangınlardan 41 hektar, bu yıl ise 2 bin 548 hektar ormanlık alan zarar gördü.
1-21 Haziran döneminde geçen yıl orman dışı 155 yerde yangın çıktı, bu yıl ise 551 orman dışı noktada yangın yaşandı.
"HAZİRANDA TEMMUZ VE AĞUSTOS SICAKLIĞI YAŞANDI"
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, Türkiye'de özellikle Çanakkale'den başlayarak Adana yöresine kadar uzanan, yangın tehlikesinin ve sıklığının yüksek olduğu bir yangın coğrafyası bulunduğunu söyledi.
Yangınların normalde yılın en sıcak olduğu 10 Temmuz - 20 Ağustos arasında sıklaştığını anlatan Türkeş, son dönemlerde sıcak hava dalgasının mayıs ve eylülü de içine alacak şekilde genişlediğini belirtti.
Prof. Dr. Türkeş, haziranda temmuz ve ağustos sıcaklıklarının yaşandığını dile getirerek, "Bunlar insan kaynaklı iklim değişikliğinin, küresel ısınmanın giderek hızlandığını ve daha fazla etkili olduğunu bize gösteriyor." dedi.
"YAKIT DEPOSU HALİNE GELİYOR"
Sıcaklığın orman yangınları açısından olumsuzluk oluşturduğuna dikkati çeken Türkeş, şunları kaydetti:
"Giderek daha sıcak bir dünya, yağış rejiminin değişmesi, aynı şekilde giderek daha sıcak bir Türkiye, yazı kurak ve çok sıcak Akdeniz ikliminin egemen olduğu coğrafyanın genişleme eğilimi içinde olması, hava sıcaklıklarının giderek daha yüksek olması, ardışık sıcak hava dalgalarının sıklığının, süresinin, şiddetinin artması yaz kuraklığıyla da birleştiği zaman bütün bitki örtüsü, ormanlar, makiler, tarım alanları, meralar patlamaya hazır, büyük yangınlara elverişli yakıt deposu haline geliyor. Bugünlerde bu etkiyi haziranda görmeye başladık. Türkiye'de, yüksek yangın tehlikesini yaratan hava koşulları iklim değişikliğiyle birleştiğinde orman yangınları daha sık, daha büyük olma eğilimi içine giriyor."
Prof. Dr. Türkeş, orman yangınlarına karşı geleneksel kriz tabanlı yangın yönetiminden risk tabanlı proaktif ve bütüncül yangın yönetimi döngüsüne geçilmesinin önemine işaret etti. AA