Cenevre/Madrid/Dublin

Norveç hükümeti, Filistin'i, uluslararası hukuka ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına uygun şekilde 1967 sınırlarıyla 28 Mayıs'ta tanıyacağını duyurdu. Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store, Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide ile düzenlediği ortak basın toplantısında, "Norveç hükümeti, Norveç'in Filistin'i bir devlet olarak tanımasına karar verdi." dedi. On binlerce kişinin katledildiği ve yaralandığı bir savaşın ortasında hem işgalcilere hem de Filistinlilere siyasi çözüm sunan tek alternatifi canlı tutmaları gerektiğini belirten Store, bunun, "yan yana, barış ve güvenlik içinde yaşayan iki devlet" olduğunun altını çizdi.

Hükümetten yapılan açıklamada, Norveç'in iki devletli çözümü desteklediği ve ilerletmeye çalıştığı vurgulanarak Filistin'in bir devlet olarak tanınmasının, Norveç'in, Orta Doğu'daki çatışmaya kalıcı bir çözümün sadece iki devletli bir çözüm yoluyla sağlanabileceği yönündeki uzun süredir devam eden tutumunu vurguladığı bildirildi. Açıklamada, Filistin'in, Avrupa'daki benzer görüşe sahip ülkelerle eş zamanlı olarak, uluslararası hukuka ve ilgili BMGK kararlarına uygun şekilde 1967 sınırlarıyla 28 Mayıs'ta tanınacağı belirtildi.

İRLANDA FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIYACAĞINI DUYURDU

İrlanda Başbakanı Simon Harris, İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin ve İrlanda Ulaştırma Bakanı Eamon Ryan, başkent Dublin'de basın toplantısı düzenledi. Başbakan Harris, Filistin devletinin tanınmasına ilişkin yaptığı konuşmanın başında, "Bugün İrlanda, Norveç ve İspanya olarak Filistin devletini tanıdığımızı ilan ediyoruz. Şimdi her birimiz bu kararı hayata geçirmek için gerekli ulusal adımları atacağız." ifadesini kullandı. Bugünkü duyuru öncesinde bazı liderlerle ve mevkidaşlarıyla görüştüğünü belirten Harris, "Gelecek haftalarda başka ülkelerin de bu önemli adımı atarak bize katılacaklarından eminim." dedi.

Harris, kendi ülkesinin bağımsızlığını kazanmasının ardından uluslararası alanda tanınırlığının önemine işaret ederek, "Bugün de Filistin'in devlet olarak tanınmasını desteklemek için aynı dili kullanıyoruz. Bunu yapıyoruz çünkü uluslararası hukukun temel ilkeleri olarak özgürlük ve adalete inanıyoruz, kalıcı barışın ancak özgür halkın özgür iradesi temelinde sağlanabileceğine inanıyoruz." diye konuştu. Kendi tarihlerinde de uluslararası tanınmanın ne anlama geldiğini bildiklerine dikkati çeken Harris, bunun güçlü siyasi ve sembolik değeri olan eylem olduğunu söyledi.

Harris, "Bu, Filistin'in kendi kaderini tayin etme, kendi kendini yönetme, toprak bütünlüğü ve güvenliği dahil devletlere tanınan tüm haklara sahip olduğu ve bu hakları kullanması gerektiği yönündeki görüşümüzün bir ifadesidir ve aynı zamanda Filistin'in uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini de tanımaktadır." dedi. Harris, sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha önce, tanımanın ideal olarak bu hedefe yönelik sürecin parçası olarak kabul edeceğimiz bir olgu olduğunu söylemiştik. Ancak nihai sürecin üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen adil, sürdürülebilir ve kapsamlı barış çözümünden belki de her zamankinden daha uzaktayız. Filistin'i tanıma kararımız, özellikle de yapılacak doğru şey bu olduğunda süresiz olarak beklemek zorunda kalmamalıdır. Çocukların gece uyurken uyanıp uyanmayacaklarını bilmemelerini kim nasıl haklı çıkarabilir? Bugün önemli bir siyasi adım atıyoruz, tepkiler olacaktır, sonuçlarına ilişkin yorumlar yapılacaktır ancak şu temel gerçeği gözden kaçırmayalım: Çocuklar masumdur, İsrail'in çocukları, Filistin'in çocukları, onlar barışı hak ediyor."

