Nizamettin Aşkın
İşgal rejiminin 8 aya yakındır Gazze'de sürdürdüğü ve son olarak Refah'a yönelik gerçekleştirdiği saldırıları telin etmek amacıyla Fatih Saraçhane Parkı'nda bir araya gelen yüzlerce kişi, ellerinde işgal rejimi aleyhine taşıdıkları pankartlar ile yaşanan katliamları kınadı. Filistin İnisiyatifi tarafından düzenlenen basın açıklaması, Hafız Ebubekir Sıddık tarafından okunan Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
"SOYKIRIMI UNUTTURMAMAK, KATLİAMLARA DİKKAT ÇEKMEK VE TEPKİLERİ DİRİ TUTMAK İÇİN ÇABALIYORUZ"
İnisiyatif adına basın açıklaması okuyan gazeteci İsmail Halis, "Gazze'deki soykırımın yedinci ayı geride kalırken, yaşanan vahşet her gün daha da büyüyor. Güvenli bölge kalmamasından, Refah'a saldırıların başlamasından, açlıktan ölümlerden, hastanelerin hizmet dışı kalmasından ve salgın hastalıkların yayılmasından korkuluyordu ve her defasında korkulandan fazlası oldu. Dünya ise bu olanları sessizce izlemeyi tercih etti. Filistin İnisiyatifi olarak bir dünya Gazze haritasının her yerindeki yüzbinler gibi, ilk günden bu yana meydanlarda, salonlarda, sosyal medyada, eylem ve söylemlerimizle soykırımı unutturmamak, katliamlara dikkat çekmek ve tepkileri diri tutmak için çabalıyoruz. Önceki basın açıklamamızda, 'kanlı ellerinizi Refah'tan çekin! Bu, geri dönüşü olmayan büyük bir felaketin kapısını aralayacaktır' haykırışında bulunduk." diye konuştu.
"BAŞI GÖVDESİNDEN AYRILAN BEBEKLERİMİZİN AZİZ HATIRALARINI ÜÇ MAYMUNU OYNAYAN DÜNYAYA YENİDEN HATIRLATIYORUZ"
Halis, "Güvenli bölge yalanıyla defalarca yerlerinden edilerek Refah'a sıkıştırılan ve gidecek hiçbir yeri olmayan, Birleşmiş Milletler depolarının yanı başındaki derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi veren sivillerin üzerine hava saldırısı düzenleyen israil, bütün dünyaya bir kez daha meydan okudu. Yanarak, uykusunda diri diri yakılarak can veren kardeşlerimizin ve burada unutulmasın diye bir araya geldiğimiz başı gövdesinden ayrılan bebeklerimizin aziz hatıralarını üç maymunu oynayan dünyaya yeniden hatırlatıyoruz." şeklinde konuştu.
"BU KANLI İŞGAL HEDEFLERİNE HEP BİRLİKTE KARŞI ÇIKMAK ZORUNDAYIZ"
Soykırımın en büyük destekçisi Amerika'nın Refah konusundaki sahte açıklamalarının inandırıcı olmadığını belirten Halis, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "BM Genel Sekreterinin tweet atarak katliamı kınaması kabul edilemez. Arap Birliğinin kâğıt üzerinde kalan etkisiz açıklamaları, güç sahiplerinin sadece söylem üretmesi ve Uluslararası Adalet Divanı'nın yaptırım içermeyen açıklamaları Refah’ı soykırımcı israilin elinden kurtarmaya yetmez, yetmedi ve yetmeyecek. Liderlerin retorikten ileri gitmeyen tepkisizlikleri yüzünden Gazze’de nefes alabilen tek canlı kalmayacak. İsrail Gazze'yi işgal ettikten sonra durmayacak. Arz-ı Mev'ud projesi ile ülkemizin doğu ve güneydoğusundaki şehirler dahil, Nil'den Fırat'a kadar olan tüm toprakları ele geçirme planları olduğu aşikâr. Bu kanlı işgal hedeflerine hep birlikte karşı çıkmak zorundayız. Soruyoruz! Şimdi değilse ne zaman? Aşılmayan hangi kırmızı çizgi kaldı? Dünyanın vicdan sahibi insanları aylardır meydanlarda, okullarda soykırıma karşı sesini yükseltirken, güç sahipleri ne zaman somut sonuç almaya odaklı yaptırım uygulamak üzere harekete geçecek? Sapkın ideolojisiyle mezardaki ölülere bile saldıran siyonistlerin tüm dünya halkları için varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu ne zaman fark edeceksiniz? Gazze'yi, Refah'ı gündemden düşürmeyeceğiz. Başları okşanması gerekirken, başları gövdelerinden ayrılan bebeklerin unutulmasına izin vermeyeceğiz. Susmayacak ve unutmayacağız. Soykırım bitene, soykırımcılar hesap verene ve Kudüs özgür olana dek, her fırsatta haykırmaya devam edeceğiz."
