Siyonist terör ordusunun saldırılarını sürdürdüğü Gazze'nin güneyindeki Avrupa Gazze Hastanesinde gönüllü görev alan ve Refah Sınır Kapısı'nın kapalı olması nedeniyle Gazze'den ayrılamayan İngiliz cerrah Muhammed Tahir, hastanedeki durumun giderek kötüleştiğini ve çevresindeki saldırıların arttığını belirtti.
İngiltere'de ortopedi ve travma cerrahı olarak çalışan Tahir, ABD merkezli "FAJR Scientific" adlı kar amacı gütmeyen kuruluşun öncülüğünde aralarında farklı ülkelerden sağlık çalışanlarının bulunduğu ekiple gönüllü olarak Gazze'ye gitti.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) belirlediği 2 haftalık görevle Avrupa Gazze Hastanesinde bulanan doktor Tahir ve beraberindeki sağlık ekibi, İsrail'in 7 Mayıs'tan bu yana Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafını kontrol etmesi nedeniyle Gazze'den ayrılamıyor.
İngiliz cerrah Tahir, çevresi sıklıkla İsrail'in hava saldırılarına maruz kalan Avrupa Gazze Hastanesindeki durumu ve bölgedeki insani krizi anlattı.
"Gazze'ye gelmek için gönüllü oldum"
Tahir, işgalci rejimin aylardır Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle dünyanın dört bir yanında insanların akıl almaz boyutta ölüm ve yıkıma tanık olduklarını belirterek, yaşananların kendisi dahil birçok kişide derin üzüntüye sebep olduğunu dile getirdi.
Saldırılar sürerken sağlık çalışanı olarak FAJR Scientific ekibiyle Gazze'ye gönüllü gitmeye karar verdiğini söyleyen doktor Tahir, "Doğru düzgün uyuyamıyordum. Hayattan keyif alamıyordum. Gazze'de kardeşlerimizin böylesine korkunç şekilde öldürüldüğünü bilmek gerçekten rahatsız ediciydi." dedi.
Dünyanın süper güçlerinin de bu insanlara yardım etmediğini vurgulayan Tahir, kendi elleriyle kontrol edebileceğini düşündüğü şeyi yaparak, Gazze'ye giden sağlık ekibine katıldığını söyledi.
Doktor Tahir, "Buraya gelmek için gönüllü oldum çünkü Allah'ın, biz doktorlar ve hemşirelere verdiği bir yeteneğe sahip olduğumuzu biliyorum ve bu amaçla buraya geldim." diye konuştu.
"Hastanedeki durum son bir haftada çok daha kötüye gidiyor"
İngiliz cerrah Tahir, Avrupa Gazze Hastanesindeki durumun son bir hafta içinde çok daha kötüye gittiğinin altını çizerek, "Hastanedeki durum öyle bir hal aldı ki; yanımızda getirdiğimiz malzemeler dahil tüm malzemelerimiz artık tükeniyor. Yiyecek ve su artık sınırlı miktarda verilmeye başlandı." dedi.
Hastanede çalışan personelin büyük çoğunluğunun Refah'ta yaşadığını ve saldırılar nedeniyle evlerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını söyleyen doktor Tahir, şunları kaydetti:
"Personel sayımız giderek azalıyor. Dolayısıyla durum zorlaşıyor. Hastaneyi çalıştırmak için yakıtla ilgili sorunlar olduğunu biliyorum. Ayrıca, hastane çevresinde giderek daha fazla hava saldırısı, bomba ve topçu ateşi duyuyoruz. Geceleyin bu sesler çok duyuluyor. Gök gürültüsünü andıran bomba sesleriyle uyanıyoruz, aklımız ve kalbimiz her saldırıda kaç kişinin öldüğünü merak ediyor. Bu saldırıda kime ne oldu? Çünkü ambulanslar bu insanlara ulaşamıyor. Kimse bu insanlara yardım edemiyor ve saldırılar ne yazık ki sabah saatlerinde ve gece öncesinde gerçekleşiyor."
"Sağlık personelini korku sarmış durumda"
İngiliz cerrah, (siyonist işgalci rejim) İsrail ordusunun baskın yaptığı Şifa Hastanesinde yaşanan trajediyi de anımsatarak, hastanedeki çok sayıda tıbbi ekipmanın tahrip edildiğini, çok sayıda kişinin dışarı çıkarıldığını ve öldürüldüğünü hatırlattı.
Tahir, "Buradaki insanlar da her gün bu korkuyla yaşıyor. Sağlık personelini korku sarmış durumda. Bu yüzden, öldürülen sağlık çalışanlarının sayılarının artmasını, kayıp vermeyi ya da hastanenin bahçesine gömülmeyi istemiyorlar. Tüm ekipmanın yok edilmesini istemiyorlar." ifadelerini kullandı.
"Görevin ertelenmesine üzülmüyorum çünkü olmam gereken yerin burası olduğunu hissediyorum"
Doktor Tahir, beraberindeki ekibin iki haftalık izinle Gazze'de bulunduğuna işaret ederek, Refah Sınır Kapısı'nın kapalı olması nedeniyle görev süreleri birkaç gün önce dolmasına rağmen Gazze'den ayrılamadıklarını söyledi.
Tahir, "Eninde sonunda tüm meslektaşlarımız, FAJR'ın tüm üyeleri Gazze'den ayrılacak. Ben şahsen görevin ertelenmesine üzülmüyorum çünkü olmam gereken yerin burası olduğunu hissediyorum. Burada sonsuza dek kalamayacağımı biliyorum. Bunun görevimin sona erdiği anlamına gelmediğini de biliyorum. Niyetim tekrar gelmek." dedi.
"Lütfen Gazze halkına yardım etmek için bir şeyler yapın"
Konuşmasının sonunda tüm dünyaya mesaj göndermek istediğini söyleyen İngiliz cerrah, "Çok fazla şey başaramayacağınızı ya da olanları durduramayacağınızı düşünebilirsiniz ancak kolektif etki büyüktür. Bu yüzden, ne kadar küçük olursa olsun lütfen Gazze halkına yardım etmek için bir şeyler yapın. Biz durduramazsak bu insanlar saldırıya ve Refah'ın işgaline maruz kalmak üzereler. Eğer bu gerçekleşirse, o zaman daha da fazla trajedinin yaşanacağı büyük ölçekte ölümle karşı karşıya kalacağız. Han Yunus'ta bulundum. Kendi gözlerimle gördüm. Yıkımın boyutları kıyameti andırıyor. İnsanların birbirlerine bunu yapabileceğine inanamıyorum. Aklım almıyor. O yüzden lütfen elinizden geleni yapın. Sağlık personeli olarak ya da şahsen buraya gelebilecek herkesi bunu yapmaya teşvik ediyorum." dedi.