"FİLİSTİN HALKI UMUT DOLU GELECEĞİ HAK EDİYOR"

Harris, Gazze'de insani yardıma engelsiz erişim için esirlerin koşulsuz serbest bırakılmasını sağlayacak ateşkesin zamanının çoktan geldiğini ifade etti. "Filistin halkı umut dolu geleceği, acı yerine başarıyla tanımlanan geleceği, barış dolu geleceği hak ediyor." diyen Harris, israil halkının da aynı şeyi hak ettiğini dile getirdi. Harris, "Bugün israil halkına sesleniyorum, İrlanda, israil devletini ve israil'in güvenlik ve komşularıyla barış içinde var olma hakkını tam olarak tanıma konusunda kesin kararlılık içinde." diye konuştu.

İSPANYA, 28 MAYIS'TA FİLİSTİN DEVLETİNİ RESMİ OLARAK TANIMA KARARI ALDI

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İspanya Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Sözlerin eyleme geçme vakti geldi. Bu bir son değil, başlangıç." diyerek Filistin devletini tanıma kararı alacaklarını açıkladı. Sanchez'in Filistin devletini tanımayla ilgili duyurusu Meclis'teki hükümet ortağı siyasi partilerin milletvekillerince ayakta alkışlandı. İspanya Meclisi, Kasım 2014'te Filistin devletinin tanınması yönünde karar almasından dolayı, Bakanlar Kurulunun 28 Mayıs'ta alacağı karar Filistin devletinin İspanya tarafından resmi olarak tanınması için yeterli olacak.

"TEK BİR ÇÖZÜM VAR; O DA EŞİT ŞARTLARDA İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM"

Binyamin Netanyahu'nun tüm ateşkes çağrılarına "sağır" olduğunu, "Filistin ile ilgili hiçbir barış planı bulunmadığını" ve "barış, güvenlik ve istikrar için tek seçenek olan iki devletli çözümü tehlikeye atmaya başladığını" belirten Sanchez, "Çok açık şekilde duvarlar örülse de halklar bombalansa da Filistin toprakları hayatta kalacaktır." şeklinde konuştu. Sanchez, Filistin devletinin tanınması kararı alırken önceliklerinin "barış, adalet ve tutarlılık" olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

"Barış diyorum çünkü tek çözüm var o da israil ve Filistin'in eşit şartlarda tanındığı iki devletli çözüm. Bu farklı görüşlerde, dinlerde olan her yerde geçerli olan bir şeydir. Ne olursa olsun iki tarafta aynı şartlarda, aynı statüde oturup konuşmalı, bu yüzden Filistin'i tanıyoruz. Bunu yaparken barıştan sonra ikinci sebebimiz adalettir çünkü yarım asırdan fazla süredir BM Güvenlik Konseyi kararları, Oslo Anlaşması yok sayılıyor. Pasiflik artık sona ermeli. Bunun yerini umut ve itibar almalı. Tünelin sonunda ışık var. Üçüncü sebebimiz de tutarlılıktır. Ukrayna'da olduğu gibi aynı şekilde Filistin'de de tutarlı bir politika izliyoruz. Ten rengi, dili, dini ne olursa olsun uluslararası eşitliği savunuyoruz."