"BİZİM PASAPORTUMUZA SAHİP İSRAİL ASKERLERİ BİR AN ÖNCE YARGILANMALIDIR"
Türkiye'de siyonist vatandaş istemediklerini vurgulayan Halis, son olarak şu ifadeleri kullandı: "İsrail askeri olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Türkiye için bir tehdittir. Bizim pasaportumuza sahip israil askerleri bir an önce yargılanmalıdır. Bu siyonist teröristler için neden hala bir işlem yapılmadı? Son sözümüz, Gazze'nin sözüdür. Direnen Gazze, izzeti ve asaleti ile kazandı. Direnen Gazze, hak katında kazanacaktır. Gazze ile birlikte direnen tüm vicdan ve ahlak sahiplerine selam olsun." (İLKHA)
HÜDA PAR’DAN SOYKIRIMCILARA YÖNELİK KANUN TEKLİFİ
7 Ekim sonrasında başlayan terör örgütü İsrail soykırımı sonrasında ülkemizde bulunan çifte vatandaşlığa sahip İsrailli teröristler Gazze’deki soykırıma ortak oldu. Türkiye’de bulunan birçok İsrailli savaş sonrası terör örgütü İsrail güçlerine katılarak Gazze’de katliamlara imza attı. Çifte vatandaşlığa sahip Siyonistlerin Türkiye vatandaşlığından çıkarılması çağrısında bulunan HÜDA PAR geçtiğimiz yıl hazırladığı kanun teklifini TBMM’ye sunmuştu. Müslüman kanı döken çifte vatandaşlara uygulanacak ceza-i müeyyidelerinde kanun teklifinde bulunduğunu dile getiren HÜDA PAR Sözcüsü Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, “İnsanlığa karşı işlenen bu suçlarda aktif rol üstlenen, çifte vatandaşlığı sebebiyle bugün siyonist barbar çetenin saflarında Müslüman kanı döken çifte vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tespit edilip kamuoyuna duyurulması ve bunlar hakkında derhal işlem yapılması yönünde bir kanuni düzenleme getirilmesini istiyoruz. Bununla yapmak istediğimiz şey; birincisi insanlığa karşı suç işleyen çifte vatandaşlar bile olsa haklarında en ağır müeyyidenin uygulanması. Eğer bu suçlara iştirak etmemiş ve halen asker yazılmaya devam ediyorsa buna karşı da caydırıcı bir hapis cezasının öngörülmesi ve bu kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması ile birlikte mal varlıklarının tasfiye edilmesi ve bu mal varlıklarının da Aile ve Gençlik Fonu’na aktarılması yönünde bir içeriğe sahip olan kanun teklifimizi meclis başkanlığına sunduk. Bu kanun teklifimize bütün siyasi parti gruplarının ve mecliste temsil edilen bütün siyasi parti üyelerinin destek vermesini istiyoruz. Kendilerinden de desteklerini talep edeceğiz. İnşallah bunun kanunlaşması içinde elimizden geleni yapacağız.” dedi.
İÇİMİZDEKİ SİYONİSTLER
Azra Kohen isimli soykırım destekçisi psikolog, geçtiğimiz gün "Yavrusunu koruyamayan herkesin ölmesini diliyorum." diyerek çocuk katili İsrail'i değil, Filistinli anne babaları suçlamıştı. Soykırımcı İsrail ordusu, Uluslararası Adalet Divanının 'saldırıları durdurma' kararına rağmen Refah şehrinde yerinden edilen Filistinlilerin kampına saldırı düzenledi. İnsanları canlı canlı yakan terör devleti, tüm dünyanın gözü önünde 46 cana daha kıydı. İçimizdeki siyonist Azra Kohen, yaşananlardan sonra, Refah konusunda paylaşım yapmamasını eleştiren bir takipçisine verdiği yanıtta skandal ifadeler kullandı. Kohen'in sosyal medyayı ayağa kaldıran paylaşımı şöyle: "Filistinle ilgili söyleyeceğim her şeyi zaten söyledim. Defalarca. Bir daha söyleyeyim: Kendi yavrusunu bombanın atılacağı megafonla 3 saat önceden duyurulan ve bas bas çağırılan yere götürüp bombanın atılacağı yere oturtup köşeye geçip videosunu çekebilecek içerikte olan herkesin yok olmasını diliyorum! Ve o çocukların kurtarılması için her gün dua ediyorum onları bomba bölgesine videolarını çekmek için koyan o iğrenç yaratıklardan kurtarılmaları için...”
SOSYAL MEDYADA TEPKİ YAĞDI
Kohen'in paylaşımları sosyal medyada infiale neden olurken tepkiler çığ gibi büyüdü. Çok sayıda vatandaş çifte vatandaş olan Türkiye'deki siyonistlerin pasaport bilgilerinin kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı. Kohen'in sınır dışı edilmesi gerektiğini (deport) belirten vatandaşlar İçişleri Bakanlığı'nı etiketleyerek çağrıda bulundu.
“ÜLKEMDE AZRA KOHEN GİBİ S*YONİSTLERİ İSTEMİYORUM”
HÜDA PAR Gençlik Kolları Başkanı Hamdullah Er, Kohen’in paylaşımlarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Ülkemde Azra Kohen gibi s*yonistleri istemiyorum. Gözlerimizin önünde bebeklerin kafasız havaya kaldırıldığı bir vahşet çağında bunun gibilerine zerrece tahammülümüz yoktur. S*yonistlerin etki ajanlığına soyunanlara karşı daha ne zamana kadar sessiz kalacaksınız!” dedi.