Son yıllarda PKK/BDP`in gençlik çetesi YDG-H` nin Kürt halkına yaptığı saldırıları Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş Hoca ile konuştuk. Göktaş Hoca, bölgede yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, bu durum karşısında hükümetin takınmış olduğu tavrın Kürdistanlı Müslümanlar tarafından asla affedilmeyeceğini söyledi.

İslam Kürdistan`ın hayat suyu
Kürdistan`ın ve çevresinin İslam adına yeryüzünün önemli bir güç odağı olmaya doğru gittiği tespitini ortaya koyan Göktaş hoca bu durumun önemli bir olay olduğunu ve İslami yapılanmanın bu coğrafyada ciddi bir çıkışının söz konusu olduğunu söyledi. Göktaş Hoca konuşmasına devamla, "Bu bir abartı değildir. Kürdistan son 10 yılda İslam`a yapılan saldırıların en yoğun şekilde protesto edildiği yerdir. Peygamber (as) adına yeryüzündeki en ciddi etkinliklerin sergilendiği bir bölgeden söz ediyoruz. Bu bölgeyi kendi tekelinde tutmaya çalışan bir takım güç odakları elbette buna sesiz kalmayacaktır. Biz bunun farkındayız." diyerek bölgenin gelişen İslami profilinin bazı çevrelerde ciddi rahatsızlıklar oluşturduğuna dikkat çekti.

"Bizler küçük hesapların insanları değiliz"
Son zamanlar özellikle seçim döneminin de yaklaşmasıyla birilerinin rahatsızlıklarını somut olarak ortaya koyduğunu ifade eden Göktaş Hoca, "Bu güruhun bazı şeyleri kaybetme durumunda oluşu da elbette bu tür saldırıları tetiklemektedir. Onun için biz yadırgamıyoruz. Yalnız öncelikle kendimize düşen tedbirleri gözden geçirmemiz gerekmektedir. Onun için, bizler küçük hesapların insanları değiliz. Saman alevi gibi yanan ve sönen bir fikrin, bir yapının insanları değiliz. Bizler uzun soluklu koşulların insanlarıyız. Onun için özellikle kardeşlerimize tavsiyelerimizde şu hadiste buyurulana dikkat etmelerini istiyoruz, "Allah Resulü, `Dostluk ettiğiniz kişilerle öyle kıvamında dostluk edin ki, onların bir gün sizlerle düşman olabileceğini düşünün. Düşmanlık ettiğiniz kişilere de öylesine ölçülü düşmanlık edin ki, bir gün gelir de sizin dostunuz olacakmış gibi düşünün.`buyurmaktadır. Allah Resulü gerek düşmanlıkta gerekse de dostlukta ölçülü olmamızı bize emretmektedir.

Ben şuna inanıyorum; bizlere saldıran o gençlerin İslam`ın sıcak saflarında bizzat yer alacağına inanıyorum. Buna şahitlik ediyoruz. Onun için bize düşen, paniklememek, tamamen öfkemizle hareket etmemek. Yani öfkemizi de diğer duygularımızı da yerinde kullanmak. Bu saldırılar İslam`ın gelişinin alametidir. Denekleriyle, cemiyetleriyle, cadde ve sokaklarıyla bir bütün olarak Kürdistan` da Allah-u Teâlâ nurunu tekrar alevlendirdi." dedi.

Kürt halkı kendi kültürüne yabancılaşıyor mu?
İslami oluşumların ortaya çıkmasını İslam`ın nurunun yayılışı olarak değerlendiren ve bu nurun yayılması karşısında malum güruhların ciddi bir panik yaşadıklarını ifade eden Göktaş Hoca, "Kürt halkı artık kendisini temsil edenin kimler olduğu arayışındadır. Özellikle BDP/PKK/ KCK`nin bayanları Kürt insanına, Kürt kadınına ne kadar benziyor? Yemeleri, içmeleri, konuşma ve davranışları, düşünce ve fikirleri bize ne kadar benziyor? Kürdistan bayanını ne kadar temsil ediyor? Bunlar, batıda ne tür insanlarla işbirliği yapıyor? İslam düşmanlığından ve peygamber düşmanlığından başka, ateizmden başka hiçbir özelliğini olmayan ve Batıda hiçbir özelliği olmayan marjinal sol gruplarla birleşme arayışı içerisinde olan yani işbirliği yapacak adam bula bula bunları mı buldunuz. Bu Allah düşmanlarını, İslam düşmanlarını, Efendimiz düşmanlarını, hakikat düşmanlarını, ortalığı yakıp yıkmaktan başka hiçbir hünerleri olmayan bu insanlarla mı işbirliği yapacaksınız? İşbirliği yapacak bunları mı buldunuz? Artık Kürt halkı alternatifsiz değildir. Allah`ın izniyle Kürt insanı bunları sorgulayacaktır ve bunu asla affetmeyecektir. İnsanlar seslerini çıkardıkça Allah`ın izniyle yine kazanan İslam olacak." diyerek BDP/PKK/ KCK`nin gerek yaşam tarzı gerekse de fikirsel anlamda birliktelik yaptıklarını, Kürd insanını temsil etmediğini ifade etti.

Faillerin yakalanmaması nasıl görülüyor?
Hükümetin ve AK Partinin bölgede yaşanan olaylara lakayt kalmasının anlaşacak bir tarafının olmadığına işaret eden Göktaş Hoca, böyle bir tavrın bölgede yeni bir gücün varlığının kabulü ve ilan edilmesi anlamına geldiğini söyleyerek, ancak bu ilan edişin siyasi çıkarlara kurban edildiğini söyledi. (Fikret Özkan - İLKHA)