Üniversitedeki akademisyen ve halkın yoğun destek verdiği etkinlik, basın açıklaması şiddetli yağış nedeniyle kapalı alanda yapıldı. 

"Aksa Tufanı Operasyonu yalnız israil’e değil, dünyayı kana boğan tüm zalimlere verilmiş bir cevaptır"

Topluluk adına basın açıklamasını okuyan İlahiyat Fakültesi öğrencisi Eyüp Yiğit, "Yüzyıla yakın süredir İslam topraklarını işgal eden, kadın, yaşlı, çocuk demeden katleden, habis bir kanser gibi büyüyen işgalci siyonist rejimin, 7 Ekim Cumartesi sabahı eylemlerinin karşılığını, mutlak başarıya ulaşan "Aksa Tufanı" Operasyonu ile acı acı tecrübe ettiğini anımsatarak, "Bir kere daha bizlere bu sevinci bahşeden Allah'a hamdediyoruz! Bunca zamandır bu meydanlarda, bu kampüslerde israil’in zulümlerini tel’in için toplandık, zalimlere karşı nefretimizi haykırdık. Kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissederek duaya durduk, kıyama kalktık. İlk kıblemiz, haremimiz, etrafı mübarek kılınmış Mescid-i Aksa’mız, her gün terörist israil ve yahudi işgalciler tarafından düzenlenen baskınlarla taciz ve tahkir ediliyorken, sokaklarda masum siviller kurşuna diziliyorken, on yaşında çocuklar tutuklanıyorken, Gazze'de ambargo ve abluka şiddetini artırmışken, sadece Filistinli kardeşlerimizin değil tüm Müslümanların izzeti her gün her an çiğnenmeye devam ediyorken gerçekleşen bu operasyon, yalnız israil’e değil, dünyayı kana boğan tüm zalimlere verilmiş bir cevaptır. Dünyayı zulüm kulelerinden tahakküm ile yöneten kafirlere karşı bir avuç Mücahid, bugün bir kere daha; arzın yegâne ve mutlak sahibinin Cenâb-ı Allah olduğunu hatırlatmış, delinemez, geçilemez, yapılamaz denilen ne varsa hepsini yapmıştır. Milyarlarca dolar harcanan sistemler, uydular, istihbarat ağları, silahlar ve hepsinden önemlisi 'yenilmezlik algısı' yerle yeksan olmuştur. Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın 'israil ancak güçten anlar' ifadelerini hakkıyla anladığımız bir günü yaşıyoruz" dedi.

"Her fırsatta vahşetini sergileyen israil ile normalleşme adımları bizler için birer utanç sebebidir"

Yiğit, "Katil israil, bir yandan tüm dünyanın gözü önünde katliamlarına, saldırılarına, asimile çalışmalarına, işgale ve apaçık zulümlerine devam ederken, diğer yandan İslam ülkeleriyle normalleşme adımları atmakta ve ticarete devam etmektedir. Başta Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkelerin bu adımları atmaları, elinde binlerce Müslümanın kanı bulunan Netanyahu ile yapılan görüşmeler bizleri bu vebale ortak yapmaktadır. 'büyük israil' hayalinden vazgeçmeyen, çocuk, genç, yaşlı, kadın demeden her fırsatta vahşetini sergileyen israil ile normalleşme adımları bizler için birer utanç sebebidir. Siyonistlerle ticaret yapanlar, kutsalımızı paraya değişenlerdir" diye belirtti.

"Filistin, artık vicdan sahibi tüm insanların gündeminde!"

Filistin'in artık vicdan sahibi tüm insanların gündeminde olduğuna dikkat çeken Yiğit, "Sevinin! siyonizm’in ve ırkçı emperyalizm’in yıkılışına tanık oluyorsunuz. İlk kez siyonistler, Filistin'den kaçmaya başladı. Amerikan emperyalizmi, soykırım davasında ceza almak üzere! Filistin, artık vicdan sahibi tüm insanların gündeminde! Güney Afrika, israil’i soykırım ile yargılıyor. ABD Hava Kuvvetleri subayı Aaron Bushnell ülkesinin israil’e desteğine ve Gazze soykırımı’na katılmasına dayanamayıp kendisini kameralar önünde yaktı. Amerika'da üniversite öğrencileri, emperyalizm’e karşı başkaldırıyor. Şanlıurfalı Hasan Saklanan kardeşimizin kanı, 30 Nisan günü Kudüs sokaklarına aktı. Amerika'da binlerce üniversite öğrencisi, Amerika yönetiminin israil’e maddi yardım yapmasını ve ticareti sürdürmesini protesto etmeye devam ediyor. israil'in Gazze'deki saldırılarına ve okullarının bu ülkeye silah sağlayan silah üreticilerine yaptığı yatırımlara karşı gösteriler düzenleyen öğrencilerin sayısı her geçen gün artıyor. Gazze için kampüste eylem yapan öğrencilere yüzlerce akademisyen destek veriyor. Emory Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Noelle Mcafee, Amerikan polisi tarafından ters kelepçeyle bağlanıldığında gülümsüyordu. Polis tarafından yere fırlatılan ve başını beton zemine çarpan, gözlüğü çıkan Emory Üniversitesi Ekonomi Profesörü Caroline Fohlin, 'ben profesörüm, siz ne yapıyorsunuz?' diye bağırıyordu. ABD'de Columbia Üniversitesi'nde işkence edilerek tutuklanan vicdanlı öğrenciler, kameralar gülümseyerek bakıyorlardı. Çünkü onlar vicdanın ve insanlığın sesiydiler. Dünya'nın her yerinde Gazze'nin çocukları için meydanlara koşan halklar, kampüsleri dolduran üniversiteli gençler insanlığın onurunu koruyor. siyonizm, renk dil din ırk fark etmeksizin tüm vicdanlarda mahkûm edildi. Gür bir sesle haykırıyoruz: 'Zalimler için karar verildi; infaz kaldı. Ufka bir bak yiğidim; inkılaba az kaldı.' Bizler Gazze soykırımına karşı korkmadan mücadele eden üniversite öğrencilerini tebrik ediyoruz. Bilim adamlığı kimlikleriyle ırkçılığa, sömürüye ve siyonizme direnen üniversite hocalarıyla gurur duyuyoruz" dedi.

