Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Diyarbakır'da düzenlenen "Cihad Önderi Hazret-i Muhammed" temalı Mevlid-i Nebi etkinliğine katılanlar, İslam'ın öğretilerine bağlılık göstermenin, Müslümanları bir araya getireceğini ve zor zamanlarda dayanışmayı artıracağını belirttiler. Ayrıca, Filistin'deki zulme ve diğer Müslüman coğrafyalardaki acılara da dikkat çekerek, Müslümanların bu acılara duyarlı olmaları gerektiğini vurguladılar.
Müslümanların uyanık olmaları ve Allah'ın yoluna sıkıca sarılmaları durumunda, tekrar bir araya gelip zulme karşı durabileceklerine inandıklarını ifade eden katılımcılar, Müslümanların, Hz. Muhammed'in sünnetine bağlı kalarak, toplumda adalet ve barışın sağlanabileceğine dikkat çektiler.
"Peygamberi anlamak onu yaşamak her Müslümanın üzerine farzdır"
Elif Gümüş
Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'e olan sevgisinden dolayı Mardin'den etkinliğe katılan Elif Gümüş, "O'nu anlamak ve yaşamak her Müslüman'ın üzerine farzdır. O, bizim önderimiz olduğu için Müslümanlar olarak ona uymamız gerekiyor. Fitnenin çağında korunmak için O'nun sünnetine sarılmalıyız, çünkü çok çalkantılı bir dönemdeyiz. Herkesi Muhammed'i sevgiyle kucaklamaya davet ediyoruz." dedi.
"Hazreti Muhammed'in cihad peygamberi olduğunu hatırlamak ve hatırlatmak amacıyla etkinliğe katıldık"
Ahmet Şimşek
3-4 aile ile birlikte Mevlid-i Nebi etkinliğine katıldıklarını ifade eden Ahmet Şimşek, "Severek geldik, oldukça zor zamanlardan geçiyoruz. Filistinli Müslüman kardeşlerimiz işkence ve katliamlarla karşı karşıya. Bizler de Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in cihad peygamberi olduğunu hatırlamak ve hatırlatmak amacıyla etkinliğe katıldık. İnşallah yaşadığımız bu durum, tüm İslam aleminin uyanışına vesile olur. Eğer Müslümanlar ittifak içerisinde olsalardı, işgalci katiller bunu kardeşlerimize yapamazdı." ifadelerini kullandı.
"Kadınlar, çocuklarını ve geleceğin eşlerini Peygamberin sünnetine göre yetiştirmeli"
Mekiye Şimşek
Peygamber Efendimize olan aşkını tüm dünyaya haykırmak amacıyla etkinliğe katıldığını söyleyen Mekiye Şimşek, "Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'i tanıtmak, daha fazla kadının elinde olan bir durumdur. Bugün dünyanın yarısını kadınlar oluşturuyor. Buradan tüm kadınlara seslenmek istiyorum: Hem kendi eşlerine hem de çocuklarına öncelik vermeli ve Peygamber Efendimizin sünnetini öğretmeliler. Kız çocuklarını da Hazret-i Aişe'nin ve Hazret-i Hatice'nin ahlakını öğretmeye davet ediyorum." diye konuştu.
"Toplum giderek kendi benliğinden, özünden, İslam'dan uzaklaştı"
İzzettin Güzel
Uzun zamandır Peygamber Efendimizi anmaya ve anlamaya hasret kaldığını ve çok özlediğini ifade eden İzzettin Güzel, "Hazret-i Peygamberi anmaya ihtiyacımız var, toplumun Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in ahlakına ihtiyacı var. Bu nedenle kendi ailem ve çocuklarımla birlikte Peygamber Efendimizin hasretini gidermeye geldik. Toplum, giderek kendi benliğinden, özünden ve İslam'dan uzaklaşıyor. Müslümanlar şu anda uykudadır. Arakan'da, Doğu Türkistan'da, Gazze'de yapılan vahşetler, bizim Peygamberin sünnetinden ne kadar uzaklaştığımızı gösteriyor. Eğer onu bugün hakkıyla anlamış olsaydık, bunlar olmazdı." şeklinde konuştu.
"İslam'ın Müslümanlara yüklediği sorumluluklar var ama maalesef Gazze'de sınıfta"
Abdusselam Yağız
Her yıl Mevlid-i Nebi etkinliğine katılmayı iple çektiğini ifade eden Abdusselam Yağız, "Çok şükür bu yıl da etkinliğe katılma fırsatımız oldu. Bu yıl Mevlid etkinliğinin Cihad Peygamberi olarak anılmasının sebebi, Gazze'de yaşanan katliam ve vahşettir. Maalesef Müslümanların durumu içler acısı bir durum. Böyle olamaması gerekirdi. İslam'ın Müslümanlara yüklediği sorumluluklar var. Maalesef Gazze'de sınıfta kaldık. Küçük çocuklar bombalarla parçalanarak öldürülüyorlar ve hiç kimseden ses çıkmıyor. Bizler de özellikle Gazze'deki zulme dur demek için geldik." şeklinde tepkisini dile getirdi.
"Ne zaman ki Allah'ın ipine sımsıkı sarılırsak tekrar ümmet bir araya gelecektir"
Hakkı Demirer
Bu ümmetin silkelenmeye ve kendine gelmeye ihtiyacı olduğunu ifade eden Hakkı Demirer, "Zor bir süreçten geçiyoruz. Özellikle Filistin'de yaşanan katliamdan içimiz kan ağlıyor. Yapacak bir şeyimiz de yok. Sadece duadan ibaret kalıyoruz. Kalbimiz ve dilimizle beddua ediyoruz. Biz ne zaman Allah ve Resulünün yolundan uzaklaştık, bu duruma geldik? Ne zaman ki Allah'ın ipine sımsıkı sarılırsak, tekrar ümmet bir araya gelecektir." şeklinde konuştu.
"İnsan acı hissettiğinde canlıdır, başkasının acısını hissettiğinde ise insandır"
Faruk İnce
Peygamber Sevdalıları tarafından düzenlenen etkinliği her yıl bir özlemle beklediğini ifade eden Faruk İnce, "Özellikle Diyarbakır'da yapılan Kutlu Doğum etkinliği bizi deşarj ediyor. Her yönüyle mutluyuz. İyi ki varlar, iyi ki böyle etkinlikler düzenleniyor. İnsan, özünden, dininden, Allah'ın emir ve yasaklarından uzak kaldığı müddetçe zilletin bataklığından çıkamıyor. Gazze için şunu söyleyebilirim: 'İnsan acı hissettiğinde canlıdır, başkasının acısını hissettiğinde ise insandır.' Gazze bize şunu gösterdi: Demek ki Gazze dışında bütün insanlık işgal altındaymış, ama biz bunun farkında değiliz. Ümmet vazifesinden uzak kalınca zalimler başımıza musallat oldu. Biz özümüze geri döner ve Allah ile Resulünü hayatımıza söz sahibi yaparsak, Allah'ın izniyle onlar defolup gidecekler." şeklinde duygularını paylaştı. (İLKHA)