"NE KADAR FAZLA ÜLKE FİLİSTİN'İ TANIRSA O KADAR İYİ"

Sanchez, "140'tan fazla ülke Filistin devletini tanıyor ve bizim lobilerimizle daha da fazla tanıyacak." diyerek, "İspanya olarak Filistin'e elimizden geldiği kadar yardım etmeye devam edeceğiz. Ne kadar fazla ülke Filistin'i tanırsa o kadar iyidir ve daha fazla baskı kurulur. Bu son değil, başlangıçtır." ifadelerini kullandı. Sanchez ayrıca, gelecek haftalarda Gazze'den kanser hastası ya da sağlık durumları ağır olan 30 kadar çocuğun İspanya'ya getirilerek her türlü sağlık hizmetlerinin verileceğini açıkladı. Sanchez, son dönemlerde öğrencilerin üniversitelerinde yaptıkları Filistin yanlısı eylemlere de değinerek, "Bunlar benim görüşüme göre değerli, meşru ve takdire şayan gençlerdir." ifadesini kullandı.

Filistin'i tanıma kararının bazı ülkeleri rahatsız edeceğini ve sonuçları olacağını bildiklerini de kaydeden Sanchez, "Bu kararın sonuçlarını kabul etmeye hazırız. Bizim savunduğumuz barışçıl olarak çıkarlar ve değerlerdir. Filistin'e atılan bombalar sona erdiğinde, şu anda yaşananlar 21. asrın en kararlık dönemi olarak geçecektir ve bizim başımız dik olacaktır çünkü doğru tarafta olduğumuz tanınacaktır. Doğru olanı yapıyoruz. Hem İspanya hem de daha güvenli ve istikrarlı bir Akdeniz için doğru olanı yapıyoruz." diye konuştu.  AA

HAMAS:

NORVEÇ, İRLANDA VE İSPANYA'NIN KARARLARINI MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ

İslami Direniş Hareketi (HAMAS), Norveç, İrlanda ve İspanya'nın Filistin devletini tanıdıklarını duyurmasını memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı.

Haber Merkezi

Dünyanın dört bir yanındaki ülkelere bağımsız Filistin'i tanıma ve siyonist işgale son verme çağrısında bulunan HAMAS; Norveç, İrlanda ve İspanya'nın Filistin devletini tanıma kararını, başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletini kurma yolunda önemli bir adım olarak gördüklerini duyurdu. Yapılan açıklamada, "Norveç, İrlanda ve İspanya'nın Filistin devletini tanıdıklarını duyurmasını memnuniyetle karşılıyoruz ve bunu topraklarımız üzerindeki hakkımızı tesis etme ve başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletimizi kurma yolunda önemli bir adım olarak görüyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki ülkelere, meşru ulusal haklarımızı tanımaları, Filistin halkımızın kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesini desteklemeleri ve topraklarımızdaki siyonist işgaline son vermeleri çağrısında bulunuyoruz." denildi. (İLKHA)

DIŞİŞLERİ: BÜYÜK MEMNUNİYET DUYUYORUZ

İspanya, İrlanda ve Norveç’in Filistin Devleti’ni tanıyacaklarının ardından Dışişleri Bakanlığı'ndan açıklama geldi. Bakanlık, "Türkiye olarak, daha fazla sayıda ülkenin Filistin’i tanıması yönünde çaba harcamayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.

ABDULSELAM ALTUN / DOĞRUHABER

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye olarak daha fazla sayıda ülkenin Filistin'i tanıması yönünde çaba harcamayı sürdüreceklerini bildirdikleri açıklamada 3 devletin kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Bakanlık tarafından yapılan açıklama şöyle: "İspanya, İrlanda ve Norveç’in, Filistin Devleti’ni tanıyacaklarını açıklamalarından büyük memnuniyet duyuyoruz. Filistin’in tanınması, uluslararası hukukun, adaletin ve vicdanın gereğidir. İşgal altındaki Filistin halkının gasp edilen haklarının geri alınması ve Filistin’in uluslararası camiada hak ettiği statüye kavuşabilmesi bakımından son derece önemli bir adımdır. Türkiye olarak, daha fazla sayıda ülkenin Filistin’i tanıması yönünde çaba harcamayı sürdüreceğiz."