Allah`a kulluklarının gereklerinden birini ifa edip oruç tutarak, aynı zamanda bir ay boyunca psikolojik terapiye de giriyorlar. Gediz Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanı Psikolog Orhan Keskin, ramazanda tutulan orucun, insanı en büyük psikologdan daha fazla terapi ettiğini söylüyor: "Ramazanla beraber oruç tutan insan, kendini frenlemeyi öğreniyor. Hırslarını, duygularını dizginlemeyi biliyor.".
Oruçluların, "Üzerime gelmeyin, oruçluyum." gibi söylemlerde bulunduğunu hatırlatan Psikolog Keskin, nefis terbiyesi ve iradeyi kullanmayı öğrendiğine dikkat çekiyor. Oruç tutanların, iradesini kullandığından dolayı olumsuz davranışlar sergilemediğini, olumsuzluklardan kaçtığını söyleyen Kesin, "Oruç tutan insanlar çatışmaya, krize, sıkıntıya girmek istemiyor. Adeta, `Oruçluyum` sözünü kalkan, maske, zırh olarak, problemlerden kaçmak için kullanıyorlar." diyor.
Oruçlu kişinin kendini durdurması nın avantajının da olduğunu da vurgulayan, oruçlunun özeleştiri yaparak, "Ben aslı nda uygun olmayan davranışlarda bulunabilirim ama inancımdan dolayı irademi kullanıyorum ve kendimi frenliyorum." mesajı verdiğine dikkat çeken Orhan Keskin, "Oruçlu kişi, kendi kendine adete bir nefis terbiyesinde bulunuyor. Kendisine kötülükle yaklaşılsa bile iyilikle karşılık veriyor." şeklinde konuşuyor.
Oruç tutan kişilerin, fiziki gereksinimlerinden dolayı sıkıntı yaşayabileceğine değinen Keskin, bir ibadeti yerine getirdiğini ve sadece bedenen değil, ruhen de Allah`a borcunu ödediğini unutmamasını istiyor.
"Oruç tutmak, sadece bir şeyler yemeden ve içmeden iftar vaktinin gelmesini beklemekle olmaz." değerlendirmesinde bulunan Keskin, orucun insana nefis terbiyesi de veren iyi bir psikolog olduğunu anlatıyor. Bunun yanında insanların iradesini kullanmasını, istek ve hırslarını törpülemesini sağ ladığını da kaydederek, "Ramazanla birlikte insanlar, kendini frenlemeyi öğreniyor.
Durdurulamaz duygu ve düşüncelerini durdurabiliyor." ifadelerini kullanıyor.