"Küresel siyonizm, Gazze'yi barış ve müzakere masasında ortadan kaldırmak istemektedir!"

Küresel siyonizmin, Gazze'yi barış ve müzakere masasında ortadan kaldırmak istediğine dikkat yiğit, şöyle devam etti:

"Gazze sahilinde inşa edilen bir liman yoluyla Gazze halkının iradesi devre dışı bırakılmak istenmektedir. İki devletli çözüm adı altında Filistin halkının toprak hakkı sınırlandırılmaya çalışılmaktadır. siyonizm, NATO ve birleşmiş milletler gibi kurumları, hizmetçi olarak kullanmaktadır. Müslüman toprağı olan Kudüs'ü başkent olarak ilan eden israil, Kudüs'te mahalleleri boşaltmakta, Gazze'de ablukayı sürdürmekte, Batı Şeria'da Müslümanların arazileri üzerinde yeni yerleşim yerleri açmaya devam etmekte, Mescid-i Aksa’ya yönelik tecavüzlerini günbegün arttırmaktadır. Terör rejimi israil bir taraftan insanlık ve hukuk değerlerini hiçe sayarak işgal ve yıkımlara devam ederken, normalleşme çalışmalarıyla fiillerini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Eski Amerikan Başkanı Trump döneminde, israil’in başkentinin Kudüs olarak ilan edilmesi, yüzyılın antlaşması ve İbrahim antlaşması gibi, özelde Filistin'in genelde İslam Dünyası'nın aleyhine olan normalleşme çalışmaları başlatılmıştır. Daha önce haykırdığımız gibi yine buradan haykırmayı bir vazife biliyoruz: israil’in başkenti ne Kudüs ne de Tel Aviv'dir. israil’in başkenti cehennemin dibidir!  ey Allah'ın lanetlediği kavim, ey israil! ne kadar zulmederseniz edin, ne kadar kan dökerseniz dökün, Mescidi Aksa’yı, Kudüs'ü, Filistin'i bizden koparamayacaksınız! İşte biz aksa için canını vermeye hazır on binler yüzbinler milyonlar olarak daima karşınızda olacağız. Tarih sahnesinden silinip gideceğiniz güne kadar sizinle mücadele edecek, kanımızın son damlasına kadar savaşacağız. 7 Ekim sabahı olduğu gibi hiç beklemediğiniz bir anda sizi bu coğrafyadan söküp atacağımız günler yakındır. Biiznillah."

"Kudüs ve Mescid-i Aksa için gayret göstermek imanımızın ve insanlığımızın bir gereğidir"

"siyonist lobilerin ve dünyadaki terörün ana merkezi olan ABD ile İslam coğrafyasında yaptıkları katliamlar, işgaller, tecavüzler, sömürü faaliyetleri ayan beyan ortadadır." Diyerek devam eden Yiğit, "Kafirlerin birbirlerini nasıl desteklediğini görmemek için kör, duymamak için sağır, dertlenmemek için vicdan ve izandan yoksun olmak gerekir. Müslümanların da Filistin davasına gerekli önemi ve önceliği vermesi, tüm maddi olanakların ve manevi desteğin Mücahidlerin hizmetine sunulması şarttır. Kudüs ve Mescid-i Aksa için gayret göstermek imanımızın ve insanlığımızın bir gereğidir. Ahdine vefalı, şehidi şehid yapan manaya sevdalı olan biz. Buradan başta ülkemiz olmak üzere tüm Müslüman devlet yöneticilerine ikazda ve açık çağrıda bulunuyoruz: Amerika'dan, israil’den, Avrupa'dan, Rusya'dan, Çin'den değil, Allah'tan korkun! Allah'a güvenin, ahiretinizi düşünün! Bırakın bu normalleşme adımlarını! tarihinize bakın inancınıza sarılın! Müslüman ülkelerle iş birliğini geliştirin! sorunlara birlikte çözüm arayın! D8’leri aktif edin. Tüm Müslümanların izzet ve şerefini korumaya çalışan kardeşlerimize omuz verin. Birlik olun Müslümanlar, kendine Müslüman diyen herkes hatırlamalıdır ki; elbet bir gün toprak olacağız, tek gayemiz Allah'ın rızasıdır. Rıza-i ilahi ancak bütün varlığımızla Cihad etmekle, Müslümanların sevindiğine sevinmek, üzüldüğüne üzülmekle olur" ifadelerini kullandı.

"Zafer İslam'ındır, inananlarındır ve yakındır!"

Yiğit son olarak, "Cenab-ı Kak israil’e karşı çarpışan yiğit kardeşlerimize güç, kuvvet versin, attıklarını isabet ettirsin, Aksa Tufanı operasyonunu mutlak zaferin ve özgür Kudüs'ün habercisi eylesin! Zafer İslam'ındır. Zafer Allah'ındır. Zafer inananlarındır. Ve zafer yakındır!" dedi.

Yapılan basın açıklaması ve İlahiyat Fakültesi öğrencisi Semir Taha Cömertler'in yaptığı duanın ardından tekbir ve sloganlar eşliğinde İlahiyat Camii'nin önünden başlayan yürüyüş, KYK yurdu karşısında son buldu. (İLKHA)