Cezaevlerinde bulunan mahkûmların durumları ile ilgili yazılı açıklama yapan Diyarbakır Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) İl Başkanı Eyüphan Kaya, hasta mahkûmların bir an önce serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
Cezaevleri yöneticilerinin eğitimden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Kaya, " Cezaevi yöneticilerinden tutun, hizmetlisine kadar iyi bir eğitimden geçirilmeli ve zaman içinde psikolojisi bozulan yönetici ve gardiyanlar başka mesleklere kaydırılmalı, yoksa o dertli insanlara bir moral ve umut verecekleri yerde bir de üstüne üstlük sıkıntı verecek duruma gelirler." dedi.
Hasta mahkûmların bir an önce serbest bırakılması gerektiğini vurgulayan Kaya, " Tedavisi cezaevi koşullarında imkânsız hale gelen hastalar bir an evvel tahliye edilmeli, ailelerine dayanamayacak, unutamayacak acılar çektirilmemeli, ceza evinde ölen her vatandaşın kamuoyunun vicdanını sızlattığı unutulmamalıdır." ifadelerini kullandı.
Cezaevi koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini söyleyen Kaya, " Cezaevleri en az üç yıldızlı otel standartlarına getirilmeli ve mahkûmlar ceza evinde çürütüleceğine ıslah edilmiş olarak toplumla iç içe yaşamaya hazır hale getirilebilmelidir. Uzun süre ceza evinde kalanlara dil ya da meslek öğretilmeli, bu konuda başarılı olanlara ceza indirimine gidilmelidir." şeklinde konuştu.
Düşünce suçunun suç olmaktan çıkarılması, yasal düzenlemelerle ceza evlerinde olan düşünce suçlularının tahliye edilmesi gerektiğini ifade eden Kaya, farklı düşüncelere hayat hakkı verilerek toplumda müzakere ve tartışma ortamının üretilmesi gerektiğini söyledi.
Mahkûmların manen ıslah edilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Kaya, mahkûmlara bir yandan meslek öğretirken diğer yandan dinini yaşayabilecek bilginin verilmesi gerektiğini vurguladı.
Kaya son olarak, "Bir memlekette beklenenin üstünde insan cezaevinde yatıyorsa, oradaki yönetim tarzının da payı vardır. Ne zaman ki tutuklu ve hükümlülerin sayısı devleti endişelendirdiyse, bu konuda benim payım nedir? Sorusuna cevap bulmak için anket ve araştırma yaptıysa, işte o gün daha huzurlu bir hayat yaşayabiliriz." dedi. (M. Sait Adiyaman - İLKHA)