Travmatik bir olay yaşamış bireye; ciddi üzüntüler yaşamış, yakınını kaybetmiş, ciddi hastalıklar atlatmış, hayati tehlikeden kurtulmuş ya da kurtulmaya çalışan birini dinlemek yardımcı olmaya çalışmak, onla elden geldiğince empati kurmak da bizlerde bir travma etkisi yapar mı?

Bunun cevabı literatürde ikincil travma, eş duyum yorgunluğu ya da merhamet yorgunluğu olarak karşımıza çıkmakta İngilizce tanımlarına “secondary trauma” ya da “compassion fatigue” olarak da rastlıyoruz.

Genelde uzun süre travma mağdurlarına hizmet verenlerde -bireysel olaylar ya da toplumsal afetler ve benzeri olaylarda hizmet vermek olabilir- görülmekle birlikte çok çeşitli alanlarda karşımıza çıkabilir, sağlık çalışanları, sosyal hizmet uzmanları, psikologlar, kolluk kuvvetlerinin ilgili birimleri, itfaiye çalışanları ve bu benzeri mesleklerin listesi uzar gider. İnsanların dertlerine derman olmayı seven toplumun büyük bir kısmı olarak bu merhameti ve eş duyumu göstermek, paylaşmak yardım eden hizmeti sunan tarafta bulunmak uzun vadede, yaptığı işlerden ve kendi bireysel hayatından kendini geri çekmek, bazen uykusuzluk iştahsızlık rüyalarda tekrar eden nahoş durum ve imajlar hatta belki kabuslar, keyif alarak yaptığı şeylerden eskisi kadar keyif alamamak, bazı yeni olumsuz ve işlevsiz kalıp düşüncelere insana topluma kendimize dair yeni kötümser kalıp fikirler edinmek gibi durumlarla sonuçlanabilmektedir. Bu bahsettiklerimiz çoğu zamanda yaraları sarma sürecine yardımcı olmanın verdiği vicdani rahatlık gurur ve işe yarıyor olma hissinin arkasında bir yerlerde kendini fark ettirmiyor olabilir.

Bazen yardım edenin de bir insan olduğunu ve bu bağlamda incinebilir etkilenebilir olduğunu göz önünde bulundurması gerekmektedir. Peki yardım etmek “eş duyum” göstermek bu noktada işlevsiz olan mıdır? Tabi ki hayır yukarda bahsettiğimiz meslekler haricinde de biz dinlemeyi ve yardım etmeyi seven bir toplumuz, ancak çok uzun süreler bu merhameti gösterdiğimiz senaryoda bizim de bir anlamda merhamete ihtiyaç duyduğumuzu göz önünde bulundurup yardım almaya paylaşmaya dertleşmeye, istişareye açık kalmamız meslek profesyoneli olarak daha üst ya da daha tecrübeli profesyonellere danışmak, kendi iyi oluşumuzu da düşünerek kısa ve orta vade molalar vermek, hatta belki de başkasını ayağa kaldırabilmenin yolunun kendimizin de sağlıklı bir şekilde ayakta durmaktan geçtiğini sürekli kendimize hatırlatmak olduğunu göz önünde bulundurmak yeterlidir. Uzman Klinik Psikolog H.Onur Demirci, "Kendini tanılamak bu durumda zaten profesyonellerin işi olduğundan, tam anlamıyla merhamet yorgunluğu yaşayıp yaşamadığımızı tanımlamak güç olduğunda alanda hizmet veren ruh sağlığı çalışanlarına, en yakın disiplinlerde hizmet veren profesyonellerin tavsiye ve yönlendirmesine açık olduğumuzdan emin olmak çok önemlidir. Sonrasında zaten gururla doya doya insan olmak ve anlamlı bir hayatı yaşamak bu anlamda merhamet ve eş duyum ile diğerlerine yardım etmek mümkün.'' dedi. (İLKHA)