HAMAS, yaptığı yazılı açıklamada, medeniyet ve insanlık değerlerinden uzaklaşmış bu faşist oluşumun, tabiatını doğrulayan vahşi bir suçla başta Nuseyrat mülteci kampında olmak üzere merkez şehrin bölgelerinde korkunç bir katliam gerçekleştirdiğini belirtti.
Katliamlardan yüzlerce kişinin şehit olduğunu ve yaralandığını aktaran HAMAS, işgalin Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına karşı yürüttüğü imha savaşını acımasızca tırmandırarak yerleşim bölgelerini yerle bir ettiğini kaydetti.
"Yiğit direnişimizin elinde halen çok sayıda esir bulunuyor"
Nazi işgal ordusunun, tüm askeri, güvenlik ve teknolojik araçları kullandığı ve katliam, imha, kuşatma ve aç bırakma dahil olmak üzere tüm suçları işlediği sekiz aydan fazla süren saldırganlığın ardından Gazze'deki bazı esirleri serbest bıraktırdığını duyurduğunu hatırlatan HAMAS, "Bu durum, Gazze Şeridi'nde işgalin stratejik başarısızlığını değiştirmeyecek, çünkü yiğit direnişimizin elinde halen çok sayıda esir bulunuyor. Ayrıca geçen ayın sonunda Cebaliye kampında gerçekleştirilen son kahramanca yakalama operasyonunda olduğu gibi esir sayısı artırabiliyor." dedi.
"Yiğit direnişimiz işgal yenilgiye uğratılıncaya yoluna kararlılıkla devam edecektir"
HAMAS, açıklamanın devamında şunları kaydetti:
"Yiğit direnişimiz, arkasındaki kararlı halkımızla birlikte, şer ve saldırganlık güçleri tarafından desteklenen barbar siyonist saldırganlığa karşı savaşta en görkemli kahramanlıkları kaydetmiş ve işgal yenilgiye uğratılıncaya ve hedefleri engelleninceye kadar yoluna kararlılık ve meydan okumayla devam etmeyi taahhüt etmiştir.
Bu bağlamda, bugün Nuseyrat kampında ve merkez şehirde işgalci kuvvetlerle karşı karşıya gelen ve onlarla saatlerce yiğitçe çatışan, çocuk ve kadın katili terörist asker ve subaylarına ağır kayıplar verdiren kahramanlarımızı ve yiğit savaşçılarımızı selamlıyoruz.
ABD ve İbrani medyasının, ABD'nin bugün gerçekleştirilen suça katıldığına ilişkin ifşaatlarının, ABD yönetiminin suç ortağı rolünü, Gazze Şeridi'nde işlenen savaş suçlarına tam katılımını ve insani durum ve sivillerin yaşamlarına ilişkin kaygılarına ilişkin beyan ettiği pozisyonların sahteliğini bir kez daha kanıtladığını vurguluyoruz.
Arap ve Müslüman halklarımızı ve dünyanın özgür insanlarını, Gazze'deki saldırganlığı ve soykırımı kınamaya, işgali daha fazla baskı altına almaya ve eylemlerini yükseltmeye çağırıyoruz.
Ayrıca uluslararası toplumdan ve Birleşmiş Milletler'den, tüm dünyanın gözü önünde görüntülerle işlenen ve insanlık için tiksindirici olan bu geniş kapsamlı suçlara karşı gerçek bir duruş sergilemesini, bu suçları durdurmak için çalışmasını ve failleri adalete teslim ederek işledikleri suçlardan ve çocukların ve sivillerin öldürülmesinden sorumlu tutmasını talep ediyoruz." (İLKHA)