Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
Seni selamların en güzeliyle selamlıyorum pervasızca saldırılara maruz kalmış mazlum Gazze’m.
Es-selamün Aleykum tüm sıkıntılara rağmen direnişinden taviz vermeyen, dimdik duruşundan asla vazgeçmeyen onurlu Gazze’m.
Ve Ey Ülkem! Ey Müslüman Halk!
Gazze’de bombalar susmuyor. Kimse rahat bir nefes alamıyor. Günyüzü görmüyor Gazze. Acımasızca saldırılara maruz kalıyorlar. Küçücük bedenlere mermi işliyor. Sokak ortasında bağıra bağıra ağlıyor o küçük, masum çocuklar. Müslüman kardeşlerimiz inliyor, zulüm altında. Müminler eziliyor, hor görülüyor. Mescid-i Aksa’yı hüzün bürümüş. Anaların bağrına çile çökmüş. Bacısı bir kâfir tarafından tecavüze uğramış kiminin. Evladı bir kâfir tarafından gırtlağı kesilmiş ötekinin. Yavrusu kurşun yağmurunda can vermiş, şehadeti tatmış, cenneti görmüş bir annenin. Sönmüş ışıklar. Çökmüş kara bulutlar. Şehadetle sözlenmiş yavrular.
Tüm bunlar yaşanırken Filistin’de, birileri sıcacık yuvalarında mutlu, huzurluysa, rahat bir nefes alabiliyorlarsa, tek bir gözyaşı akmıyorsa gözlerden, kanamıyorsa hiçbir yürek, bana insanlıktan söz etmeyin! Mescid-i Aksa orda esir düşmüşken, sizler nasıl özgürce dolaşabiliyorsunuz? Ellerinde sapanlarla o küçük, mazlum çocuklar savaştayken vicdanınız nasıl oluyor da rahat kalabiliyor? O cansız bedenler kefensizce gömülürken toprağa, nasıl rahat uyku uyuyorsunuz? Sorsan herkesin büyük bir derdi var. Hanginizin derdi onlarınkinden daha büyük? Hanginizde Allah korkusu var? Ey İslam Ümmeti, nerdesin? Bu imtihan sadece onların değil, tüm ümmetin imtihanıdır. Vicdansız Siyonist askerler insafa gelmiyorlar, bari siz merhamet edin. Bari siz unutmayın onları. Bari siz sahip çıkın.
Bütün bu yaşananlara rağmen küfre, isyana girmiyor kardeşler. Bu yerlerin her karış toprağına bir şehid feda edildi. Yine de inmedi eller semadan. Ateşe tutuldular. Onca mazlum insan acımasızca vuruldu. Onca yuva yıkıldı. Yine de taviz vermediler davalarından. Çünkü âşıktılar Rab’lerine. Çünkü yürekten bağlıydılar Mescid-i Aksa’ya. Çünkü karşılığında cennet vaat edilmişti onlara. Ve onlar demir parmaklıkların ardında olsalar da, özgürdüler.
Yürü İsrail! Yükün odun, rotan cehennemdir.
Ve öyle bir gün gelecek ki takvimlerin ‘tarihte bugün’ köşesinde bir notta, ‘İsrail’in yok oluşu yazısına şahid olacaksınız.
Sümeyra Mencioğlu / Diyarbakır (Bayındırlık) – Yaş: 14