Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yüzde 50 mülakat yüzde 50 KPSS puanını baz almak suretiyle 20 bin öğretmen atamasının yapılacağını açıkladı. Atama için belirtilen rakamların beklentilere cevap vermediğini dile getiren Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, uygulanacak mülakat sistemi için "Mülakatlar kişiyi ya ayırmak ya da kayırmak içindir" dedi.

Tekdemir, "Atama takvimi açıklandı. Dolayısıyla 20 bin öğretmen kontenjanı belirtildi. Bizler bunu yeterli görmüyoruz. Burada çeşitli çelişkileri barındıran bir süreç yürütüldü. Öncelikle atama duyurusu çok geç bir tarihe bırakıldı. Açıklanan kontenjan beklentileri yaraladığı gibi hayalleri de yıktı. Yüzbinlerce mezunun olduğu bir zemin ve yüz binden fazla öğretmene ihtiyaç duyulan bir düzlemde sadece 20 bin öğretmen atamasıyla sürece bakmak sahayı okuyamamak, öğretmenlerin ve ailelerinin ne hissettiğini anlayamamak, büyük bir emek verdikten sonra bunun karşılığını alamamanın verdiği moral bozukluğu ve huzursuzluğu hissedememek, kavrayamamaktır." ifadelerini kullandı.

"Söz konusu sadece öğretmen değil, eğitim bekleyen öğrenciler ve çocuklarının eğitilmesini bekleyen aileler var"

Atama durumlarında daha hassas bir süreç yürütülmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Tekdemir, "Sahadaki veriler gerçekten sağlam bir envanterle alınmalı, öğretmen ihtiyacı tespitini yaparken daha sağlıklı, doğru ve genel ölçütler kullanılmalı. Öğretmen ihtiyacını tam olarak belirledikten sonra o ihtiyaca karşılık gelen sayının tamamını atama kontenjanına dahil ederek beklentileri gerçekleştirmek gerekir. Çünkü söz konusu sadece öğretmen değil, eğitim bekleyen öğrenciler ve çocuklarının eğitilmesini bekleyen aileler var." şeklinde konuştu.

"Yeni bir en az 20 bin daha ek atama yapılarak öğretmenlerin beklentilerini yeniden yeşertecek ve daha fazla atamalarını gerçekleştirecek koşulları ortaya koymak gerekir" ifadeleriyle konuşmasını sürdüren Tekdemir, şunları söyledi:

"Bu kadar çok mezun varken bu mezunları nasıl ve nerede değerlendireceksiniz? Burada çok kapsamlı bir politika da yürütülmeli. Atanabilen öğretmen sayısını belli bir düzlemde ele aldıktan sonra atanamayacak öğretmenler için de yeni bir istihdam koşulu ve sistematiği de üretmek zorundayız. Yoksa bu gençler; çalışması, zorlukları aşması, üniversiteyi ve KPSS'ye girdikten sonra atanamamanın verdiği huzursuzluk ve ümitsizlik, toplumda olumsuz bir imajı temsil ederek eğitimle uyumlu olmayan işlerde çalışmak zorunda bırakır. Bu nedenle eğitim fakülteleri başta olmak üzere tüm üniversiteleri yeniden çalışma hayatıyla uyumlamak, tüm taraf ve paydaşların ciddi bir çalışma yürüterek çocuklarımızın geleceğini ve istihdamını temin edecek bir metot ortaya koymaları gerekir." 

"Mülakatlar ya kişiyi ayırmak ya da kayırmak içindir"

Mülakat uygulamasına da değinen Tekdemir, "20 bin öğretmen atamasıyla birlikte öğretmenleri yeni bir endişe bekliyor. Milli Eğitim Bakanının mülakat yapması konusunda ısrar etmesini yadırgıyor ve reddediyoruz. Mülakatlar ya kişiyi ayırmak ya da kayırmak içindir. Dolayısıyla meşruiyetini elde edemeyen bir mülakat sisteminin öğretmen alımında devreye alınacak olması, yıkıcı bir sonucu oluşturacak ısrardır." ifadelerine yer verdi.

Tekdemir, "45 dakikayla bir öğretmenin performansını ölçmek, onun eğitim hayatı boyunca aldığı tecrübeyi ortaya koymak ve bütün birikimi anlamaya çalışmak mümkün değildir. 45 dakika bırakın bir kişiyi anlamak için tanımak için bile yeterli değildir. Bu nedenle öğretmen atamalarında mülakat uygulamasından vazgeçmek, KPSS sınavında almış olduğu puanı yeterli görmek lazım. Mülakat, bu süreci sabote etmektir. Bu da doğru değildir. Mülakat hafızayı yeniden yaralar. Çok tepkisel sonuçlar olabilecek bu uygulamadan kaçınmak lazım. Eğitim Bir-Sen olarak mülakat uygulamasına karşıyız, istemiyoruz ve reddediyoruz." dedi. (İLKHA)