HAMZA DURMAZ- Selahattin Demirtaş, aldığı cezanın ''Kürtleri ve dostlarını'' normalleşme sürecinin dışında tuttuğunu iddia ederek "Valla bu sorunun cevabını normalleşme, yumuşama girişimlerinde bulunan siyasetçiler verse daha iyi olur. Biz hücredeyiz ve burada yıllardır hiçbir şey, tek bir saniye bile normal değildi" diye konuştu.
Kobani davasını etnisite üzerinden değerlendiren Selahattin Demirtaş'ın eş başkanlığını yaptığı HDP'nin başkanlık divanı DAİŞ'in Kobani'ye saldırısı sonrası toplanarak 'Kobani'de ne ise Diyarbakır, Batman, Mardin'de de bu olsun' ifadeleriyle halkı sokağa çağırmış, çetelere Kürt kentleri yağmalatılmış, Kürt kentlerinde yüzlerce kuruma, cami, okul, Kur'an kursu ve STK'lara saldırı olmuş ve 'Kürtlere saldırı' gerekçesiyle sokağa çıkarılan çetelerin saldırısı sonucu 52 kişi yaşamını yitirmişti.
Kobani iddianamesinde tanık olarak yer alan eski PKK/KCK mensubu K.G olaylara ilişkin yaptığı açıklamada "Demirtaş ile Kobani'ye giden siyasi heyette yer aldığını bildiğim Kamuran Yüksek, örgüt üst yönetiminden aldığı talimatları burada Selahattin Demirtaş'a aktarmak üzere görevlendirildi. Görüşme sonrası Demirtaş, söz konusu açıklamayı yaptı. Örgüt üst yönetimi, HDP, DTK, DBP, HDK ile MYK ve PM üyeleri ile İbrahim Ayhan, İbrahim Binici, Fatma Kurtalan, Gültan Kışanak ve Emine Ayna ile terör örgütü güdümünde faaliyet gösteren STK'ler de Selahattin Demirtaş'ın yaptığı çağrı sonrası ANF üzerinden serhıldan eylemlerine destek verilmesi için açıklama yaptı. HDP, DBP MYK ve PM, DTK ve Selahattin Demirtaş, bu şekilde açıklama yapmamış olsaydı 6-8 Ekim olaylarındaki serhıldan eylemlerinin şiddeti bu denli olmaz ve ölümler yaşanmayabilirdi. HDP MYK'sı ve eş başkanları, bu çağrıları her ne kadar demokratik bir tepki gibi göstermiş olsalar da Kandil üst yönetimi tarafından serhıldan komitesi hazırlıkları ile gerçekleştirilecek çatışma ortamına yönelik çağrılarıydı bunlar.'' ifadelerini kullanmıştı.