Bakan Şimşek, konuşmasında şunlar kaydetti;
Türkiye hem büyük bir ekonomi hem de son 20 yılda performansı güçlü bir ekonomi. Dünyada büyük bir borç sorunu var. Faizler yüksek o nedenle borçluluğun düşük olması büyüme açısından önemli. Almanya bu konuda tabi en disiplinli ülkelerden bir tanesi. Türkiye'nin toplam borcu yani özel sektör, hane halkı, şirketlerin, finans sektörünün, devletin toplam borcunun milli gelire oranı yüzde 108, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 255. Dünyada da yüzde 330'un üzerinde.
Bizim en büyük önceliğimiz fiyat istikrarı. Yani enflasyonun tek haneye düşürülmesi, mali disiplin ve tabiki yapısal dönüşüm. Yapısal dönüşümden kastettiğimiz yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve sanayide dönüşüm. Bütün bunlar bize daha yüksek sürdürülebilir büyüme imkanını artıracak.
Türkiye'nin enflasyonu maalesef oldukça yüksek. Mayıs ayında yüzde 70'in üzerinde bir enflasyonla zirveyi bulacağız. Daha sonra uygulamaya koyduğumuz programla birlikte enflasyon hızlı bir şekilde düşecek ve 2026 yılında biz tekrar tek haneli enflasyona dönmüş olacağız. Uzun bir yolculuk ama başaracağız. Çünkü iyi bir programımız var.
Bütçe açığı deprem nedeniyle geçen sene çok arttı. Deprem hariç bütçe açığımız yüzde 1,6 milli gelire oran olarak. Maastricht Kriterleri ile uyumluyuz. Ama depremden dolayı yüzde 5,2. Geçen sene çok tedbir aldık. O tedbirleri almasaydık bütçe açığı çok daha yüksek olacaktı. Biz önümüzdeki yıllardan itibaren bütçe açığını deprem etkisi dahil kalıcı olarak yüzde 3'ün altına düşüreceğiz. Borcun da milli gelire oranını yüzde 35'in altında tutacağız. Yani Maastricht Kriterleri ile uyumlu olacağız.